GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
6 Kasım 2011 Pazar

İzmir, Doğu Akdeniz’in yeni cazibe merkezi mi?

İzmir için çok şey söylendi; Ege’nin incisi, özgürlüğün ve hoşgörünün şehri, gavur İzmir, laik düşüncenin kalesi, büyük bir kasaba, köy vb…
Fakat yüzyıllık gerçek hiç değişmedi; Yirminci yüzyılda, İzmir sürekli kan kaybetti. İster övsünler ister yersinler, İzmir’in önü daima bir şekilde kesildi.
Hep böyle gideceği düşünülürken, son yıllarda ne oldu ise, İzmir’in yıldızı parlamaya başladı. Alışılmadık bir hareketlenme var İzmir’de.
Bu hareketlenmenin ne olduğunu anlamak için, İzmir’de olan bitene dikkatle bakmak lazım. Bunca yatırım vaadi durduk yerde yapılmadı. Seçim kazanmak için hiç değil..
 
İzmir, İskenderiye ve Beyrut, Doğu Akdeniz’in ekonomik, sosyal ve siyasal açıdan tarihsel öneme sahip limanları olarak bilinirler.  
Kozmopolit yapısıyla kültürleri buluşturan, uygarlığı taşıyan bu liman kentleri aynı zamanda, 16.yy ile 20.yy arasında, Levant’ın üç ana limanı olmuştur.
Cumhuriyet döneminde ülke ekonomisi ve siyaset, Ankara-İstanbul ekseninde olup bittiğinden; Cumhuriyet’in kuruluşundan sonra, İzmir’in doğu Akdeniz’deki ağırlığı giderek yok olmuştur.
İşte bu yok oluş sürecinin sona erdiğine ve İzmir’in Doğu Akdeniz’de yıldızının yeniden parlamaya başladığına dair belirtiler var.
İzmir Kalkınma Ajansı, Batı Anadolu’da İzmir merkezli bölgesel hareketlenmeyi, doğu Akdeniz’de yeni bir cazibe merkezinin ortaya çıkışı olarak tarif ediyor.
AKP, İzmir’e, seçim yatırımını çok aşan ölçüde yatırım vaat ediyor.
Yerli ve yabancı büyük sermaye gurupları İzmir’e doğru hareketleniyorlar.
Limanların kapasiteleri artırılıyor, derinleştirme çalışmaları yapılıyor.
İzmir’i Ankara’ya ve İstanbul’a bağlayan otoyolların yapımı için start verildi.
İzmir, Türkiye’nin yeni turizm destinasyonu olma yolunda ilerliyor.  
Sanki, İzmir’in şansı dönüyor…
 
Bir de madalyonun öbür yüzü var.
İzmir, pist başına gelen uçak gibi havalanmaya hazır beklerken; bu şehrin insanları biliyor ki, İzmir’in yüzüne gülen talih, ülkenin yüzüne gülmüyor.
İzmir’in yatırımlarla nasıl şahlanacağını ballandıra ballandıra anlatan politikacılardan, bir de ülkenin bölünmenin ve iç savaşın eşiğine nasıl getirildiğini anlatmalarını ve nasıl çözeceklerini söylemelerini isterdim.
 
İzmir, bu ülkeye daima aklın yolunu gösteren şehir olmuştur. Cezalandırılma pahasına, verdiği oylarla olması gerekeni işaret etmiş ve zaman, her defasında İzmir’i haklı çıkarmıştır.
 
İzmir’e yatırımların gelmesi, kronikleşen sorunların çözülmesi kuşkusuz çok güzel. Fakat İzmirliler şunu iyi biliyorlar ki; her şeyden önce, bu güzellikleri yaşayacak bir memleket lazım. Bir çiçekle bahar olmaz.
 
Kutlamamız sınırlandırılan Cumhuriyet Bayramından sonra, tam sayfa ilanlarla en abartılı şekilde kutlanan Kurban Bayramı benim içime hiç sinmedi.
AKP iktidarı bayramlarımızın da tadını kaçırdı.
 

Cumhuriyet Bayramında törenlerin iptalini gerektiren koşulların devam ettiğini düşünüyorum. Bu duygular içinde; “İyi bayramlar diliyorum.”