GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
9 Temmuz 2012 Pazartesi

Herkese cennet mümkün mü?

Sam Adian adlı bir okuyucum Hong Kong’tan “Tüketim Hakkı” adlı yazıma, uzun bir değerlendirme yapmış. Yazının özeti niteliğinde bir bölümünü yayımlamak ve bundan mülhem, görüşlerimi daha açık bir şekilde ifade etmek istiyorum. Önce değerlendirmeden bir bölüm:

“…
Kimse cebinde kağıt veya madeni para taşımayacak. Şakır şakır sayılan paraları olmayacak. Gelecekte banka hesapları için banka cüzdanları da olmayacak. Basit bir manyetik kart ve bu karta bağlı olan bir hesap ile bu hesaptaki rakamlardan oluşan bir system öngörülüyor. Ve zaten uygulanıyor. Kullanımı da kolay, erişimi de kolay. Cep telefonu deyip geçilmemeli, artık geleceğin bütün uygulamaları mobilize olacak. Para dahil her şeye cep telefonundan ulaşabilecek ve işlem yapabileceksiniz.

Böyle bir system içerisinde ekonominin nasıl olacağı henüz bu eski kafalılarca tahayyül edilemiyor. En önemli itiraz noktalarından birisi istihdamın azalacağı ve insanların işsiz kalmaları sebebiyle sıkıntıya düşecekleridir. Ama burada da yanılıyorlar. Bu iddiada bulunanlar önce kendi sistemlerini ve öngörülerini düzeltmeleri gerek. Mesela toprağı işgal ettirip, bir ağalık kurmak yerine, doğal kaynaklar ve toprak üzerinde her doğan kişinin hak sahibi olduğunu ve mutlaka bunun sahibine teslim edilmesi gerektiğini anlamaları gerek. Kapitalizmi eleştirenler veya buna bağlı uygulamaları “zulüm” sayanların her şeyden önce bu uygulamaların ne olduğunu bilmeleri gerekir.

Mesela, otomasyonun gelişmesi işçi sınıfının neredeyse ortadan kalkmasına neden oluyor. Yine de işçilere ihtiyaç olmakla birlikte eskisi gibi ağır işgücü gerektiren bir iş alanı yok artık. Teknisyenlere de çok fazla ihtiyaç yok, çünkü artık bütün sistemler merkezi bir sistemle control edilebiliyor. Bir kişi koca bir fabrikayı idare edebilir durumda. Dilediğiniz kadar üretebilirsiniz. Ancak öte yandan insanların refahını da temin etmek zorundasınız. Bu nasıl oluyor?...”

Tüketme hakkı” başlıklı yazıma gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederim.

Yeni para “dijital” olacağından, paraya bağlı ekonomik tüm işlemler öncelikle adil paylaşımı kolaylaştıracaktır. Otomasyon sistemleri yaygınlaştıkça da üretim sorun olmaktan çıkacaktır. Dijital para aynı zamanda üretimi de planlayacağından stok ve ihtikar sorunu da yaşanmayacaktır.

Bireyi kontrolde zorlanacağını düşünen politik sistemler, verimsiz de olsa insanı bir şekilde meşgul etme anlamında çalıştırıyorlar. Oysa yepyeni bir çağa girdik ve kapıları sonuna kadar açık. Ama kapının önünde duvar oluşturan cabbarlar var.

Yeniçağ, tam da insan doğasına uygun fırsatlar sunuyor. Doğuştan az çalışıp çok tüketmeye eğilimli insanlar için “sosyal sermayeyi” zenginleştirici birbirinden ilginç projeler sunuyor. Yeniçağda insanın kendisine zaman ayıracağı koca bir ömre ve daha uzun yaşamın bütün olanaklarına sahip olabilecektir.

İnsanlar yaratıcı yeteneklerini “sosyal sermayeyi” geliştirici projelere ayıracaklar. Böylece gittikçe daha az kaslarını ve daha çok beyinlerini kullanacaklar. 

Dijital para ile insanlık, yepyeni bir çağa girecek. Bu çağ paranın dijital hale gelmesiyle olmayacak; dijital paranın adil kullanımıyla ve buna uygun bir hukukun geliştirilmesiyle yepyeni bir çağ başlayacaktır.

Riba”, eski ekonomiye ait çok önemli hale getirilmiş haksız bir egemenlik ve kazanç aracı olarak zirvelerde kurduğu tahtından indirilecektir. Dijital paranın hukuku yürürlüğe girmesiyle “riba” önemini yitirecektir.

Riba çağı, piyasanın ihtiyacı olan parayı, piyasadan kıskananların inşa ettikleri bir çağdır. Parayı kısıp insanların paraya olan ihtiyaçlarını artırarak tahtlarını daha daha yükseklere taşıdılar. Sonunda öyle oldu ki, doğmamış çocukları, hatta henüz portakal ağacında C Vitamini olarak doğacak yılları bekleyen “bil kuvve” nesilleri bile ödenemez borçlarla kontrol altına aldılar. Bu aşamaya geldiklerinde de Riba Çağının kral ve kraliçeleri “Yoksa Tanrı ben miyim… Aşağıdakiler hatırlatmasa haberim bile olmayacak!” demeye başladılar.

Sınırsız güç sahibi Allah’tır, tahtına göz dikenlere fırsat tanımaz. Azalan verimler kanunu ve entropinin büyümesi yasası sınırsız para basma yetkisini ele geçirmiş Nemrutların düzenini sallamaya ve yıkmaya başladı.

Bu gelişmeler Riba Çağının sonu, Tüketim Parası Çağının başlangıcı olacaktır. Yeni çağın parası “dijital” olacak. Tüketmeyi düşünürken bir de bakmışsın ki, düşündüğün kadar mal ve hizmet üretilmeye başlanmış bile.

Böyle olunca da ekonomideki rekabet azalacak yerini sosyal sermayenin zenginleştirilmesi çalışmalarına bırakacaktır. Görülmedik yoğunlukta ve çeşitlilikte dindarlaşma yaşanacaktır.

Din, bilim, felsefe ve sanat insanların en yoğun uğraşı haline gelecektir.