GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Fatih YAPAR
YAZARLAR
12 Ocak 2014 Pazar

Yıldırım haller!

Yerel seçim öncesi AK Parti İzmir’de Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Binali Yıldırım’ı aday olarak ilan etti. Başbakan kabinede en uzun süre görev verdiği, 11 yıldır birlikte çalıştığı bir ismi CHP’nin adayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun karşısına çıkardı. Yıldırım ise hızlı bir hamle ile sahaya indi. Gelir gelmez miting havasında sahneye çıkan Yıldırım alan çalışmalarına önce Menderes Ovası’ndan başladı. Bir yandan ilçelerde aday gösterilecek isimler üzerinde çalışma yaparken diğer yandan ilçe turlarını hızlandırdı.
*****
Yıldırım, iki günlük yoğun programında önce Selçuk ve Tire’yi ardından da Beydağ, Kiraz, Ödemiş ve Bayındır'ı gezdi. Yani Menderes Havzası’nın fotoğrafını genel anlamıyla da olsa çekmiş oldu. Tabi ki yapacak çok işi, gidecek daha çok yeri var. Yıldırım, turlara kısa bir aday belirleme çalışması için ara verse de Bakırçay Havzası’ndaki ilçe turlarının ardından seçime yaklaşırken metropoldeki temaslarını arttıracak. Çalışmalara çeperlerden içeriye-merkeze doğru başlayan Yıldırım, önemli konular ve etkinlikler dışında merkezde kalıp ziyaretleri sürdürecek.
*****
Gelelim Yıldırım’ın iki günlük programındaki izlenimlere… Birincisi kendisine yoğun bir ilgi var. Başta partililer olmak üzere bulunduğu yere görmeye, dinlemeye gelenlerin sayısı oldukça fazla… Gittiği her yerde ‘Bakan Yıldırım’ olarak karşılanıyor. Halen daha ne parti teşkilatı ne de yanında bulunan başta İl Başkanı Ömer Cihat Akay olmak üzere ekibi bu psikolojiyi üzerlerinden atmış da değil. Başkan adayı Yıldırım’dan önce ön planda tutulan ‘bakan’ sıfatı olunca buna paralel olarak gidilen yerlerdeki kamu kurumları teyakkuza geçiyor. Kaymakamlar, birim müdürleri ve tabi ki güvenlik güçleri… Yıldırım’ı takip eden, en yakınında duran üç resmi polis koruma var. Bunun dışında ilçelerin müdürleri, amirleri ve sayısız sivil polis. Jandarma bölgesinde jandarma, polis bölgesinde polis harekete geçerek ‘aman sorun çıkmasın’ mantığı ile hareket ediliyor. Hal böyle olunca siyasi kimlik, adaylık, parti temsili, halk ile yakın temas, gittiği verebileceği yerel mesajlar geri planda kalıyor.
*****
Gittiği yerlerin eski adları, yörede tanınan tarihi isimler, öne çıkan değerler ve birçok vurgusu Yıldırım’ı dinleyenlerin gözünde farklı noktaya taşırken özellikte bakanlığı döneminde yaptığı hizmetleri her gittiği yerde anlatıyor. Eline mikrofonu aldığında 11 yıllık süreyi ‘referans’ gösteren Yıldırım, ‘yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır’ mesajı veriyor. Halen daha görevde olan kamu kurumlarının müdür ve yetkililerinin de gittiği her yerde kendisine yapılanlarla ilgili bilgi, belge taşıdığını da ifade edelim.
*****
Yıldırım’ı sahada öne çıkartan en önemli konulardan birisi de ‘anında iletişim’ meselesi. Yani muhatabına, kendisine sorun geldiğinde en yetkili kişiye ulaşabilmesi. Selçuk’ta SİT konusundaki şikayet üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’yi arayan, Tire’de gıda meselesindeki problem için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e ulaşan Yıldırım, konuşuyor, anlatıyor, anında çözüm üretiyor. Hatta konuşurken telefonun hoparlörünü açıp ortama da dinletiyor. Bunlar siyasette ‘sıradan’ tavırlar gibi görünse de Yıldırım, kente bu işin sorumlularını aramak yerine ‘en tepedeki isimlere sorun ulaştı’ mesajı vererek gönül kazanmaya çalışıyor. Yıldırım ‘bakanlıkların kapısında güvenlik engelini bile aşamayan başkan ile bakana doğrudan ulaşabilen başkan’ arasındaki farkı ortaya açıkça koyuyor. Tabi ki anlatılan meseleler, sorunlar sadece telefon konuşmasında kalır, anında çalışma yapılmazsa bir anlam ifade etmez. Vatandaş ne yaparsanız yapın ‘kapısının önüne’ bakar.
*****
İki günlük turunda İzmir’in dokusuna, yapısına ve yaşam tarzına yönelik mesajlar veren Yıldırım, yeri geldiğinde yerel yönetimleri de eleştirmekten geri kalmadı. Alana çıktığı günün sabahında bakanlığı döneminde kendisine bağlı yapılara yönelik gerçekleştirilen polis operasyonu ile sarsılan Yıldırım iki gün boyunca bu meselenin tedirginliği ile saha çalışması yaptı. Başta bacanağı Cemalettin Haberdar’ın önce arama listesinde yer alması ile gardı düşen Yıldırım, ‘babam da olsa gereken yapılsın’ mesajları ile ayakta durmaya çalıştı. Kafasını kurcalayan bu sorun ile birlikte çalışmalarını yürütürken operasyonun sadece kendisine değil hükümete yönelik olduğunu vurgulamaya çalıştı.Ve operasyonu yapanları ‘dış güçlerin iç uzantıları, seçime yönelik planların ürünü’ olarak tanımladı.
*****
Kendi tabiri ile ‘Yıldırım’ hızıyla başlayan ilk haftadan yansıyanlarla sadece İzmir değil Türkiye gündemine de oturan açıklamalar yapan birisi için İzmir gerçekten kolay bir yer değil. Ülke siyasetini yakından izleyen, genel konulara hassas bir seçmen yapısının çok iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Şafak 90’ın altına çoktan düştü. Zaman hızla ilerliyor. O yüzden ‘geç kalmamak’ ile ‘orantısız yüklenmek’ arasında dengenin de sağlanması gerekiyor. Ne diyelim kolay gelsin…