GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
3 Kasım 2023 Cuma

Delegenin vicdanı ne diyecek?

Bu yazının başlığı…

Türkiye’nin toplumsal yaşam çizgisi içinde…

Pek de dikkate alınmayan…

Ancak “kalpleri sızlatan” bir karşı duruşu anlatır…

Aslında…

“Vicdani Ret!”

Dünyanın her köşesinde karşınıza çıkar…

Çünkü…

“Vicdani retçiler”

Hayatlarını düşündükleri gibi sürdürmek isterler…

Zararsızdırlar ama…

Baskıya tahammül edemezler…

Kalplerinden ne geçiyorsa onu aynen yaparlar…

Bu aslında…

Çoğumuzun “pas geçtiği” bir sessiz protestodur…

***

Türkiye’nin 100 yıllık siyasi ömründe…

Belki de ilk kez…

“Vicdani Ret” meselesi…

Hafta sonu kendini…

CHP’nin, 38’inci Olağan Kurultayı’nda kendini gösterecek…

Tarih; 4 – 5 Kasım / Cumartesi ve Pazar…

***

Ankara Spor Salonu’ndaki Kurultay’da buluşacak…

1200'ü İl kongrelerinde belirlenmiş…

168'i ise doğal delege sınıfında yer alan…

Toplam 1368 delege…

CHP’nin yeni yönetim kadrolarını belirlemek için oy kullanacak…

***

Gitmeyen olur mu?

Neden olmasın?

Son gelişmelere kafasını takıp…

Sinirli ve dahi kızgın bir delegeyi…

Zorla sandık başına götürebilir misiniz?

En fazla, gelir…

Havayı koklar ve evine döner…

***

Ancak…

CHP delegeleri, tabii ki…

Ankara Atatürk Spor Salonu’na…

Elini, kolunu sallayarak gelmeyecek…

Geçmişten bugüne…

Asırlık partisinin…

Dününü… Bugününü… Yarınını…

Tartıya çıkaracak…

Geçmişi irdeleyecek ve bence…

Son yapılan anketlere bakacak…

İşte…

O anketlerden bir demet…

Bakalım…

Türk Siyaseti nerelere doğru kanatlanmış?

***

Şu yazdıklarımın aslında…

CHP Kurultay’ı ile ilgisi yok…

Peki, neyle ilgisi var?

Geride bıraktığımız Genel ve Cumhurbaşkanı seçimleriyle ilgisi var…

Biraz da…

2024 Martı’ndaki “Yerel Seçim”e ışık tuttuğu için kıymetli!

***

“Metropoll Araştırma Şirketi”

En yakın “yerel seçim”i hedefleyerek…

Geride bıraktığımız “10-16 Ekim” arasında vatandaşa sormuş:

(Biraz klasik ama olsun varsın!)

“Pazar günü seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?”

Sıkı durun…

Geçen Mayıs’taki seçimde % 35,32 oy almış olan AK Parti’ye…

Oy vermeyi düşünenlerin oranı % 23,2

CHP son seçimde % 25,41 oy almıştı, şimdi oy vermeyi düşünenler % 15,2

MHP % 10,04 oy almıştı, şimdi % 4,7’lerde…

İYİ Parti’nin oyu % 9,90’dı, o da % 5,7’ye düşmüş görünüyor…

Yeşil Sol Parti (Bugünkü HEDEP) % 8,79 oy almış; o da şimdi ancak% 5,9’larda…

Özetle…

Bir sıkıntı var “Türkiye’nin Siyasi Atmosferi”nde…

Ya vatandaş “çok kırgın”

Ya da…

“Sandığa gitsem n’olur, gitmesem n’olur!” modunda…

Gerçekten böyle bir rüzgar esiyorsa…

CHP’nin hafta sonu Kurultay’ı…

Yakasından “Altıoklu” rozeti çıkarmayan…

Yılların CHP’lisini…

Ne kadar heyecanlandırır?

***

Önemli bir ayrıntı ile…

Bitiriyoruz…

CHP’nin 38’inci Olağan Kongresi’ne giden delege…

Büyük olasılıkla…

“Vicdani Ret” hakkını…

Gömlek cebinde saklı tutup…

An itibarıyla…

Genel Başkanlık için yarışa giren iki “kafa aday” için…

Şu iki “zarif” soruyu…

Kalplerinden geçirecektir…

Mesela…

2011’den bugüne kadar CHP Manisa Milletvekili olarak…

Ayrıca…

Grup Başkanvekili olarak…

Ayrıca…

Son basamakta Grup Başkanı hüviyetiyle…

Kürsüde yer alan Özgür Özel

Önceki gün bir TV kanalında…

Kendisini işaret ederek:

“Kardeşim, sen de (13 yılda 11 seçim kaybedilirken) oradaydın, sen seçenek olamazsın…”

Diyenlere şöyle cevap verdi:

“Bir partiye genel başkan adayı meteorla bahçeye düşmez… Mevcut kadrolarınızdan biri sorumluluk alacak… Ben fedakarlık yapmaya da sorumluluk almaya da razıyım demiş birisiyim... Bugün Özgür Özel’in adaylığına (Sen de yanındaydın) dersen, İsmet Paşa seçim kaybederken Ecevit de yanındaydı kardeşim…”

Sizce Özgür Özel haklı mı?

Diğer yanda…

Suskun bir Genel Başkan…

Kendince zamanı geldiyse eğer…

“Ha’di bana eyvallah…” diyecek kadar hazır…

Neden?

13,5 yılda “11 seçim kaybetmek”

Her yiğidin başına gelebilecek bir “acıklı kader” olamaz…

Sadece…

Minik bir dil sürçmesi CHP delegesini üzdü…

Bunu unutmak kolay değil:

“CHP’yi, bilgili, birikimli, iyi bir sosyal demokrata devredeceğim!”

Keşke böyle demeseydi…

Acıklı, çok acıklı…

O kongrede  “Vicdanı Ret” hakkını kullanacaklar bile…

İnanın…

Bu cümleye gözyaşı döker!

Bakalım…

Delegelerin ne kadarı…

O iki isimden hangisine “Vicdani Ret” uygulayacak?

Nokta…

Hamiş:  Yedi yıl önceydi… Hollywood ürünü bir film… Dünyanın dört bir yanında, sinema gişelerini patlattı… Yönetmen koltuğunda Oscarlı Mel Gibson vardı… Akla hayale gelmeyen bir filme imza attı… Bizdeki adı, “Savaş Vadisi” olarak afişlerde yer aldı… Aslında… Başroldeki gencecik Andrew Garfield; bir Amerikan vatandaşı olarak… Politik görüşleri… Ahlaki değerleri…  Dinsel inançları… eşliğinde bir “Vicdani Ret” sahibi olarak asker ocağında (!) tek başına farklı bir savaş veriyor… Silah kullanmıyor ama tüm emirleri yerine getiriyor… Kimseyi öldürmüyor; bilakis cephede onlarca yaralı askeri kurtarıyor… Ne var ki… O “Vicdani Ret” sahibi askerin… Aslında bir “kahraman” olduğu sonra anlaşılıyor… Ne var ki… Kalpler kırıldıktan sonra…

Sonsöz: “Bir politikacının amacı sürekli iktidar olmaktır… Bu çaba O’na çoğu zaman sorun çözme görevini unutturur… / Jean Monnet – Fransız iktisatçı ve maliyeci…”