GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
4 Mart 2013 Pazartesi

Kılıçdaroğlu Kürüm’ü aday yapar mı?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun son İzmir turundan aklıma takılanları ele alacağım bugün…
Geçtiğimiz Cuma gecesi gelip Cumartesi akşamı kentten ayrılan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun İzmir programına tabi ki (beklendiği gibi) adaylar damga vuracaktı.
Öyle de oldu... Cuma gecesi 23.00 civarında Adnan Menderes Havalimanı’nın etrafı panayır yeri gibiydi. ‘Laci’lerini giymiş her yaştan beyler, takmış takıştırmış süslenmiş hanımlar, gençler… Adayları anlarım da…
Bir yıl daha koltukta olan belediye başkanlarının gecenin bir saatinde adam tutup havalimanında slogan attırmasını anlamakta zorlandım. Siyaset bu kadar ucuz olmamalı…
Meğerse bu tabloyu anlamakta zorlanan sadece ben değilmişim.
Yakın çevresinden edindiğim bilgiye göre Kılıçdaroğlu, havalimanında slogan attıran belediye başkanlarını bir kenara not etmiş. Hatta 48 aydır koltukta olan ve 12 ay daha o koltuğun sahibi olan belediye başkanları maaşlı birkaç kişinin sloganıyla değil ancak ve ancak hizmetleriyle var olabilirler. Aday olmanın en kestirme yolunun hala genel başkanın gözüne girmekten geçtiğine inanan yüzlerce potansiyel adayın akın ettiği havalimanından ‘büyük sevgi gösterileri’ eşliğinde ayrılarak oteline yerleşen Kılıçdaroğlu, sabahın erken saatlerinde örgütüyle kahvaltıda buluştu.
Aday olmanın, siyaset yapmanın inceliklerini sıralayan hem örgüte hem de başkanlara ‘ince ayar’ yapan Kılıçdaroğlu, örgütünü ‘hastalıklı’ olarak niteleyip çok net bir şekilde ‘Bu yapıyla ön seçim olmaz’ mesajı verdi. Çünkü Kılıçdaroğlu’na göre herkes partiye akrabasını, eşini, dostunu doldurmuştu. Kılıçdaroğlu’nun yüzde yüz haklı olduğu bir nokta varsa o da üye yapısıyla ilgili tespitiydi. Hatta Eski CHP’den miras bu hastalıklı yapı son döneminde Baykal’ı bile memnun etmemiş, sandık bazlı üye yapılanmasından sık söz eder olmuştu.
Tabi ki giderayak…
Peki, Kılıçdaroğlu bu hastalıklı yapıdan kurtulmak için neler yaptı? Ya da neler yapıyor?
Görünüşte CHP’ye üye olmanın kanalları açılmış görünüyor. Ama hastalıklı yapı yine işbaşında… Aday olmanın iki ön koşulundan birinin ‘eğilim yoklaması’ olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, özellikle İzmir gibi ‘iktidar olduğu kentlerde’ örgütü ele geçirmek isteyen yapılara bulunmaz bir fırsat tanıyor. Suyun başındakiler yine ‘sen, ben, bizim oğlan’ mantığı üzerinden aşiret gibi örgütlenerek olası eğilim yoklamalarında örgütün 'iradesine' ipotek koymaya çalışıyor. 
Ve buradan hareketle sorarsak; Eğer CHP örgütü hastalıklıysa… Ve bu nedenle ön seçim yapılmayacaksa, eğilim yoklaması (temayül) nasıl yapılacak? Tüm üyelerle eğilim yoklaması yapma sözü veren Kılıçdaroğlu’nun bunun yanıtını da vermesi lazım. Ki muhtemelen ‘eğilim’ yoklaması da başka bahara… 
 
Havalimanında adam tutarak gecenin bir yarısı slogan attıran makam sahibi belediye başkanları dışında Kılıçdaroğlu’nun programından akıllara takılanlara bakalım biraz da…
Gaziemir’deki Yeni Fuar Alanı temel atma törenine katılımın ‘düşük’ olduğu iddia ediliyor.
Kime göre, neye göre?
Karabağlar’ın Uzundere’sine göre…
Peki, neden düşük?
Kimilerine göre CHP örgütü Aziz Başkan’a mesaj veriyor.
Kimilerine göre Karşıyaka adaylığına kendini fazla kaptıran İl Başkanı Ali Engin, Kılıçdaroğlu’nun programına yeterince eğilemedi, odaklanamadı.
En fazla 2 bin kişinin katıldığı söylenen Yeni Fuar Alanı temel atma programının kimi ilçe örgütleri hatta belediye başkanları tarafından bilinçli olarak sabote edilme ihtimali de var.
Ama asıl sorun ne biliyor musunuz? CHP’nin çağa ayak uyduramaması…
Kılıçdaroğlu’na hemen hemen aynı zaman diliminde iki program birden yaparsanız sonuç böyle olur.  Kimse kusura bakmasın…
Bahara çalan hafta sonunda Kılıçdaroğlu’nu dinlemek potansiyel adaylar dışında kimseyi heyecanlandırmıyor, cezbetmiyor. Bir saat arayla örgütün yarısını Gaziemir’e yarısını Uzundere’ye toplamaya kalkarsanız, bu sonuç kaçınılmaz olacaktır.
Kaldı ki Karabağlar’daki tören öncesinde Başkan Kürüm’ün ‘Cem Uzan taktiği’ ile Onur Akın konserini de atlamayalım. Ama Uzundere’deki programın ‘tam not’ almasını sadece Onur Akın konserine bağlarsak haksızlık etmiş oluruz.
En başta CHP Karabağlar örgütüne… 
Ve örgütün içinden gelen Sıtkı Başkan’a…
Ve de Kürüm’ün etrafındaki örgütçü isimlere... 
Oysa ki CHP'nin rakibi AK Parti olsa nasıl yapardı? Ya da yapıyor? Başbakan Erdoğan İzmir'e gelir. Daha önceden gelin gibi süslenen salon ya da stadyumda toplanmış binlerce teşkilat mensubuna hitap ederken iletişim çağının gereği olan canlı yayın araçları üzerinden Gaziemir'deki Fuar alanını da Uzundere'deki rekreasyon alanına 
da harcını koyardı. 
Daha kontrollü, daha çağdaş ve daha sağlıklı bir iletişim modeliyle daha az çalışarak daha fazla mesaj verilmiş de olurdu. 
Kılıçdaroğlu'nun önceki gelişini hatırlayınız. 
İki gün boyunca ilçe ilçe dağ/bayır dolaştı. Hamsi festivaline bile uğradı. 
Sonuç? Birbirinin tekrarı konuşmalar, karmakarışık bir mesaj yağmuru... 
Karabağlar'daki törende pek de alışık olmadığımız tablolar yaşanıyordu. Belediye Başkanı Kürüm, kürsüden namus sözü veriyordu mesela. Seçimlerde AK Parti’ye en az 50 bin oy fark atmaya… Seçime bir yıl kala henüz aday gösterilmemiş bir belediye başkanının fark sözü vermesi sıradışı bir durumdu.
Karabağlar’da 12 Haziran 2011’de AK Parti’nin CHP’ye 15 bin oy fark attığını düşünürsek, Kürüm’ün iddiasını daha iyi anlayabiliriz. Peki, Kürüm iddialı ama…
Kılıçdaroğlu onu aday yapar mı?
Ne de olsa Kürüm, Eski CHP’ye yakın bir isim. Dahası önceki Genel Sekreter Önder Sav’ın İzmir’deki prensi… 
Uzundere’de açılış sırasında kürsüden sürpriz bir şekilde ‘Sıtkı Başkan’a övgüler yağdıran Kılıçdaroğlu bu konuda kafaları biraz karıştırdı. Dahası nasılsa ‘Kılıçdaroğlu Kürüm’ü aday yapmaz’ diyerek paçaları erken sıvayanların aklına kurt düşürdü. Yeni-Eski CHP çatışmasında sonuna kadar Sav’ın yanında duran Kürüm, öncelikle ‘dik/omurgalı duruşu’ nedeniyle taraflı tarafsız herkesten alkış almış bir isimdi.  
Muhtemelen Kılıçdaroğlu da Kürüm’ü net duruşu nedeniyle kutlamıştır. 
En azından yanındaymış gibi görünüp arkadan iş çevirenlerden olmadığı için... 
Gelinen noktada Kılıçdaroğlu’na karşı saygıda kusur etmeyen ama bir dönem birlikte siyaset yaptığı arkadaşlarını da ilk virajda satmayan Kürüm, net ve dik duruşunun ödülünü belki de yeniden aday gösterilerek alacaktır. 
Kimilerine göre 
Kılıçdaroğlu, kendisini elleriyle genel başkanlık koltuğuna oturtan önceki Genel Sekreter Önder Sav’a en azından bu kadarını borçludur. 
Kaldı ki Karabağlar’da başta Uzundere Rekreasyon Projesi olmak üzere pek çok fiziki yatırıma imzasını atan Sıtkı Kürüm, yeni bir meclis kadrosu yapması ve eleştiri oklarına hedef olanlardan kurtulduğu takdirde ilçenin demografik yapısına en uygun adaylardan biridir.  
Kılıçdaroğlu’nun Kürüm’ü aday göstermesi son kurultayda verdiği sözü tuttuğunun  da somut bir göstergesi olacaktır. 
Eski-yeni çatışmasını bir kenara bırakıp CHP’yi topyekûn kucaklama sözünü…