GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
20 Kasım 2012 Salı

EGİAD’ta ibre kimden yana?

Bugün siyaset yok. Dahası parti siyaseti yok.
Odalarda, borsalarda, derneklerde gezinelim istedim.
3-5 telefon görüşmesiyle ortaya şahane bilgiler çıktı.
Malum EGİAD Aralık başında sandığa gidiyor.
Şubat’ta yapılacak oda/borsa seçimleri öncesi kulisler kaynıyor.
İTO’da bazı adaylar sahaya indi bile...
İki aday var EGİAD’da da… Seda Kaya ve Kenan Doğan…
Sevgili Cemal (Sevgi) kadar olmasa da bizim de kulağımız deliktir.
Siyasi partiler kadar bilmesek de genel mantık aynıdır. Üye/delege hesabı… Beklenti, yapılanma, vaatler, ekipleşmeler, gruplaşmalar…
Hatta son anda ‘adam satmalar’ bile aynıdır çoğu zaman.
Hal böyleyken… Yaşadığımız kentin kaderini tayin eden bu yapılara biraz yakından bakmak istedim bugün. Ve EGİAD’dan başladım. Malum, İzmir’deki patron çocuklarının ilk durağıdır EGİAD. Bir nevi İTO’nun, EBSO’nun ve ESİAD’ın anaokuludur yani…
Kimi cemaatler, cemiyetler alternatifini yapmaya çalışsa da taklitten öte geçemediler henüz. EGİAD’ı İzmirli yapan, değerli yapan ruhundaki demokrasi kültürüdür belki de. Taklitlerinin aksine burada sandıklar kurulur, kıran kırana yarışılır. Zaman zaman kırılsalar da çoğu zaman barışılır, uzlaşılır. Aslında 356 üyesi var EGİAD’ın… Fahrileri saymazsak. 356 genç işadamı 1 Aralık’ta yeni başkanlarını seçecek.

Mevcut Başkan Temel Şen söz verdiği üzere ‘yokum’ dedi. Ve başkan vekilleri Seda Kaya ve Kenan Doğan’ın tatlı rekabetinin de önü açmış oldu. Teamüller gereği başkanlar ‘içeriden’ çıkar EGİAD’da… Ama bu kez içeriden iki aday söz konusu… Haliyle yönetim darmadağın… Başkan Şen Seda Hanım’a yakın görünüyor. Lakin yönetim ağırlığı Kenan Bey’in yanında gibi…
Ya eski başkanlar… Onların da ne dediği, nerede durduğu önemli çünkü… Fatih Dalan ve Cemal Elmasoğlu’ndan söz ediyorum öncelikle. Resmi görüşlerini muhabir arkadaşımız Kutay Gürocak yazdı bugün. İkisi de tarafsız, ortada görünüyor.
Lakin kazın ayağı gerçekten de öyle mi? Sordum, soruşturdum.
Kiminle konuştuysam Elmasoğlu’nun halefi Temel Şen’le yan yana olamayacağını fısıldadılar kulağıma… Temel Şen’le olamayan onun desteklediği Seda Kaya ile ne kadar olabilir? Yanıtı siz verin bence.
Ya Dalan?
İTO’da 20 yıllık Başkan Ekrem Demirtaş’a muhalefetiyle ses getiren, adından söz ettiren Fatih Dalan gerçekten de söylediği gibi EGİAD seçimlerinden uzak görünüyor.
Neden bu kadar uzak olduğunu merak ediyor ve de soruyorum.
‘Çünkü’ diyor Dalan, Ender Abiye (Yorgancılar) söz verdim.
Nasıl yani diyorum, biraz da şaşırarak… EBSO Başkanı, TOBB Başkan Vekili Ender Yorgancılar EGİAD seçimlerinde taraf mı?
Dalan’dan söz aldığına göre taraf tabi ki…
Kimin tarafında peki?
Anlıyorum ki Seda Kaya’nın… Yakın arkadaşının kızı Seda’nın ya da…  
Anlıyorum ki Dalan, akrabası da olan Yorgancılar’a söz vermemiş olsa soluğu Kenan Doğan’ın yanında alacak.

İşte burada da büyük patronlar faktörü kendini belli ediyor.
Büyük patronlar bu seçimin neresinde?
ESİAD, EBSO üyeleri…
Eski başkanlar, danışma kurulu üyeleri…

Danışma Kurulu’nun Eski Başkanı ve halen üyesi olan Kemal Çolakoğlu ile görüştüm.
Sürece ilişkin gözlemleri, tespitleri ilginç…
Bu seçimin EGİAD geleneğinde bazı ilkleri yaşattığına dikkat ediyor Çolakoğlu öncelikle...
İlk kez aynı yönetimden iki başkan vekili karşı karşıya olduğuna vurgu yaparak…
Her iki adayın da temsil kabiliyetinden kuşku duymadığını da aktararak… Ve önceki seçimlere bakarak bu yarışın son derece demokrat ölçülerde, ilkeli ve seviyeli olduğuna da dikkat çekiyor.
Tabi ki Çolakoğlu’nu bulmuşken tahminini de sormayı ihmal etmiyorum.
‘Fotofiniş biter’ diyor çekinmeden… Yani başa baş… Çolakoğlu gibi deneyimli bir isim bunu söylüyorsa üzerinde durmak ve de düşünmek gerekir.  Peki, siz yani Danışma Kurulu’nun eski başkanları ya da EGİAD’ın ağabeyleri neredesiniz diye soruyorum?
Şinasi Ertan, Oğuz Tatış, Uğur Yüce ve kendisini kast ederek…
Çolakoğlu son derece net…
“Bizler (diğerleri adına da konuşarak) son derece tarafsız olmaya/kalmaya özen gösteriyoruz. Bugün Kenan Doğan ve ekibiyle birlikteydik. Projelerini anlattılar. Oldukça iddialılar. Seda Kaya’nın projeleri de öyle… Bu kez adaylar kadar projeler de yarışacak” diyor özetle.

Sonra kulislerde bir miktar daha geziniyorum. Birkaç hafta öncesine göre atmosfer gerçekten de değişmiş. Seda Kaya’nın ezip geçeceğini düşünenler bile durup düşünmeye başlamışlar. Çolakoğlu’nun fotofiniş tahmini boşa değil anlaşılan…
Ekipler arası dengeye baktığınızda rekabetin boyutunu görüyorsunuz. Aylardır çalışan ama yarışa sonradan dâhil olan Kenan Doğan, rakibi Seda Hanım’ı yakalamış görünüyor.
 
Hatta pek çok kişiye göre birkaç adım sollamış.
İki adayın projelerine baktığımızda da sayısal üstünlük Kenan Doğan da.
12’ye karşı 18…
Küreselleşme projesiyle öne çıkmaya çalışan Kaya’ya ‘küreselleşme’nin fitilini İzmir’den ateşlemek mümkün. İzmir’de yaklaşık 5 bin yabancı öğrenci var. ‘İlk olarak onlarla temasa geçelim’ diye yanıt veren Doğan’ın en dikkat çekici projelerinden biri de uluslar arası öğrenci turizmine dönük olanı…
Öğrenci turizmi mi? ‘O da ne?’ diyenleriniz varsa devam edin lütfen.
Çünkü ilk duyduğumda ben de öyle dedim. Ve Kenan Doğan’a sordum… Bakın ne dedi:
Dünyada şu anda 3,2 milyon yabancı öğrenci eğitim almak için başka bir ülkelere gidiyor. Bu pazarın maddi büyüklüğü 150 milyon TL’ye yakın… Bu rakamın 2020’de 7 milyon öğrenci ve 350 milyon TL olması bekleniyor. Şu anda pazara ABD ve AB ülkeleri hakim... Türkiye’nin payı yüzde 1 bile değil. Sadece 17 bin yabancı öğrencimiz var. Bunun 5 bini de İzmir’deki üniversitelerde… Aslında İzmir’i Türkiye’nin yabancı öğrenci üssü olmaya hazırlamak istiyoruz. İçeride ve dışarıda lobi faaliyetlerimizi bu yönde sürdüreceğiz. Bu rakamları 2020’de çok yukarılara çekmek de mümkün. Bir yandan uluslar arası öğrenci turizminden aldığımız payı arttırırken bir yandan da yabancı öğrenciler üzerinden üyelerimizin ve de kentimizin küreselleşmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz…

Kimilerine uzak hatta altı boş bir projeymiş gibi gelebilir bu sözler.
Ama ben öyle düşünmüyorum. Hatta İzmir’in valisiyle, başkanıyla, bakanıyla koştuğu EXPO 2020 hedefi kadar önemsenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir devlet projesi olarak da bir kent projesi olarak da… Şimdi anladınız mı Çolakoğlu’nun ‘projeler yarışacak, fotofiniş bitecek’ tahmininin ne anlama geldiğini…
EGİAD’ı aşan dahası bir dernek seçiminin ötesinde projeler bunlar.
Ama hepsi de birbirinden değerli.