Dün ‘Ne olacak İzmir’in çöpü?’ diye sormuş ve çöpe karıştırılan siyasetin çözüm yolundaki en büyük engel olduğunu vurgulamıştım. Ve İzmir’in demokrat ikliminde böylesine bir sorunu enine boyuna konuşmanın ne denli önemli olduğunu hatırlatmaya çalışmıştım.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile çöp meselesi üzerinden karşı karşıya gelenlerden biriydi Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır…
Hatta Yamanlar’dan önce alevlenmişti Işıkkent’teki transfer istasyonu tartışması.
İzmir’in siyaset adamları Yamanlar’ın eteklerinde (Asarlık’a daha yakın) kurulması tasarlanan çöp tesisini tartışırken bilimin bu konuda ne dediğine ilişkin tek haber yine buradaydı.
DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Katı Atık Uzmanı Görkem Akıncı’nın öğrencileri, İzmir’de çöp tesisi yapmak için en doğru adresin Bornova Sabuncubeli civarındaki taş ocakları için açılan çukurlar olduğunu bitirme tezlerinde işlemişlerdi.
*
Kentin çöpünün bu denli tartışılıyor olmasında en önemli faktörün siyasi kaygı olduğunu vurgulamış ve “Bilim adamı kimliğiyle de İzmir’de adından söz ettiren Bornova Belediye Başkanı Prof. Sındır’a sorsak, muhtemelen gözü kapalı ‘hayır’ diyecektir. Hatta tüm bu yaşadığı keşmekeşe rağmen Kocaoğlu’nun da Bornovalı olarak bu çalışmaya hayır deme ihtimali yüksektir” demiştik.
Sen misin Prof. Sındır’a sormadan yazan… Ya da sen misin yazdıktan sonra soran…
*
Başkan Prof. Sındır’la telefonda yarım saate yakın ‘çöp sohbeti’ yaptık. Bornova’daki transfer istasyonuna neden karşı çıktığını anlattı önce. Daha önce de sıraladığı gibi ‘okula yakınlık ve de trafik endişesi’ ilk sırada… Ama daha da önemlisi istasyonun sadece Bornova’nın çöpüyle sınırlı kalmayacağına inanması…
Buca, Bayraklı ve Konak’ın çöplerinin de bu istasyona getirilme ihtimali olduğunu anlatan Sındır, “Diğer transfer istasyonlarının ne durumda olduğuna bakın. Neden endişelendiğimizi anlarsınız. Belirlenen adres hem okula hem yerleşim yerlerine çok yakın. Yüzlerce kamyon bir o kadar kötü koku, kirlilik…”
—Peki, neden bu aşamada karşı çıktınız o zaman? Örneğin mecliste neden oy birliği ile geçti o proje diye soruyorum gayri ihtiyari.
Projeyi son dakika öğrendiklerini anlatan Sındır, “Proje yapılmış, bitmiş. Eğer öncesinde bize de sorulsa, görüşümüz alınsa her şey farklı olur. Mesele Bornova’nın çöpü değil çünkü… Bornova’nın çöpü olsa biz ona yer buluruz. Hemen yarın buluruz. Ama mesele Bornova’yı aşıyor”
Anlıyorum ki o oylamada Sındır yoktu. Ya da özellikle bulunmak istemedi.
Ve asıl soruya geliyoruz.
Yamanlar tartışmasını biliyor sunuz? Ama DEÜ Çevre Mühendisliği Bölümü’nden bir doçent en doğru adresin Bornova’daki taş ocaklarının olduğu bölge olduğunu işaret etti.
Buna da karşı mısınız?
Beklediğimin aksine bir yanıt alıyorum.
—Hayır, neden karşı olayım. Çöpün modern bir tesiste doğru yönetilirse nasıl avantajlar sağlayabileceğinin farkındayım. İsrail’De Telaviv’in çöp tesisini inceledim. Almanya’da tesisler gördüm. Çöpten elektrik, gaz, gübre üretildiğini biliyorum. Böylesine modern bir teknoloji ile yapılırsa bu tesis her yere yapılabilir. Yamanlar’a da yapılabilir, Bornova’ya da… Hatta böyle bir tesis yapılırsa bizim transfer istasyonu yapmamıza da gerek kalmaz”
Açıkçası ‘Bornova’ya istemeyiz’ demesini beklediğim Prof. Sındır, beni ters köşeye yatırmıştı.
Peki sorun neydi o zaman?
Koordinasyonsuzluk.
Tek sorun bu…
İletişimsizlik!
Başkan Kocaoğlu’nun ilçe belediye başkanlarıyla bir araya gelememesi…
Gelse de konuşamaması…
Konuşsa da anlaşamaması…
Yoksa ne Cevat Durak’ın sorunu var Başkan Kocaoğlu ile ne Sındır’ın…
Önceki gün canlı yayında konuştuğumuz Menemen’in Başkanı Tahir Şahin, “En az 3 farklı fabrika yapılması şart katı atık yönetimi için… Almanya’da böyle. Eğer böyle yapılırsa, bu yol izlenirse fabrikanın birini de Menemen’e yapabiliriz” diyordu.
Aziz Başkan’ın Taşkesik’teki duruşu nedeniyle çok sevdiği Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur kadar ya da ‘Çöp fabrikası mı? Buyursun gelsin. Kemalpaşa Sanayi Bölgesi hazır’ diyen Kemalpaşa Belediye Başkanı Karakayalı kadar olmasa da diğer belediye başkanları da ‘işbirliğine’ hazır.
Tek bir talepleri var.
Bize de sorun, bizim de fikrimizi alın. Ortak akılla yürüyelim.
Şimdi ben de soruyorum.
Ne var bunda.
Koskoca ilçe belediye başkanları… Bu kadar da mı sormasın Sayın Başkan?
Görüldüğü üzere bu sorun nerede düğümlendiyse oradan çözülecek.
Yani güçlü, sağlıklı bir iletişim, ortak akıl ve birlikte yönetim modeliyle…