GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
18 Mart 2019 Pazartesi

Evrensel barışın merkezi Çanakkale

Bugün 18 Mart… Çanakkale Deniz Zaferi’nin 104. Yıldönümü…. Birinci Dünya Savaşı'nın en kritik aşamalarından olan Çanakkale Savaşları siyasal ve askeri sonuçlarıyla dünyadaki güç dengelerini etkilemiş, tarihin akışını değiştirmiştir. Altını çizelim…

Çanakkale’ye ‘vatan savunması’ için gidenler arasında Müslüman Türkler’in yanı sıra, Müslüman Kürtler ve gayrimüslimler, Yahudiler, Ermeniler, Rumlar da vatan için şehit düştüler…

İnsanlarımız Çanakkale’de içinde bulunduğu olanaksızlıklara karşın, bağımsızlık tutkusu ve yurt sevgisiyle Çanakkale'de inanılması güç, dünya tarihine geçen bir zafer kazandılar.

Tek yürek olarak, ülkesini canını hiçe sayarak koruyan kahramanlar Çanakkale'de dünyaya, bağımsızlığı ve yurdunun bir karış toprağı sözkonusu olduğunda karşısında hiçbir gücün duramayacağı mesajını verdiler.

18 Mart Deniz Zaferi askerlerimize büyük güç ve moral verdi, direniş gücünü artırdı. Çanakkale'yi denizden geçemeyeceğini anlayan emperyalistler karada da aynı yenilgiye uğradılar. Tarihe “Çanakkale geçilmez” diye yazılan bu başarı, “Ulus” olma bilincinin de tohumlarını attı.

Mustafa Kemal Çanakkale Cephesi'ndeki üstün mücadele gücüyle herkesin sevgi, saygı ve övgüsünü kazandı.

Türkiye, Kurtuluş Savaşı'nı yürüten ve Cumhuriyet'i kurarak yurttaşlarımıza aydınlık yarınlar armağan eden Büyük Önder Atatürk'ün üstün niteliklerini bu savaşta tanıma fırsatı buldu. Genç Komutan Mustafa Kemal, Çanakkale'deki başarısı ve komuta yeteneğiyle savaşın unutulmazları arasına girdi.

***


Ama bugün bilmemiz gereken başka gerçekler de var.

Bir zamanlar en iyi araştırma haberlerine rastladığımız Milliyet gazetesinden Mehmet Gündem, 2005’te ‘İmparatorluğun Öteki Çocukları… Gayrimüslim Vatan Şehitleri’ başlıklı yazı dizisinde Çanakkale’de 105 gayrimüslim askerin şehit olduğunu belirterek şöyle demişti:

“Bizde ‘Mehmetçik’ kavramının çağrıştırdığı isimler Ahmet, Mehmet, Ali, Mustafa olmuştur. Bu ülkede yüzyıllardır birlikte yaşadığımız gayrimüslimler var. Osmanlı'da paşa konumuna kadar yükseldiklerini, padişahların özel iltifatlarına mazhar olduklarını biliriz, ama onların isimlerini biz ‘Mehmetçik’ içinde saymıyoruz. Sanki savaş zamanı bu insanlar cepheye hiç uğramamış, aniden ortalıktan kaybolmuş gibi bir kanaat oluşmuş. İmparatorluğun öteki çocukları, Osmanlı’yla aynı kaderi paylaştılar. Çanakkale'de, Filistin'de, Şark Kafkas cephelerinde, Irak'ta, Galiçya'da, Romanya'da, Yanya'da, Sırp Karadağ'da... Mehmetçik'le omuz omuza çarpışan, aynı siperde ruhunu teslim edenler arasında İsak, İlya, Simon, Mihail, Yuala, Murdaray, Nesim, Kasapyan, Yanko, Kostanti, Yorgi, Yakup, Agop, Bedros, Dimitri, Esteban, Liyon, Kirkor, Berho, Hıristo, Mişon, Sarafyan, Lahdo, Savme de vardı.”

Bilinir ama yinelemekte zarar yok; 1918’e kadar şehit olan 215 tabibin 82’sinin gayrimüslim olması bile tek başına bir şeyler anlatmaya yeter. Albay Adnan Ataç’ın, ‘20. Yüzyılda Şehit Olan Türk Sağlık Subayları’ adlı kitabında yer verildiği üzere, 1918’e kadar askeri hekim olarak görev yapan Mazhar Osman’ın Harbiye Nezareti Sıhhiye Dairesi İstatistik Şubesi’nden aldığını belirttiği listedeki 215 şehidin 82’si gayrimüslimdi. Bir tıp kongresinde Mahzar Osman, “Her yerde her vesile ile yaşamaya layık olan o fedakâr isimlerin, onların en ziyade acıyan, hatıraları ile en ziyade yaşayan siz efendilerimin huzurunda tekrarı farzdır. Listeyi işte kemal-i teessürle (üzüntüyle) okuyorum. Şüheda-yımüşarünileyhimin (adı geçen şehitler) hatıralarını tazimen ayağa kalkmanızı rica ederim” diyerek hayatını kaybetmiş bu değerleri meslektaşları ile birlikte anmıştı.  

***

Çanakkale yalnız savaşın bir cephesi değil, insanlığın önemini dünyaya haykıran bir ibret beldesidir. Bugün, Çanakkale'de ülkeleri için seve seve canlarını veren şehitlerimiz ve onlarla yan yana yatan binlerce yabancı asker, savaşların acı sonuçlarını, barışın önemi ve zorunluluğunu tüm insanlara anlatıyor…

Atatürk'ün, binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale'de yaşamını yitiren yabancı askerleri de kendi evlatlarımız olarak bağrımıza bastığımızı belirten özlü sözleri, evrensel barışın sloganı olacak kadar büyük bir ruh ve gönül yüceliğini yansıtmaktadır.

Bugün, Çanakkale'de yaşamlarını yitiren yabancı askerlerin mezarlarını ziyaret etmek için ülkemize gelen yakınları bizlerle köklü dostluklar kurarak dünyaya barış mesajları veriyorlar.

***

Ülkemiz topraklarının ve bağımsızlığın korunması için nasıl bir mücadele verildiğini hepimiz bilmek ve bizlere bu güzel yurdu miras bırakan atalarımıza ve şehitlerimize karşı olan sorumluluklarımızı yerine getirmek zorundayız.

18 Mart Cumhuriyet'e sahip çıkmak, Çanakkale'yi, ve Kurtuluş Savaşı'nı kazanan bilinci korumak, bu bilinci genç kuşaklara aktarma günlerinden biridir. Çanakkale Evrensel Barışın merkezidir.