GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
5 Kasım 2023 Pazar

Keşke 'veda'sı böyle olmasaydı!

22 Mayıs 2010’da geldi...

5 Kasım 2023’te (bugün) sabaha karşı veda etti...

Merhum Deniz Baykal’ın...

“Kaset skandalı” nedeniyle istifa ettiğinde...

Atatürk’tün partisinin grup başkan vekiliydi...

Takvimler 2010 yılının 10 Mayıs’ını gösterirken...

CHP’de büyük şok yaşanıyordu...

Deniz Baykal’ın istifasına yönelik...

Gazetecilerin şu sorusuyla karşılaştı:

“Önümüzdeki günlerde kurultay var, genel başkanlığa aday mısınız?'' 

Net cevap vermişti; o gün:

“Hayır hayır, öyle bir şey söz konusu değil... CHP kurumsal kimliği olan bir partidir... Kurumun yetkili organları görevdedir... Onların vereceği her karara bir partili olarak biz de uyacağız... Kesinlikle öyle bir şey yok...”

Ne ilginçtir ki...

İki gün sonra...

“Evet...” adayım dedi...

***

22 Mayıs'ta yapılan 33. Olağan Kurultay’ında...

Bin 249 delegenin bin 200'ünün imzasıyla...

Tek aday olarak seçime girdi ve...

Kullanılan bin 197 oyun geçerli olan bin 189'unu alarak...

CHP'nin 7. genel başkanı olarak tarihe geçti...

O gün...

Kürsüde altı köşeli Ege kasketi ile poz vererek...

Tarihi görevine ilk adımı attı...

O’nun adı...

Kemal Kılıçdaroğlu’ydu...

***

Aradan...

Bugün itibarıyla “13 yıl 167 gün” geçti...

Bu sabahın ilk ışıklarında...

Atatürk’ün koltuğuna veda etti...

Ama...

Siyasi tarihimize geçen o veda kimselerin içine sinmedi!

100 yaşındaki CHP’ye böyle veda edilemezdi...

***

Şenlik gibi Kurultay’ın ilk turunda...

Özgür Özel 682 oy alırken...

CHP’nin 13.5 yıllık lideri 664 oyda kalmıştı...

Adaylardan hiç biri salt çoğunluk olan 684'e ulaşamadığı için...

İkinci tur oylaması yapılırken...

13.5 yıl kaptanlığını yaptığı CHP’nin Kurultay’ından ayrıldı...

İşte, filmin “acıklı” bölümü o sırada başladı...

Fark o kadar küçüktü ki...

Özgür Özel’in...

Yeniden oylama işleminin ardından...

Kurultay’ı kazanacağı...

Üstelik, “oyunu arttırarak” yumruğunu havaya kaldıracağı...

Gün gibi ortadaydı...

Kalpleri kemiren “politik inat” devreye girdi...

Siyaset yapma sanatının belki de en acı dakikaları yaşanıyordu...

Duyumlara göre...

O dakikalarda...

CHP’nin 7’inci Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na...

“Yapma; çekil...” dediler...

Kabul etmedi...

Ni’tekim...

Seçim yenilendi...

Bu kez...

Özgür Özel 812 oy almayı başardı ve Altıok’un yeni genel başkan oldu...

O inanılmaz inat nedeniyle...

Kılıçdaroğlu bu kez 536 oyda kalmıştı...

***  

Türkiye’nin 100 yaşındaki partisine...

13 buçuk yıl “kaptanlık” yapan Kılıçdaroğlu...

Böyle gitmemeliydi...

İlk oylamadan sonra...

“Buraya kadarmış...” diyerek...

Binlerce partilinin alkışları arasında...

Genç rakibini Özgür Özel’i yanaklarından öpüp...

“Ha’di bana Eyvallah” deseydi...

“Kemal Kılıçdaroğlu” adı...

Yıllarca yalnız emekleri için değil...

O şahane jesti için de hiç ama hiç unutulmayacaktı...

Demek ki...

Hayatı ezbere okumayı becerebilseniz de...

70’li yaşların ortalarında bile...

Hata yapma ihtimaliniz hep var...

***

Bitiriyoruz...

Asırlık Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeni kaptanı Özgür Özel...

Saygısıyla...

Her kelimesini özenle seçtiği konuşmasıyla...

“10 numara 5 yıldız” olduğunu kanıtladı...

Özellikle...

Şu sözü yıllarca unutulmayacak:

“CHP, iktidara benzeyen yöntemlerle yönetilemez...”

Zaten böyle dedi; salon alkıştan yıkıldı...

Kılıçdaroğlu’nun...

Birinci tur’dan sonra yarıştan inatla çekilmemesinin yanı sıra...

Dün geceki en büyük falsosu...

Şu sözleridir:

“Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım... Ateşi ve ihaneti gördük... Yalana dolana rağmen çalıştık yılmadık, yıkılmadık, boyun eğmedik...”

Hiç gerek yoktu...

Bu sözleri seslendirmenin akla gelebilecek en son yeri...

Kaybedeceğini...

Adı gibi bildiği halde Kurultay’da söylemiş olmasıdır...

CHP’nin Kurultayları...

“Sevinç gözyaşlarının döküleceği yerlerdir...”

Yakınma duvarı değildir...

Nokta...

Sonsöz: “Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur... Düşmem dersin düşersin... Şaşmam dersin şaşarsın... Öldüm der durur; yine de yaşarsın... / Hz. Mevlana...”