GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Temmuz 2023 Salı

Neden İzmirliler’e 'enseyi karartmayın' dedi?

Bu şehrin derdi bitmez…

Hemşehrisini bağrına basışı bile bi’başkadır…

Dünyaya gözlerimi açtığımda…

İzmir’in nüfusu 270 bin civarındaymış…

Gazeteciliğe (1972) başladığımda ise, yaklaşık 550 bin…

Aradan yarım asır geçti!

Bugün…

O rakam 4 milyon 500 bini çoktan aştı…

Bizim yaşlar…

İzmir’i, hep “kadim, yani geçmişi çok eskilere uzanan” bir kent…

Olarak tanımlar…

Mesela, bir “prenses” gibi…

Ya da, bir “sevgili” gibi…

***

Geçtiğimiz Cumartesi, “Sonsöz TV”ye  konuk olan…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer

Yerel seçime…

Yaklaşık dokuz ay kala…

Fatih Yapar’ın kritik sorularına açık-net cevaplar verdi…

Çoğunu okudunuz; biliyorum…

Ancak…

Başkan Soyer…

Bazı soruları ilk kez cevaplandırıyordu…

Mesela, şunu dedi:

“Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu  (Bu gemiyi güvenli limana yanaştırana kadar kaptanlığı bırakmayacağım) dedi… Bu benim için son derece değerli bir tespit…”

İmamoğlu ile sürpriz buluşmanın bir özel nedeni olmalı… O soruya da cevap verdi:

“Nedir aklından geçen “Anlat bir…” demek istedim… O buluşma daha çok onu dinlediğim, anlamaya çalıştığım bir görüşme oldu… Benim farklı düşündüğümü net olarak ifade ettim…”

***

Peki, yıllardır, “İzmir Körfezi son nefesini veriyor!” diyenlere nasıl bir mesaj yolladı?

Her gün körfez bir adım daha yüzülebilir hale geliyor… Çok az kaldı… Ben de çoluk çocuğumla hep beraber yüzeceğim…”

***

Çivi gibi soru: “Eksik demir kullanıldığı için Örnekköy’deki kentsel dönüşümde bir konuta yıkım kararı çıktı… O konutlarda oturur musunuz?”

Al sana benzersiz bir cevap:

“Keşke o kadar param olsa; tabii ki otururuz…”

***

“İzmir Limanı Araplar’a satılıyor…” haberi, belli ki çok kızdırmış… Taş gibi karşılık verdi:

“Eğer satacaksanız bu satışa neden önce İzmir’deki İZTO’yu, sanayi odalarını dahil etmiyorsunuz? Ekonomik gücü yaratacak zemin hazırlayın... Kaldı ki, neden satıyorsun arkadaş? Önce bunu açıklamanız lazım…”

***

Bunları neden hatırlatıyoruz?

Çünkü…

Yerel seçim yaklaşıyor…

İzmir’in en büyük kamu koltuğunda 4.5 yıldır görev yapan…

Başkan Tunç Soyer’in…

Birkaç ay önce…

bir TV’nin canlı yayınında…

Aralarında benim de olduğum genç meslektaşlarımla…

O malum soruya…

Şöyle cevap vermişti; kelimesi kelimesine:

“Çok ders çıkardım, bu görevde… Çok proje hazırladık, çok çözüm önerimiz var... Bundan dolayı bir dönem daha yapmak isterim... Bu dönem benim İzmir aşkımı büyüttü... Bu kenti çok severek yaşadım; hala da öyleyim… Yaşamım boyunca nereye gittiysem hep koşa koşa İzmir’e dönmek istedim… Bütün bu süreçler İzmirli’ye ve İzmir’e olan aşkımı büyüttü…”

***

Bitiriyoruz…

SonSöz TV’deki canlı yayının finalinde…

Özellikle…

Son dakikalarında söyledikleri ile…

Taaa, 170 yıl önce adı…

Avrupa’da “prenses”e çıkmış bir kenti yöneten o belediye başkanının…

Klasik final sözleri değildi…

İçinden ne geçiyorsa…

Bir bir söyledi…

Kelimeleri özenle seçti ve bir mega kent yöneticisi olarak…

Aşk’la bütünleşen ve geleceğe ışınlanmaya hazır…

Cesur ve gerçek bir “İzmir Andı”nı…

Şöyle seslendirdi:

“İzmir, dünyanın en güzel şehirlerinden biri…

Ne kadar kriz yaşarsak yaşayalım…

Ne kadar ekonomik ve siyasi sıkıntılarla boğuşursak boğuşalım…

Bu memleketin geleceği…

Yine…

İzmir’in öncülüğüyle değişecek…

Ve yine…

Bu memleketin yarınlarını…

Bizim İzmir mührünü basarak değiştirecek…

Ve çok güzel bir memleketi…

İzmir’den başlayarak kuracağız…

Nasıl?

100 yıl önce Kurtuluş’un ve Kuruluş’un şehri olmuş İzmir…

Bu kez…

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında…

Bi’kez daha…

Ağırlığını göreceğiz İzmir’in…

Yine söylüyorum ve…

Söylemeye devam edeceğim…

Hiç kimse enseyi karartmasın(*)

Nokta…

Hamiş: Antik Yunanisten’da klasik dönemde yaşamış fiozof ve bilge Aristoteles’in, günümüze kadar uzanan hiç eskimemiş bir özlü sözü vardır ve bugünlere çok uygundur: Umut, uyanık insanların rüyasıdır…”

(*) Enseyi karartmak: “Umutsuzluğa ve karamsarlığa kapılarak canının sıkıldığını belli etmek…”

Sonsöz: “Kahverengi dallardan pembe çiçekler açtığına göre, ümitsizliğe gerek yok! / Hz. Mevlana…”