GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
5 Aralık 2012 Çarşamba

Ben olsam İsmail Uygur gibi davranırdım!

Geçen hafta Söz Meclisten İçeri’ye konuk ettiğimiz İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ‘Bu çöp işinin suyu çıktı’ diye bir ifade kullanmıştı.
Malum, sır gibi sakladığı yeni çöp alanının Fatih Yapar tarafından ortaya çıkarılmasından sonra gerçekten de çöp işinin suyu çıkmaya başladı.
Kocaoğlu ne derse desin, fark etmiyor.
Kimse dinlemiyor ve de inanmıyor.
 
Vahşi deponi alanı Harmandalı doğal ve psikolojik ömrünü tamamladı. Alternatif olarak bulunan Torbalı Taşkesik Köyü ile Menemen’deki arazide izlenen yol haritası tutmadı.
İktidarı, muhalefeti, köylüsü, çevrecisi anında büyük bir reaksiyon gösterdi.
Sonuçta her iki noktaya ilişkin iktidar kanadından (bizzat bakanlar tarafından) açıklamalar da sürece eklenince Kocaoğlu vazgeçip yeni bir adres arayışına başladı. Ama bu kez farklı bir yol izlenecekti. Kimseciklere söylenmeyecek, tüm izin işlemleri bittikten sonra belki de ‘temel atma sürecinde’ konu kamuoyuna aktarılacaktı.
 
Zaten Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’ın asıl isyanı bu noktada... “Karşıyaka’ya 4 milyon İzmirli’nin çöpü getirilecekse ben bunu neden medyadan öğreniyorum?”
Aslında transfer istasyonuna isyan eden Bornova Belediye Başkanı Kamil Sındır’ın isyanının temelinde de aynı neden var. Böylesine kritik projeler bizlerle neden önceden paylaşılmıyor. Bırakın görüşümüzün alınmasını en azından sağlıklı bilgi akışından söz ediyorum.

Gerek Sındır gerekse Durak’ın haklı oldukları en temel nokta burası…
İşin çevre boyutu, siyasal boyutu ayrı bir mesele, ayrı tartışma konusu.
Dün akşam Ege Tv ekranlarında Söz Meclisten İçeri programına çıkmadan önce Başkan Kocaoğlu’na telefonla ulaşıp aklımızdaki birkaç soruyu yöneltme fırsatı bulduk.
‘Bulduk’ diyorum çünkü program arkadaşlarım Gönül Soyoğul ve Nedim Atilla’nın yanı sıra Ege Tv Genel Müdürü Mehmet Karabel de aklındaki birkaç soruyu yöneltti.

Aslında temelde 3 önemli soru vardı. Öncelikle bu alanın yani Karşıyaka’nın Yamanlar Köyü yakınlarındaki bölgenin çöp tesisi için doğru adres olup olmadığı…
Ve de İzmir Büyükşehir’in bu adreste ne denli kararlı olduğu ya da olmadığı…
Çöp tesisinde hangi teknolojinin kullanılacağı ve projenin kamuoyuna tüm detaylarıyla ne zaman aktarılacağı…
Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’la projenin neden bugüne değin paylaşılmadığı…

Aldığımız bilgilerin bir kısmını dün akşam ekranlardan ‘tırnak içinde’ aktardık.
Çöp tesisi için düşündüğü son adresi ‘sır gibi saklayan’ ve bir nevi sütten ağzı yanmışken yoğurdu üfleyerek yemeye çalışan Aziz Başkan, olayın gerek parti içi gerekse de partiler arası siyasetteki karşılığının farkındaydı.
Vali Kıraç’la paylaştığınız projeyi CHP’li Durak’la neden paylaşmadınız sorusuna ilginç bir yanıt verdi Kocaoğlu…
Vali Kıraç’ın mülki amir sıfatıyla projenin ön araştırma safhasında yardımcı olduğunu söyleyen Kocaoğlu, 8,5 yıldır birlikte çalıştığı Cevat Durak’la ya da diğer belediye başkanlarıyla sorunu olmadığını söyledi.
Ve ekledi: ‘Torbalı’da ve Menemen’de yaşadıklarımızı biliyorsunuz. Dedik ki bu kez biraz daha dikkatli gidelim. Ön araştırmalarımızı hatta izinlerimizi alalım. Kamuoyuna öyle açıklayalım. Olmadı, bir şekilde kamuoyuna yansıdı.
Belirlediğimiz dahası incelediğimiz yer yaklaşık 2 milyon metrekare… İdari sınır olarak bir ucu Menemen’e bir ucu Çiğli’ye bir ucu da Karşıyaka’ya dayanıyor. Proje şu anda ön izin aşamasındaydı. Bu alanın doğru yer olup olmadığını araştırıyoruz hala… Eğer alanın doğru olduğuna kanaat getirmiş olsaydık tabi ki ilk paylaşacağım isimler Karşıyaka, Çiğli ve Menemen Belediye Başkanları olacaktı”
İyi de neden önceden paylaşmadınız sorusunun tekrarında biraz daha net konuşan Kocaoğlu, “Doğmamış çocuğa zıbın mı biçseydik? Daha projeyi orada hayata geçireceğimizden biz emin değiliz ki” diye konuştu.
Düşündükleri teknolojinin çevreye zarar vermeyeceği konusunda ısrar eden Aziz Başkan, “Teknoloji her geçen gün gelişiyor. Zaten bir tane yapabilsek arkası gelecek. Avrupa’da çöp önemli bir sanayi hammaddesi olarak kabul ediliyor. Ama bizde herkes cüzamlı gibi kaçışıyor” diyerek konuya haddinden fazla tepki verildiğini savunuyor.
Çöp konusunda sesini yükselten belediye başkanlarına da zaman zaman hak verdiğini dile getiren Kocaoğlu, “Onların yerinde siz olsanız nasıl bir tavır takınırdınız?’ sorusuna hiç düşünmeden yanıt veriyor.
Torbalı Belediye Başkanı İsmail Uygur gibi konuşurdum.
Taşkesik Projesine Uygur’un destek verdiğini hatırlatan Kocaoğlu, özetle başkanlardan biraz daha anlayış ve de itidal bekliyor. Tabi ki aportta bekleyen AK Partililerin de Karşıyaka özelinde neyi amaçladığının da farkında… Özellikle AK Parti ile CHP arasında 90 bin oy farkının olduğu ilçede topa Aydın Şengül’ün de girmiş olmasından biraz işkillenmiş.  

*
Peki, Kocaoğlu bu adres konusunda ne kadar kararlı? Yani o tesisi Yamanlar Köyü’ne yapmak için diretecek mi? Başkan Durak’ın hatta Karşıyakalıların karşı çıkışının Kocaoğlu nezdinde elbette bir anlamı var. Ama o tepkiler tek başına yeterli olmayabilir.
Bana verdiği yanıttan anladığım kadarıyla ön inceleme bittikten sonra bu işten de vazgeçebilir Başkan Kocaoğlu. Ama bu geri adımda gösterilen tepkilerden çok alandaki yeraltı sularının zehirlenme ihtimalini dikkate alacağa benziyor. ‘Biz zaten ön inceleme bittikten sonra bir karar vereceğiz’ diyor Kocaoğlu ve ekliyor: Sonuçlar bizi endişelendirirse projeden zaten vazgeçeriz. Çöp krizi boyunca yorumsuzluğuyla dikkat çeken Kocaoğlu yarın Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak’la bir araya gelecek.
Bakalım o zirveden ne çıkacak? İzleyip, göreceğiz.

Öte yandan İzmir çöp kriziyle çalkalanırken Gaziemir’de patlak veren ‘Çernobil faciası’ da hafife alınacak türden değil. Hasbel kader bir ihbar mektubuyla bundan 5 yıl önce ortaya çıkarılan kurşun fabrikasının 70 dönümü bulan bahçesindeki gömülü atıklarda radyasyon tespit ediliyor. Dahası radyasyona bulaşmış maddeler…
Çevre Orman Müdürü Osman Tatar ve arkadaşlarının ihbarı değerlendirdiği baskından sonra olaya yasal açıdan el koymak durumunda kalan Atom Enerjisi Kurumu, 2007 ve 2009’da söz konusu arazide yapılması gerekenlere ilişkin yazılar yazıyor. Meseleden İzmir Valisi’nin, Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin bilgisi var.
Hafife alınacak, görmezden gelinecek bir konu değil söz konusu olan…
Radyasyon tehlikesi… Peki, kim ne yapmış bugüne dek?
Tabi ki kimse hiçbir şey yapmamış. Atom kurumu zehirli atıkların toprağın altında kalmasının daha doğru olduğunu düşünmüş.
Fabrika sahipleri tesislerini Torbalı’ya taşımış. Radyasyonlu atıkların gömülü olduğu bahçenin çitleri, radyasyonla halkı ayıran dikenli teller sökülmüş.
Toprak içindeki zehri kusmaya, yer yer açıklanamaz dumanlar çıkmaya başlamış.
Tüm bunlar İzmir’in göbeğinde, Gaziemir gibi merkezi bir ilçenin tam ortasında yaşanıyor. Hem de güpegündüz! Radyasyon tehlikesi karşısında şu an ne yapıldı?
Atom Enerjisi Kurumu’ndan beyaz giysili adamlar geldi dün. Taa Ankara’dan… Kaymakamlıkta 2 saat toplantı yapıp, uzay kostümleriyle zehir kusan toprağın üzerinde yarım saat dolaştılar. Ve ayaküstü açıklama: Paniğe gerek yok! Her şey kontrol altında…
Atom kurumunu İzmir’de temsil eden Ege Üniversitesi suskun…
Adamlar Ankara’dan…
Anlaşılan halkı velveleye vermek istemiyorlar. Ama durum bana göre onların saklayamayacağı kadar ciddi... İzmir’in göbeğindeki Çernobil haberine imza atan Radikal Gazetesi’ni ve muhabirini kutluyorum. Bundan sonra bizler de bu işin peşini bırakmayacağız tabi ki… Gelişmelerle devam edeceğiz.