GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
4 Kasım 2023 Cumartesi

Ölümsüzdür büyük aşklar!

Yıldız tarihi: 19 Mayıs 2006…

Günlerden Cuma…

O gün…

Kimseler önüne geçemedi; Başbakan Ecevit’in…

Danıştay Saldırısı'nda hayatını kaybeden…

Hukukçu Yücel Özbilgin yakın dostu olduğu için…

Cenazesine katılmaya karar vermişti…

“Yapma…” dediler; dinletemediler…

Ve…

Beklenen sonun başlangıcı…

İşte, o güne rastlıyordu…

Ne acıdır ki…

Dostunun cenaze töreninde beyin kanaması geçirdi…

Ecevit; bitkisel hayata girmişti…

Gülhane Askerî Tıp Akademisi yoğun bakımda tedavisi başladı…

O gün dahil…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin…

16’ncı Başbakanı Bülent Ecevit…

Tam 172 gün…

Gözlerini açamadı…

…Ve, o 172 gün boyunca…

60 yıllık hayat arkadaşı Rahşan Ecevit…

Bir gün olsun…

Büyük aşkının elini bırakmadı…

Dirençli kadındı Rahşan Hanım…

O dakikaları…

Adeta bir kez daha yaşıyormuş gibi…

Tarihe geçen şu sözlerle anlattı milletine:

“Hastanede geçen 173 gün boyunca her gün yavaş yavaş elimizden kaydı; hep elini tutuyordum, o da benim elimi tutuyordu, sıkıyordu ama son günlere doğru elimi sıkamaz oldu, anladık ki yavaş yavaş gidiyor…”

Nitekim…

Rahşan Hanım’ın tahmin ettiği acı son…

5 Kasım 2006 Pazar günü…

Saat 20.40’ta yaşandı…

Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit, sessizce bu dünyaya veda etti…

Ölüm nedeni…

“Dolaşım ve solunum yetmezliği…” olarak kayıtlara geçti…

***

Yarın; günlerden “5 Kasım 2023”

Unutulmaz Başbakan Bülent Ecevit’in…

Aramızdan ayrılışının 17’nci yılı geride kalıyor…

Yaşasaydı…

Dolu dolu 98 yaşını kutlayacaktı…

Farkında mısınız?

Nasıl da peşi sıra kopup, düşüyor takvim yaprakları?

Saatin tik-takları ise...

Sanki kaçınılmaz bir sonun…

Issız hayat dilimleri arasındaki fon müziği gibi...

***

Türkiye’de hiçbir siyasi liderin…

Eşiyle bu kadar çok fotoğrafı yoktur!

Neden?

Çünkü, hiç birbirlerinden ayrılmamışlar…

Yorulunca…

Hatta, saatlerce…

Fena halde, uykusuz kalınca…

Biri, diğerinin omzunu yastık yapmış; yaslanıvermiş…

Bi’yudum ferahlık için…

Birlikte gözlerini kapatmışlar…

Tavşan uykusuna dalarken…

Ve…

Birlikte uyanmışlar yeni heyecanlara…

***

Aşk, birbirine bakmak değildir…

Bilakis…

Aşk, birlikte aynı yöne bakabilmektir…

Onlar…

Tam 60 yıl aynı yastığa baş koydular…

Ömür boyu el ele dolaştılar…

Hem birbirlerine baktılar…

Hem birlikte aynı yöne baktılar…

***

Biri diğerinden 14 yıl daha fazla yaşadı…

Nasıl yaşadı?

Hep O’nu düşünerek…

“Sağ olsaydı, böyle yapardı…” diyerek…

“Şimdi burada olsaydı, şöyle söylerdi…” diyerek…

“Yaşasaydı barışçıl çözüm bulurdu…” diyerek…

Demek ki…

Büyük aşkları…

Ölüm bile ayırmıyor / ayıramıyor!

***

Sadece “kalp pusulası”nın gösterdiği yolda yürüdüler…

Çok zorluklar yaşadılar…

“Aşk bir mücadeledir…” dediler…

“Aşk bir savaştır…” dediler…

“Aşk büyümektir…” dediler…

El ele, omuz omuza verdiler…

Sevgilerini el ele büyütüp, el ele derlediler…

Siyaseten çok zor günler geçirdiler…

Üstlerine silahlar çevrildi…

İzmir’de suikast girişimine uğradılar…

Taşlandılar…

Sopalandılar…

Ama, ilginçtir…

Hiç yılmadılar…

“Biz mutluyuz, merak etmeyin” dediler…

Gözyaşlarını ise…

Sadece birbirlerine gösterdiler…

***

“Aşkın adı yok!” diyenler haklı galiba…

Şu yaşanmış anı…

Aynı yastığa baş koyan her çifte “nazarlık” olsun!

Bi’ara Rahşan Hanım hastalanıyor…

Tarih, 2003…

GATA’ya kaldırıyorlar…

Tedavisi 15 gün sürüyor…

Onca ısrarlara rağmen…

Bülent Bey, “ömürlük” eşinin refakatçisi oluyor…

“Siz ilgilenemezsiniz sayın Başbakan…” diyen doktorlar bile…

İkna edemiyor Ecevit’i…

Baldızının…

“Bari ben kalayım…” sözlerini bile dinlemiyor…

7x24 başından ayrılmıyor Rahşan Hanım’ın…

Aşk, bu işte…

***

Ecevit’in vefatının ardından iki unutulmaz olay yaşanıyor…

Birincisi…

Bülent Bey’in toprağa verileceği günle ilgili…

Rahşan Hanım, Pazar gününü istiyor…

AK Parti’nin, o gün büyük kongresi var…

Rahşan Hanım diretiyor…

Memurlar, işçiler gelsin istiyor törene…

Bu nedenle Pazar gününde ısrarcı…

Diyor ki:

“Gerçek tabanımız onlar…”

Rahşan Hanım, ısrarında haklı…

Nitekim, O’nun dediği oluyor…

İkincisi…

Kocatepe Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından…

Çok kalabalık bir konvoyla kabristana gidiliyor…

Rahşan Hanım…

Cenaze aracına sıkı sıkı tutunuyor, hiç bırakmıyor…

Onca yaşına karşın…

Sekiz kilometre bu şekilde yürüyor…

Cenazeye katılanlar bunu unutamıyor…

***

Herkes…

Rahşan Hanım’ı dominant bir hanımefendi olarak bilir ama…

Aslında…

O büyük aşkın kahramanı…

Eşini kızdırmaktan çekinirdi…

Bülent Ecevit, “Tamam Rahşan, tamam!” dediğinde…

Hemen susardı…

Her şeye rağmen…

Şartlar ne olursa olsun…

Birbirlerinin ellerini hiç bırakmadılar…

***

Bitiriyoruz…

Bi’düşünün…

Kaç erkek hayat arkadaşı için şu satırları döktürür:

“Birlikte öğrendik seninle…

Avcumuzda yüreği çarpan kuşa sevgiyi…

El ele duyduk kumsalda…

Denizin milyon yılda yonttuğu taşa sevgiyi…”

Bugün…

Birbirlerine böyle seslenen sevgililer kaldı mı?

Varsa eğer…

Aşk, neden artık her şeyin ilacı olamıyor?

Nokta…

Sonsöz: “Hayatta en zor olan şey, gerçek aşkı bulmak değildir… Daha da önemlisi onu her zorluğa karşı sürdürebilmektir… / Anonim…