GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
19 Aralık 2012 Çarşamba

CHP İzmir’i bir yokladı pir yokladı!

‘3 farklı şirkete 3 farklı zamanda 3 anket yaptıracağız’
CHP Genel Merkezi’nin ‘yaklaşan yerel seçimlerde adayınızı nasıl belirleyeceksiniz’ sorusuna verdiği yanıt böyle başlıyordu.
‘Ön seçim zor ama belki örgüt yoklaması da yaparız’ diye devam ediyordu.
 
İzmir’deki ilk yoklamanın geçtiğimiz günlerde tamamlandığını bizzat Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’dan öğrendik. ‘12 ilçede yaptırdığımız ankete göre İzmir’de çok iyi durumdayız’ dedi Günaydın. 12 ilçeyi sıralamadı, rakip partilerin durumundan haber vermedi, kendi durumlarına ilişkin detay da vermedi. Ama seçimi kazanacak durumdayız ibaresinin altını net biçimde çizdi ve ekledi: AKP’nin iddialı olacağını düşündüğü Bayraklı, Buca, Çiğli ve Karabağlar’da da öndeyiz. Seçimi çok rahat kazanıyoruz. Hatta Tire ve Bayındır’ı da alacağız. Hedef 30’da 30’ diye koydu noktayı…
 
*
2009 seçimlerinden önce benzer bir iddia ortaya koyan dönemin İl Başkanı Kemal Karataş’a pek çoğumuz gülmüştük. Hadi canım sende, 30’da 30 mümkün mü demiştik hatta.  
Seçime yakın Rıfat Nalbantoğlu’nun ‘Anket yaptık 30’da 30 çıktı’ açıklaması da fazla iddialı bulunmuştu.
Ve neticede 30’da 28 yapıldı.
CHP İzmir’de tarihi bir zafer kazandı.
Birkaç oyla kaybedilen Bayındır’da aday-örgüt çatışması sonucu getirmiş, Tire’de CHP’nin elinden kaçırdığı aday DP’den ipi göğüslemişti.

*
Peki, bu kez 30’da 30 mümkün mü?
Öncelikle ne CHP 2009’un rüzgârını estirebiliyor İzmir’de ne de AK Parti o günkü kadar silik ve güçsüz. Deniz Baykal’ın estirdiği ulusalcı-Kemalist rüzgâr ile Kocaoğlu’nun varoş-taşrada yaptıkları ciddi bir sinerjiye dönüşmüş CHP kasırga gibi eserek, rakibini kentten silip süpürmüştü.
Bugün ise CHP rüzgârı aynı kuvvette esmiyor. Sadece Genel Merkezin İzmir’de karşılık bulmayan eylem ve söylemleri değil sorun... 4 yıl önce yüzde 50’lerin üzerinde bir oy oranıyla teslim edilen kentlerde yaşanılan yönetimsel hayal kırıklığı da cabası.  
Kimse kusura bakmasın… Vasatın üzerine çıkıp yeniden seçim kazanmayı garantileyen ilçe sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor.
Öte yandan AK Parti iktidarı da aradan geçen sürede boş durmadı. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın 2011 öncesi açıkladığı 35 projede ciddi mesafeler kat edildi. Kentin önünü açacak projelerden 15’ine şimdiden başlandı. İzmir’de daha çok hizmet dilini kullanan siyasi iktidar kentin geri kalmışlığının altını çizerek taban tutmaya çalışıyor.
Bana sorarsanız bu konuda çok önemli mesafeler de kat ettiler.
Her ne kadar İzmir’in Aziz Başkanı, ‘Kimse bize köy diyemez ve İzmir’i kimse alamaz’ şeklinde iddialı konuşuyorsa da kazın ayağının hiç de öyle olmadığı ortada. En azından kalenin burçlarında ciddi gediklerin açılması işten değil.
 
Gelelim Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın’ın dilinin ucuyla açıklamaya çalıştığı anket sonuçlarına…
Pek çok ilçede belediye başkanlarının partinin gerisinde kaldıkları İzmir anketinin en çarpıcı sonuçlarından… Tabi ki iktidarın yıpranmışlığı var başkanların üzerinde… Ama bu kadar bariz şekilde başkanların geride kalmış görünmesi de hayra alamet değil.
Özellikle de ‘değişim’ vurgusunu sık sık yapan Ankara’nın elini güçlendirecek bu yoklamalar.
İşte tam da bu noktada anketler üzerinden siyasi bir operasyon mu yürütülüyor sorusu geliyor akla. Kaldı ki yerel seçime 14 aydan fazla varken yapılmış bir anketin ne denli doğru sonuç vereceği soru işaretiyken…
Siyasi operasyon kokusu kentin dört yanından yükseliyor doğrusu.
Adil Gür’ün A&G’si, Hakan Bayrakçı’nın SONAR’ı Aktif Grup’un İksarası…
İzmir’i CHP Genel Merkezi adına yoklayan şirketler.
Bir nüshası genel merkeze bir nüshası belediye başkanının bizatihi kendine…
Sözüm ona uyarı mahiyetinde…
Şimdilerde sır gibi saklanan anketlerin önemli bölümünün verilerine bir biçimde ulaştım.
Benim gördüğüm sonuçlar CHP’nin metropol ilçelerde o kadar da rahat olmadığını gösteriyor.
Ama tek sorun başkanlarda da değil aslında.
CHP Genel Merkezi belediye başkanlarını sormuş İzmir halkına…
Ama tek sorun onlar da değil bence.
Keşke başkanların yanı sıra kendilerini de sorsalardı. Yani Yeni CHP’nin eylem ve söylemlerinin kentte nasıl karşılık bulduğunu…
Neler getirip neler götürdüğünü…
İşte o zaman CHP’nin neden 2009 öncesinde olduğu gibi olmadığını anlar, bırakın 30’da 30 kasırgası estirmeyi yelkenini şişirecek rüzgârı bile arama ihtimali olduğunu görürsünüz.
Tabi ki tablo bu denli karanlık değil. Ama gidişat da hoş değil…