GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
21 Kasım 2012 Çarşamba

Yıldırım’ın adaylık şifresi!

 

 Ulaştırma, Denizcilik Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım 2014 yerel seçimlerinde İzmir Büyükşehir adayı olacak mı? 
Bugünlerde sıklıkla sorulan ve yanıtı aranan soru bu. Çok ama çok iyi biliyorum ki Bakan Yıldırım İzmir adayı olma noktasında gönüllü değil. 
En azından İstanbul adaylığı kadar değil!
Ama yine çok iyi biliyorum ki İzmir adaylığının da olası olduğunu o da farkında..
Nasıl mı? Tabi ki Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla, talebiyle ya da ricasıyla…

Erdoğan ‘İzmir adayısın’ dediği anda Yıldırım’ın başka seçeneği olmayabilir.
Bunun parti içindeki emir-komuta zinciriyle de ilgisi yok sadece.
Başbakan Erdoğan ile Bakan Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir’den başlayan yol arkadaşlığını düşünürsek Yıldırım’ın böyle bir ricaya kayıtsız kalması düşünülemez.
 
89 yıllık Cumhuriyet tarihinde 10 yıl aralıksız ulaştırma bakanlığı koltuğunda oturmak  büyük bir şeref… 10 yıllık AK Parti iktidarının karnesinde Ulaştırma Bakanlığı hep yıldızlı pekiyi almışken hem de...
15 bin km duble yol, otoyollar, cumhuriyet tarihinde yapılanın iki katı demiryolu, yeni limanlar, Marmaray gibi üçüncü boğaz köprüsü gibi devasa işler.
Kuşkusuz ki Bakan Yıldırım koltuğunun hakkını verenlerden oldu.
İzmir konusunda da öyle…
Kente çakılmış her devlet çivisinde bakanlığının adı var.
Polemikten uzak, laf yerine iş üreten yapısı nedeniyle Yıldırım, muhaliflerinin bile övgüsüne mazhar oldu. Parti toplantılarında söylenmiş birkaç ‘ideolojik’ açıklamayı saymazsak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile karşı karşıya gelmemeye özen gösterdi mesela. İzmir'de ortamı geren değil yumuşatmaya çalışan, gündemi hizmete getirmeye çalışan oldu çoğunlukla.
Ve henüz İzmir Milletvekili değilken bile Başkan Kocaoğlu’nun sitayişle söz ettiği isimlerden biriydi Bakan Yıldırım.

Hal böyleyken…
Bakan Yıldırım İzmir adayı olma noktasında neden gönüllü, istekli değil o zaman?
Kaldı ki Yıldırım’ın 35 çılgın projesi kentte çok ciddi yankı bulmuş, yüzde 37 gibi AK Parti açısından tarihi bir oy oranı getirmişken hem de. 
Çünkü İzmir AK Parti açısından her daim riskli bir seçim bölgesi…
Bilhassa yerel seçimlerde bu risk biraz daha artıyor.
Bana göre Bakan Yıldırım’ı İzmir adaylığı konusunda ikircikli yapan bu. 
Yıldırım'ın çok çalışmasına rağmen İzmir’in AK Parti’ye karşı bakışında arzu edilen değişim gerçekleşmedi.
Çünkü her ne kadar Başbakan Erdoğan, İzmir politikasının dizayn yetkisini 2011 genel seçimleri öncesi Yıldırım’a vermişse de ‘AK Parti içindeki İrlandalılar’ Yıldırım’ın kentin siyasi rotasını çizmesine bir türlü müsaade etmediler. Dahası Bakan Yıldırım’ın ‘hizmet odaklı’ yaklaşımını baltalamak için ellerinden geleni yaptılar.
Nasıl mı?
İşte Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik ‘özel yetkili’ operasyonlar…
İşte yağmur gibi gelen bakanlık müfettişleri…
Kentte yaratılan mağduriyetler…
Tüm bu olanlar Bakan Yıldırım’ın arzu ettiği siyasal tablonun oluşum sürecini baltaladı.
Yapılanları, hizmetleri ya da projeleri değil başka şeyleri konuşmak zorunda kaldık.
Tabi ki ulusal ölçekte AK Parti’nin genel siyasetinden kaynaklı sıkıntılar da oldu, olmadı değil.
4+4+4 gibi milli gün ve bayramlar yönetmeliğinden kaynaklı sorunlar gibi…
Lakin İzmir ölçeğinde Bakan Yıldırım’ın arzu ettiği siyasal tablonun oluşturulamamasında hükümet ya da iktidar kaynaklı sorunlar ilk sırada geliyor. 
3 bin 317 belediye şoförünün kaderini etkileyen ESHOT ihalesini ‘kaosun’ eşiğine getiren Deniz Feneri Derneği Davası’nın sanıklarının şirketi son örnektir hatta. Deniz Feneri ile ilişikli isimlerin CHP'li belediyenin işine teklif vermesi CHP'lilerden çok AK Partilileri rahatsız etti. 
Kentte estirilen mağduriyet rüzgarının şiddetini artıracağı için...
Teşkilatın Yıldırım’a ayak uydurma sorununu saymıyorum bile…

Tablo buyken Yıldırım’ın İzmir adaylığına gönüllü olması zaten düşünülemez. 10 yıl ulaştırma bakanlığı yap, elinde olmayan nedenlerle oluşan siyasi tablonun kurbanı ol.
Kaldı ki Bakan Yıldırım’ı böyle bir riskin/ateşin ortasına atmak da doğru olmaz.
Lakin tüm bu anlattıklarım AK Parti’nin İzmir adaylığı konusuna hala en yakın ismin Yıldırım olduğu gerçeğini de değiştirmiyor.
Kent siyasetinin renkli siması Milletvekili Rıfat Sait dışında adaylık açıklayan yok öncelikle. Diğer yandan teşkilatın yakıştırmalarıyla kamuoyunda bu yönde ciddi bir beklenti oluştu. Tıpkı 2011 seçimleri öncesi Bakan Yıldırım’ın İzmir’den vekil adayı olacağına dönük beklenti gibi…
Kulisler kalabalık… Milletvekili İlknur Denizli’den, AK Parti’nin ‘Kocaoğlu’ndan sorumlu vekili gibi çalışan Aydın Şengül’e hatta Kültür Bakanı Günay’a kadar’ pek çok isim zikredilse de Bakan Yıldırım kadar kamuoyunda/teşkilatta karşılık bulan yok.  
Ve dikkatimden kaçmayan bir husus daha…
İstanbul adaylığına daha çok niyetli olduğu tahmin edilen Yıldırım, yakın zamana kadar İstanbul’a ilişkin projelerle gündeme gelmeye özen gösteriyordu.
Haliç Köprüsü’ndeki onarım çalışmalarına varıncaya kadar birinci ağızdan bilgi aktarmaya özen gösteriyordu.
Üçüncü Boğaz Köprüsü, Üçüncü Havalimanı, Marmaray vs…

Bakan Yıldırım’ın siyasi yolcuğunun başlangıç noktası olan ve de AK Parti iktidarının siyasi başkenti kabul edilen İstanbul’dan aday olmak istemesi kadar da doğal bir talep olamazdı.
Lakin İstanbul farklı dengelerle yürüyor.
İstanbul’daki ve de AK Parti içindeki ‘Karadenizliler’ gerçeğini göz ardı edemeyiz öncelikle.
Uzun lafın kısası İstanbul’un ‘dolu’ olma ihtimali var. 
O nedenle olsa gerek Bakan Yıldırım, son bir ayda rotasını yeniden İzmir’e çevirmiş görünüyor. İzmir Milletvekilleriyle seri toplantılar, teşkilata atılan fırçalar, verilen talimatlar bunun en net göstergesi.
 
Ve gün geçmiyor ki Bakan Yıldırım, 35 projenin detaylarına ilişkin yeni bir açıklama yapmamış olsun. 'Konak Tüneli’nde 100 metreye ulaşıldı, Sabuncubeli Tüneli yürüyor, yat limanları, Çandarlı Limanı, Adnan Menderes Hava Limanı’nın inşaatının bile ekonomiye kaktığı katma değer hatta belediye ile birlikte yürüttükleri İZBAN'
Birkaç ay önce ‘Haliç Köprüsü’ndeki onarım çalışmaları hakkında bile bizzat açıklama yapan’ Yıldırım, neredeyse her gün 35 projeye dönük açıklamalar yapınca ister istemez şu soruyu sormadan edemiyoruz kendi kendimize.
Yoksa Bakan Yıldırım ile Başbakan Erdoğan arasında İzmir konusunda bir görüşme mi yapıldı? 
Hatta daha da ileri gidip Yıldırım’a seçime 1,5 yıl kala vize mi verildi?
İşte son döneme ilişkin mesajlardan çıkardıklarım bunlar.  
Öte yandan 10. yıl pastasını keserken CHP İzmir milletvekillerinin ‘İzmir’den aday olmayı düşünüyor musunuz?’ sorusuna verdiği yanıt da önemliydi. ‘İsterseniz bu soruya şimdi yanıt vermemeyim. Siyasette yarınların ne getireceği belli olmaz çünkü’ diyor Bakan Yıldırım.
Verdiği yanıttan da anlaşılıyor ki yerel seçimde İzmir’den aday olmaya hiç olmadığı kadar yakın bugünlerde Sayın Bakan.