Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, AK Parti’nin İzmir için 2014 yerel seçim sürecinde en önemli silahı olarak tescil edildi. İzmir’i istemediği bilinen, bunu her fırsatta en yakınlarına söyleyen Yıldırım’ın İstanbul hayali Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın yeniden ilan edilmesiyle birlikte zaten kaybolmuştu. Yıldırım, elinden giden İstanbul’un yerine kendisine gösterilen İzmir’i son dakikaya kadar kabul etmedi. Başbakan Erdoğan ile tam üç saat zirve yapan Yıldırım, masanın üzerine ne gerekçe koyduysa, hangi kartları açtıysa da başarılı olamadı. Erdoğan önemli ve zorlu görevi kendisine verdi ve resmen kente gelerek ilan etti.
*****
Yıldırım’ın ilan edildiği Karşıyaka Arena Spor Salonu’ndaki yüz ifadesinden tutun da duruşuna, tavrına ve davranışlarına kadar yüzlerce şey söylendi. Hükümetin en önemli isimlerinden birisi olan bütçe ve yatırım olanakları itibariyle en donanımlı kişilerin başında olan “ağabey” Yıldırım’ın işi gerçekten çok zor. Bu zamana kadar uzlaşmacı tavrı, zekası, hafızası ve duruşu ile ön plana çıkan Yıldırım, İzmir’de geçen süre içerisinde çok da fazla sert siyaset yapmadı. Kendisi ile ilgili eleştiriler ne kadar sertse aynı sertlikte cevap verdi. Kimi zaman olayları yumuşattı, kimi zaman yüzeysel sözler söyledi, geçti. O yüzden Yıldırım’ın kent ile kucaklaşmakta bir sorun yaşamayacağını düşünüyorum.
*****
Yıldırım’ın adaylık konusunda isminin gündeme gelmesiyle birlikte muhalefet partilerinde hareketlilik başladı. MHP bu zamana kadar aday arayışları ile zaman kaybetse de CHP’den ilk açıklamalar zaten gelmişti. Özellikle CHP İl Başkanı Ali Engin’in “sadece İzmir’deki yapılmayanlar değil, terörden, işsizlikten, özelleştirmelerden, dış politikadan da sorumlu” demesi ve seçim meydanlarında bunun önüne konulacağını ifade etmesi Yıldırım’ın ne tür bir zorlukla karşılaşacağını zaten gösteriyor. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, Yıldırım kendisi hakkında konuşmadıkça, süreci şahsileştirmedikçe seviyeyi düşürmeyecektir. Kocaoğlu’nun en büyük silahı seçim meydanlarında yatırımlar, gelmeyen hizmetler, bekleyen projeler ve algı olacaktır. Yani Kocaoğlu bir yandan “engellediler” derken “yaşam tarzımıza müdahale edecekler” vurgusunu da İzmirlilerin önüne koyacak.
*****
Gelelim sürecin en önemli konusuna. Yani özel ekip, donanımlı çalışma kadrosu, ilçeleri iyi analiz edebilen karar vericiler ve doğru adaylarla gelebilecek başarıda AK Parti İzmir İl Teşkilatı’nın durumuna… Yıldırım’ın öncelikle kimseye danışmadan “anket-kamuoyu yoklaması” yaptırdığını hemen ifade edelim. Özellikle ilçelerde yaşanan karmaşadan ve ekip savaşlarından “en doğru aday” ile çıkmak isteyen Yıldırım gerçek isimleri yine kendisi bulacak. Zaten İl Başkanı Ömer Cihat Akay da, “büyükşehir adayı ilçelerde söz sahibi olmak isteyecektir” açıklaması yapmıştı. Akay’ı uygulamaları ve aldığı kararlar ile birlikte sevmediği bilinen, Yıldırım’ın bu süreçte il başkanlığını da by-pass etmesi bekleniyor. Göreve geldiği günden bu yana Yıldırım’la uyum sağlayamayan Akay’ın yönetiminde, bakan ve yanındaki isimlerle ilişkisi bulunan kişi sayısı da bir elin parmaklarını geçmiyor. Yani Yıldırım’ın Akay’ın analizlerine ve söylemlerine güvenmeyeceğini herkes kanıksamış durumda. Yıldırım, Akay’ın özellikle şahsına bu süreç içinde yol yürürken “gölge etme başka ihsan istemem” diyecek.
*****
Peki Yıldırım ne yapacak? Şu anda en önemli mevzi genel seçimler öncesinde ortaya konulan 35 Proje’yi takip eden yapılanma. Bakan Yıldırım ile gerek özel, gerekse kamu kurumları üzerinden yakın ilişki içerisinde bulunan ekibin kurduğu ’35 Proje Hareketi Derneği’ bu süreçte aktif rol alacak. Hem projeleri anlatacak hem de süreci yönetecek. Kurulacak Seçim Koordinasyon Merkezi (SKM) de çalışmalara destek verecek. Ofisler, çalışma ekipleri, iletişim merkezleri ile aday sahaya inerek halk ile buluşacak. Kısaca bu seçim hem partiler hem de parti içi ekipler arasında çok hareketli ve renkli geçecek.
NOT 1: Başbakan Erdoğan’ın katıldığı aday açıklama töreninde yaşanan organizasyon bozukluğu ve uygulamalar herkesin dilinde. Bırakın partililer yöneticiler bile içeri giremedi. Partide görevler yapmış üst düzey yöneticiler karar vericilerin ve düzeni sağlamaya çalışanların kulaklarını çınlattı.
NOT 2: Partide son günlerde ilçeler için ortaya konulan ‘milletvekili aday’ formülü herkesin malumu. Genel seçimlerde bir milletvekili fazla çıkarmak için çabalayan parti bu kez o isimleri yerel siyasete yönlendiriyor. Vekil aday çalışması ile birlikte ilçelerde büyük kaynama ve kargaşa çıkacak.