Yerel seçime bir yıldan az bir süre kaldı. Siyaset ısınmaya çoktan başladı bile... Bazı yerlerde partilerin durumuna göre oldukça fazla hareket var. Genel olarak bakıldığında CHP, AK Parti ve MHP’den daha hareketli. MHP ile CHP’nin yüzde 50 oy oranına ulaşmış bir partiye karşı ittifak söylentileri halen devam ediyor. İki siyasi partiyi birbirine yaklaştıran İşçi Partisi, Milli Merkez oluşumu gibi yapılanmalar da arada kendisine yön bulmaya çalışıyor. CHP’de sürecin erken başlaması, parti yöneticilerinin istifa tarihinin öne çekilmesi gibi konular çalışmaları hızlandırdı. AK Parti ise her zaman olduğu gibi ‘işaret yöntemi’ ile adayını belirleyecek. Öyle, diğer partilerde olduğu gibi aday adayları meydanlara çıkıp, afiş asarak, davullu zurnalı seçim ofisleri açamıyorlar. Tıpkı milletvekili, il başkanlığı, ilçe başkanlığı gibi konularda nasıl bir sistem uygulanıyorsa teşkilatın genel durumuna, eğilimine bakılıyor. İsimler çağırılıyor ve “aday budur” denildikten sonra sorun-çatışma çıkmasın diye de
“sizler de bu kişinin ekibinde yer alacaksınız” talimatı veriliyor. İşte bütün mesele bu! Belki de siyasetin en ince noktası. Kimine göre doğruyu-gerçeği bulma, kimine göre de biat kültürü. Adına ne derseniz deyin…
*******
Tabi ki bu sürecin yerele yansımaları da var. Çünkü bu bir yerel seçim… Parti teşkilatları iliklerine kadar hareketleniyor, belde, köy başkanları, temsilciler kıymete biniyor. Hele bir de CHP’de olduğu gibi “önseçim, yoklama” gibi konular gündeme gelince hareket iyice tabana yayılıyor. Türkiye’nin siyasi-sosyal, demokrat ve en aydınlık kenti İzmir’de de oldukça hareketli bir süreç çoktan başladı. Partilere bakıldığında CHP’nin de en hararetli olduğu yer yine İzmir. Çünkü 2009 yerel seçimlerinde 30 ilçenin 28’ini aldı. Üstüne bir de Büyükşehir Belediyesi’ni kazanınca başarı perçinlendi. Tabi ki bu yerel seçimlerde bir ilçenin kaybı bile CHP açısından ‘başarısızlık’ olarak kayıtlara geçer.
*******
Gelelim AK Parti’ye… Parti teşkilatlarında kamuoyuna yansımayan yarış söz konusu. İlçelerde birçok isim çalışmalarını sürdürüyor. Her ilçede en az 3-5 isim aday olabilmek için nabız yokluyor. En çok merak edilen konu ise partinin Büyükşehir’de kimi aday göstereceği... Yerel seçimlerde 2 milyon seçmenden yaklaşık 620 bininin oyunu alan AK Parti yüzde 30.7 oranı daha yukarılara, genel seçimlerdeki çıtaya yükseltmek istiyor. Gerek genel merkez, gerekse parti teşkilatları “En çok oyu kiminle alırız?” sorusunu soruyor. Teşkilatlar, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Kültür ve Turizm eski Bakanı Ertuğrul Günay, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, Milletvekilleri İlknur Denizli, Rıfat Sait ve Aydın Şengül gibi isimleri sürekli konuşuyor.
*******
Anketler ve kamuoyu yoklamaları ile zaman zaman farklılık gösteren oranlar ile gündeme gelen isimler de kendi çapında çalışma yapıyor. İzmir dışında İstanbul’un hayali ile çalışmalar yapan Yıldırım’ın milletvekili seçildiği kente soğuk baktığı biliniyor. Zaman zaman ziyaretleri azaltan Yıldırım’ın her tavrı farklı anlamlara neden oluyor. Tüm bunlar devam ederken AK Parti kulislerine düşen son haber ise Bakan Yıldırım’ın “Büyükşehir” kararı oldu. Ankara’da konulan tavrın İzmir’e yansıması hızlı oldu. O da Yıldırım’ın İzmir’i istemediğini açık açık ifade etmesiydi. Hem de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a... Evet, Yıldırım, Erdoğan’ın huzuruna çıktı ve İzmir adaylığını düşünmediğini söyledi.
*******
Milletvekili seçildiği kentin teşkilat yapılanmasına pek karışmayan, il ve ilçe başkanlıklarının seçiminde fazla müdahale etmeyen Yıldırım’ın İl Başkanı Ömer Cihat Akay’a karşı ‘olumsuz’ bakışı da herkes tarafından zaten biliniyor. Peki, Erdoğan’a İzmir’den aday olmak istemediğini dile getiren Yıldırım, başka ne dedi? Yıldırım’ın İzmir’den alternatifler sunduğu da konuşulmaya başlandı. Erdoğan ile görüşmesinde Yıldırım’ın, ilk olarak Genel Başkan Yardımcısı eski Milletvekili Nükhet Hotar’ı önerdiği ifade edildi. Partinin sosyal projelerinin başında olan Hotar’ı kente ‘birinci sırada’ başkan adayı olarak öneren Yıldırım’ın tabi ki alternatifleri de oldu. Yıldırım, kulislere yansıyanlara göre ikinci olarak Milletvekili İlknur Denizli’yi önerdi. Bu durum, ayrıca partinin İzmir’de ‘kadın aday’ formülünü masaya yatırdığı anlamına da geliyor. Yine, Yıldırım’ın “heyecanlı, enerjisi yüksek ve tempolu” diyerek ortaya attığı alternatif bir isim daha var. O da Milletvekili Rıfat Sait… Yaptığı açıklamalar ve çalışmalar ile sürekli gündemde kalmayı başaran Sait’in anketlerdeki yükselişi de dikkatlerden kaçmadı. Parti, şimdilik üç ismi masaya yatırmış durumda. Tabi ki gündeme gelen farklı isimler de yok değil.
*******
Son kararı Başbakan Erdoğan verecek. Yıldırım’ın talebini ret edebilecek durumda olan Erdoğan’ın, 13 Ekim İzmir ziyaretinde Gündoğdu Meydanı’ndaki mitingde adayı açıklaması bekleniyor. Bakalım, İzmir’de hangi ismi halkın karşısına çıkartacak. Hep birlikte göreceğiz.