GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
5 Ocak 2012 Perşembe

Erhan Ünver’in anısına…

Bir meslektaşım bir gün bana,
Bir meslektaşın ölüm haberinin ardından şöyle demişti:
“O kadar az kaldık ki, ardımızdan yazan kalmayacak korkarım…”
O gün gülüp geçtiğim söz, ansızın gelen bir ölüm haberiyle hatırlattı kendini.
Azdık.
İşte yine azalmıştık…
Hayatı gazetecilikle geçmiş bir gazeteciden daha ayrılmıştık.
 
Alice misali yuvarlanıverdiğim ‘harikalar diyarı’nda,
Biraz ürkek, biraz korkak, bir çocuk gibi şaşarak/bakarak girdiğim bu meslekte…
Tanıdığım en güzel insanlardan biriydi Erhan Abi.
Hiç bitmeyen telaşı, hiç bitmeyen koşuşturması, bir kez bile fısıldayarak çıkmamış sesinin gümbürtüsüyle hep anı yaşatan, hep yarına yetişmeye çalıştığımızı hatırlatan acelesiyle,
taaa içinden fışkıran kahkahalarıyla, şakalarıyla, hiç esirgemediği yardımlarıyla, yeri göğü inleten azarlarıyla, o renkli/çılgın dünyaya ‘masal tadı’ veren kahramanlardandı.
Belki biraz beyaz tavşan, belki biraz çılgın şapkacı, belki biraz gülen kedi, kral, kraliçe, düşes, ejder, tırtıl… Ama en çok, Alice’e yol gösteren, yardım eden Dodo’suydu. Soyu tükenmiş soylu kuşu…
 
Şimdi hepsini birden hatırlıyorum da…
Beni en çok kızdıran,
beni en çok güldüren,
beni en çok seven,
dört katın duvarlarını titreten azarlarıyla beni en çok ağlatan ama bana en çok güvenen,
yüzmeyi öğrenmem için, yüzebileceğime inanarak, denizlere can yeleksiz atan oydu.
Muhabirlik anılarımın, gazeteciliğimin en güzel günlerinin her anında yanımdaydı.
Hem ağlatıp hem gönlümü alan da o.
Hem fırçalayıp hem en zor habere gönderen de o,
hem kızdırıp hem yüreklendiren de o.
Hem arkadaş, hem ağabey, hem müdür olan da o…
Bakıyorum eski resimlere… Gülen yüzüyle nikahımda şahidim de o.
Sonra o siyah beyaz resimlerden uykusunda, usulca, sessizce, bir veda bile edemeden kaybolan da o…
 
Sonsuzmuş gibi gelen düşüşte bir küçülmüş bir büyümüş ama hep ‘harikalar diyarı’nın masal kahramanları olmuştuk bir zamanlar.
Büyülü bir dünyada yaşamıştık.
Korkuyla tutkunun, neşeyle heyecanın, fırtınayla sükunun harmanında yetişmiş, büyümüştük.
Sonra uyandık rüyadan, yaşanmışlıkların adını masal koyduk.
Şimdi…
Çoktan bitmiş, çocukluğumuzda/gençliğimizde yaşanmış bir masalın kahramanlarından birini daha uğurlama zamanı.
Azalmanın giderek ‘yok’a ulaşacağı günlerin.
 
Acıyla bile olsa hep gülen yüzün, bir çocuğa bakar gibi ışıldayan gözlerin, beni hep yüreklendiren sözlerinle… Sevgiyle, saygıyla hatırlayacağım seni Erhan Abi.
Umarım gittiğin yer de Harikalar Diyarıdır…