GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
22 Ekim 2023 Pazar

Bu 'kitap' bir hesap pusulası!

Gelecek hafta bugün…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti…

100’üncü yaşını kutlayacak…

Asırlık mutluluğun sırrı…

Ve dahi…

Geleceğe projektör tutan özelliği…

İnanır mısınız?

Sadece tek bir kitapta gizlidir…

Türkiye’nin…

Bugüne değin milyonlarca basımı yapılmış en büyük eseri…

Sadece o kitaptır…

Türk Milleti’nin başucu eseridir…

Ve…

Gazi Mustafa Kemal’in…

1919'dan 1927'ye dek…

Bu vatan için…

Kendisinin ve silah arkadaşlarının…

Neler yaptığını anlattığı geleceğe mirastır…

***

“Nutuk”un…

Dünyada “içerik anlamında” bir benzeri yoktur…

Tek imla hatası bulamazsınız…

Atatürk’ün…

Su gibi akıp giden anlatımının kaleme dökülmüş halidir…

***

Her evde bulunduğuna inandığım…

Belli bir yaşı geriden bırakan her Türk’ün okuduğunu varsaydığım…

Bizzat Atatürk’ün kaleme aldığı…

“Nutuk…”

Neden 96 yıldır bu millettin başucu eseridir?

Çünkü…

“Nutuk”

Ulu Önder’in halkına verdiği bir “hesap” pusulasıdır!

Yeni Türk Devleti’nin yazılan ilk tarihi eseridir…

Her satırı bu milletin kılcal damarlarına kadar işler…

Okurken yaşınız kaç olursa olsun gözleriniz nemlenir…

***

Atatürk, büyük eserini bizzat okudu…

Geride bıraktığımız (15-20 Ekim) beş gün…

O okumanın 96’ncı “yaş günü” idi…

Atatürk…

1927’nin 15-20 Ekim günlerinde…

Gazi Meclis’in toplantı salonunda…

Öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere…

Altı gün süre ile…

Her gün iki toplantıda konuşmuş ve böylece…

Nutuk’un tamamı…

36 saat 31 dakikada okunmuştu…

Gazi Paşa…

Son satırlara geldiğinde 37 saat dolmak üzereydi…

Tarihi bir hitabet olduğu için…

Bu millet o esere “Nutuk” dedi…

Ve…

Neredeyse bir asırdır o eserin adı hep “Nutuk” olarak kaldı…

Kalmaya da devam edecek…

***

“Nutuk”, bir Devlet’in doğuş vesikasıdır…

Yurdumuzun parçalanıp işgal edildiği günlerden başlar…

İstiklal Savaşı’nı…

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu…

İnkılapları anlatır…

Elinizden bırakamazsınız, bir solukta okunur…

Çünkü…

Tarihi yapan ile yazanın aynı şahsiyette birleşmiş olması…

“Nutuk”u benzersiz kılar…

Örneği dünya üzerinde yoktur!

***

Bu eser…

Sadece geçmiş bir devrin hikayesi değildir…

Milli varlığımızın hem bugününe hem de yarınına ışık tutabilen…

Yüksek bir değer taşıdığı için önemlidir…

 

***

Hepsinden önemlisi…

Atatürk’ün, milletine verdiği muhteşem mesaj…

“Nutuk”un son sayfalarında saklıdır…

O bölüm aynen şöyledir:

“Saygıdeğer efendiler…

Sizi günlerce meşgul eden uzun ve detaylı söylevim…

Nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikayesidir…

Bunda, milletim için ve gelecekteki evlatlarımız için…

Dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebildiysem…

Kendimi mutlu sayacağım…

Efendiler, bu söylevimle…

Milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir Millet’in…

Bağımsızlığını nasıl kazandığını…

İlim ve tekniğin en son esaslarına dayanan…

Milli ve çağdaş bir devletin nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım…

Bugün ulaştığımız sonuç…

Asırlardan beri çekilen milli felaketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir…

Bu sonucu, Türk Gençliği’ne emanet ediyorum…”

***

Peki, bunlar son satırlar mı?

Hayır…

Devamı şöyle:

“Ey Türk Gençliği! Birinci vazifen, Türk Bağımsızlığını, Türk Cumhuriyeti’ni, sonsuza dek korumak ve savunmaktır…”

Bundan sonrasını zaten biliyorsunuz…

Buna eminim…

Yine de bu köşede o Söylev’in unutulmaz finalini yazayım:

“Ey Türk geleceğinin evladı! İşte, bu durum ve kurallar içinde dahi vazifen, Türk bağımsızlık ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! İhtiyaç duyduğun güç damarlarındaki soylu kanda mevcuttur!”

Nokta…

Sonsöz: “Ha’di; evdeki Nutuk’u yeniden okumaya başlayalım…”