Cumhuriyet…
Bir asır önce…
29 Ekim’de ilan edildi…
Dünya…
Hem kıskandı hem ayağa kalkıp alkışladı…
Aradan 100 koca yıl geçti…
Güne vursan; “36 bin 500”…
Yarın… (29 Ekim 2023 / Pazar)
86 milyon Türkiye vatandaşı…
Hem bu kadim vatan topraklarında…
Hem de şu yaşlı dünyanın herhangi bir köşesinde…
Asırlık Cumhuriyeti’nin…
100’üncü yaşını…
Aşk’la kutlayacak…
***
Cumhuriyet’in ilan edildiği “29 Ekim” tarihinde…
Dünyaya gözlerini açan…
San’at ve Siyaset dünyasından…
Şu sıralarda neredeyse bir avuç ünlü isim var…
Onların başında da…
Bakın kimler geliyor:
Dünyaca ünlü sanatçımız Ayla Algan…
Millî Görüş ideolojisinin kurucusu Necmettin Erbakan…
Atatürk'ün arkadaşı Kılıç Ali'nin oğlu, milli futbolcu Gündüz Kılıç…
Mizah edebiyatının efsanesi Muzaffer İzgü…
Edebiyatımızın altın ismi Füruzan…
Oyuncu ve yönetmen Yurdaer Okur…
İş dünyasının unutulmaz ismi merhum Mustafa Koç…
Şarkı sözü yazarı ve radyo - TV programcısı Sezen Cumhur Önal…
Cerrah ve Akademisyen Prof. Dr. Mehmet Haberal…
Türkiye’nin 11’inci Cmhurbaşkanı Abdullah GÜL
Sinema ve TV oyuncusu Murat Aygen…
Yapımcı ve eski aktör Burak Sağyaşar…
Kadın haltercimiz Nurcan Taylan…
Oyuncu ve Model Leyla Lydia Tuğutlu…
Veee…
Tiyatro, Sinema ve dizi oyuncusu, şair ve eğitmen Müjdat Gezen…
***
Bu listenin…
Tartışmasız yürekleri kıpırdatan ismi…
Ömrünü san’ata…
Ve dahi…
Sanatçı yetiştirmeye adamış Müjdat Gezen’dir…
Hayatı san’attır…
Yarın…
(29 Ekim 2023 / Pazar)
80 yaşını geride bırakacak ve 81’e “merhaba” diyecek…
İstanbul, Fatihli…
10 yaşındayken…
Tiyatro sahnesinde alkışları topluyordu…
Aynı yıl…
Doğan Kardeş dergisi O’nun şiirlerini yayınlamaya başladı…
Tam da o günlerde…
İstanbul Radyosu Çocuk Kulübü'nde mikrofonla tanıştı…
Takvimler 1960’ı gösterirken…
Müjdat Gezen artık İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları'nda…
Profesyonel olmuştu…
Aynı yıl Vefa Lisesini bitirdi…
Ve…
Tam 62 yıl önce ilk filmini çevirdi…
10 ay önce…
Muazzam bir kalabalığın eşliğinde…
Sanat hayatının 70’inci yılını kutladı ve sahnelere veda etti…
Peki, şimdi n’apıyor?
“Sanatçı yetiştiriyor…”
Bunun için yıkılmaz armada!
***
Dört yıl önceydi…
Cumhuriyet’in 94’üncü kuruluş yıldönümünde…
Müthiş bir konuşma yaptı…
Atatürk’ü eleştirenler için…
Açık açık şöyle dedi:
“Mustafa Kemal Atatürk, sadece yaptıklarıyla değil dış görünüşü, karizması ve yakışıklılığıyla dikkat çeken ve dünyanın kıskandığı bir lider... Atatürk'ü sevmeyip eleştiren adamların yüzde doksanının fiziki olarak çirkin olduğunu görüyorum... Eleştirenlerin çoğunda aşağılık kompleksi var... Atatürk kadar kültürlü, vizyonlu, yakışıklı ve derin olamadıkları için çıldırıyorlar…”
Salonda çıt çıkmıyordu…
Ünlü sanatçı bir kaç saniye soluklandı…
Kelimeleri tarttı ve şöyle devam etti:
“Kim ne yaparsa yapsın sağlam bir sistem kurulduğu için Cumhuriyet'e bir şey olmuyor… Hata, eksik arayanlar da bir süre sonra kendilerini Cumhuriyetin içinde buluyorlar… Atatürk'e ve Cumhuriyet'e zarar vermek isteyenler aslında kendilerine en büyük kötülüğü yapıyor... Atatürk'ü sevmeyen birine (Neden?) sorusunu sormak isterim... Hangi gerekçeyle sevmediklerini gerçekten merak ediyorum…”
***
Bir özel anı daha var ki…
Unutulacak gibi değil…
Kısa adı “ÇYDD” olan…
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği…
O yılın “Cumhuriyet Ödülü”ne…
Sanatçı Müjdat Gezen’i layık görmüştü…
O gece kendisi sustu…
Meslektaşım, kardeşim Yılmaz Özdil anlattı:
“Müjdat Gezen cumhuriyet sevdalılarının sevgilisiyken aynı zamanda cumhuriyet düşmanlarının da ortak hedefi haline geldi… Bir yobaz tetikçinin kundakladığı okulunun kapısında 7-8 yaşındaki çocukların üzerine titrerken, savcının ve hakimin önünde nasıl dik durduğunu izledim… Ben hep kendi payıma hep bir insan nasıl bu kadar cesur olur diye sorarım… Bu kadar çileyi bir insan neden çeker? Bu kadar kötülükle neden uğraşır? Benim vardığım sonuç, Müjdat Gezen bir insan sever…”
Devamı var mı?
Var…
O da Yılmaz Özdil’den geliyor:
“İstanbul Üniversitesi’nde öğretim görevlisiyken, bir öğrencisinin harcını yatırdıktan sonra ücretsiz eğitim vermek için konservatuvar kurdu… 28 yıldır eğitim veren okuldan binlerce sanatçı yetiştirdi... Her anlattığımda çok kızıyor ama Yeşilçam’ın emekçilerine de hep sahip çıktı…”
***
Bitiriyoruz…
Müjdat Gezen…
O törende…
Çok anlamlı bi’şi daha söyledi…
Şöyle dedi:
“Başında, ortasında, son sözünde bile Cumhuriyet geçen her konuşma beni mutlu ediyor… Çünkü, adında Cumhuriyet var… Beni 29 Ekim’de, ağabeyim 30 Ağustos’ta doğmuş… Bu nasıl ince hesaptır… Gerçi babamın matematiği kuvvetliydi!..”
Bırakın güldürmeyi…
Gülümsetmek bile büyük hüner istiyor…
Hele bu günlerde …
Nice yıllara Müjdat Gezen…
Nice 100 yıllara Cumhuriyet…
Nokta…
Hamiş 1: Bu topraklar son 100 yılda nice Müjdat Gezen’ler yetiştirdi… Onurla ve alkışlarla… Yeter ki, Cumhuriyet’in “İkinci 100 yılında” Cumhuriyet aşkıyla yeni nesiller yetiştirelim…
Hamiş 1: Altı yıl önceydi… İstanbul Kadıköy'deki Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne gelen kimliği belirsiz bir şahıs, elindeki benzin bidonu ile binayı ateşe verdikten sonra kayıplara karıştı ve bi’daha da bulunamadı…
Sonsöz: Okulumu (Müjdat Gezen Sanat Merkezi) yangından Atatürk büstü korudu… / Müjdat Gezen – Sanatçı…”