GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
17 Ocak 2014 Cuma

CHP İzmir’de ‘değişim’ senaryoları!

Türkiye’nin ‘hukuk devleti’ olma umudu ‘paralel koridorlarda’ yok edilirken İzmir’de giderek ısınan siyasi tansiyon yerel gündemi belirlemeye başladı.
Ve CHP beklenin aksine yerel seçim adaylarının ilk taksitini açıkladı. Geçtiğimiz günlerde Tire ve Bayındır gibi 2009’da kaybedilen 2 ilçeyi açıklayan CHP dün 11 ilçeyi daha belirledi.
“Rakibin elini görelim” diyen CHP, iktidar olduğu hatta kalesi ilan ettiği kentte rakibi beklemeden yola koyuldu. Hatta ‘Rakibin elini görelim’ prensibinin sahibi Aziz Başkan, Genel merkezine çağrı yaparak ‘adayları bir an önce açıklayalım’ demeye başladı. Tabi ki bunun tahmin ettiğimiz birkaç nedeni var.
En büyük neden CHP’nin bu sürecin fitilini çok erken ateşlemesi…
Örgüt temsilcileri Temmuz’dan bu yana aday adayı sıfatıyla çalışıyor. Yoruldular, yıprandılar. Ve daha fazla yıpranmamak ve enerjilerini asıl mücadeleye saklamak için fotoğrafın netleşmesini bekliyorlar.  
Bir önemli neden de rakibin elinin zaten belli olması… Her ne kadar resmi kanallardan açıklanmasa da AK Parti’nin 30 ilçenin 25’inde seçime kiminle gideceği biliniyor. MHP’nin adayları desek 5’i hariç bir ayı aşkın süredir alandalar.
CHP yüzlerce aday adayını daha fazla sokakta tutmakta zorlanıyor.
Ve giderek “Bu sürecin partiye yarar değil zarar getirmeye başladığı’ yorumları artıyor.
Şu anda dile getirilen 9 Şubat bile birçoğuna göre çok geç kalınacak bir tarih…
Gelelim PM’den geçen, CHP’nin resmi sitesinden ilan edilen 11 kişilik listeye…

Çok ilginç hamle savaşlarının gölgesinde oylanan 11 ilçenin bazılarında hala sorun var.
Kınık yoğun itirazlar nedeniyle listeden her an çıkarılabilir. Başkan Süleyman Kaya’nın “Partiyi, örgütü takmayan” tavrına ziyadesiyle takan milletvekilleri ve PM üyeleri itirazlarını en üst seviyeye taşıyınca Kılıçdaroğlu’nun ‘PM’den son sözü söyleme yetkisi’ istediği/aldığı… Ve de son bir incelemenin ardından Kınık’ın kaderini bizzat tayin edeceği…
Kaya’nın yerine alternatif ismin Mehmet Çetinkaya olduğu…
Foça ve Selçuk’ta da bazı itirazların olmasına rağmen başkanların değişme ihtimalinin çok zayıf olduğu…
MYK’da kabul edilen Bayındır’a Eski İlçe Başkanı Tamer Yanık isminin PM öncesi yükselen itirazlar yüzünden oylamaya sunulmadan apar-topar geri çekildiği...
Türkiye’nin ‘saygın’ gazetelerinde yayınlamasına karşın Konak Aday Adayı Sema Pekdaş’ın Gaziemir’e kaydırılması gibi bir ihtimalin ne MYK’da ne PM’de ele bile alınmadığı hatta hiç konuşulmadığı…
Bu senaryonun Beykoz Konakları’nda yazılıp MYK’ya ve örgüte ihraç edilmek istendiği…
Metropolde konuşulup karar bağlanan tek ilçenin Güzelbahçe olduğu…
Bunun da nedeninin meclis üyeleri için ‘eğilim yoklaması’ yapılması kararının dışında tutulan 3 metropol ilçeden (Bayraklı, Karabağlar ile birlikte) biri olan Güzelbahçe’nin siyasal zeminindeki kayma ihtimalinin yüksekliği…
Hatta PM’den çıkan Mustafa İnce kararından sonra bile sancının devam ettiği bazı eski tüfeklerin B planını hayata geçirmek için harekete geçtiği…
MYK’da temsilcisi olmayan İzmir’in PM üyeleri ve milletvekilleri arasında ciddi bir rekabetin yaşandığı, bir grubun desteklediği adaylara diğerlerinin hayır deme eğilimi gösterdikleri…
Hatta bazı durumlarda ekiplerin kendi içinde de anlaşmazlık yaşandığı… (Kınık gibi)
Biri resmi olmak üzere iki Büyükşehir adayı PM Üyeleri Dr. Aytun Çıray ile Prof. Birgül Ayman Güler’in birlikte hareket etme eğilimi gösterdikleri…
PM’de bu ikiliye zaman zaman Berrin Dilekçi’nin de katıldığı…
Bu yapıya vekiller arasından da blok destek verildiği…
Belirtileri şimdiden ortaya çıkan bu gerginliğin çözümlenmemesi halinde  bazı ilçeler üzerinde daha ciddi kırılmaların yaşanabileceği…
Dikili’de ilerleyen yaşı ve hukuksal yorgunluk nedeniyle Başkan Özgüven’e teşekkür kararı alındığı.. Tüm bunlar dünkü PM’nin ardından 24 saat içinde yaşananlar ve konuşulan başlıklardan bazılarıydı.
Bu kadar kısa sürede yaşananlardan anladığım şu. İzmir’deki yerel iktidar kavgası ilçe belediye başkanlarını belirleme yarışıyla tırmanacak. Büyükşehir yarışında kaybedenler daha küçük ilçelere yelken açarak, süreçten mümkün olan en fazla ‘başkan adayı’ ile çıkıp en azından önümüzdeki seçimde Ankara yolunun taşlarını döşemeye çalışacak.
Bayındır, Kiraz gibi ilçelerdeki cepheleşme olası krizin ilk işaret fişeği gibi…
Her iki ilçede de Birgül Ayman Güler-Aytun Çıray ikilisinin adayları ile Başkan Kocaoğlu, Alaattin Yüksel ekibinin adayları farklı.
Bayındır’da aday gösterilen Ardahan Totuk’un ayağının kırılmasıyla yaşanan boşluğu Çıray ve Güler İlçe Başkanı Tamer Yanık’la doldurmak isterken öteki yapı ‘seçim kazanma’ endişesiyle Dr. Ufuk Sesli’nin ismini öne çıkarıyor. Ayrıca ayağı kırıldığı için yarıştan çekilen Totuk’un da Ankara’ya ‘Sesli’nin adını verdiği konuşuluyor.   
Kiraz’da da ‘Bütünşehir yasasının’ ardından dengelerin değiştiği tezinden hareketle Kocaoğlu-Yüksek yapısı tecrübeli Başkan İsmet Korkmaz’ın seçimi kaybetme ihtimalinden korkuyor. Ve Korkmaz’ın yerine köylerle ilişkisi daha güçlü olduğu düşünülen Veteriner Ercan Ekici’yi destekliyor. Bunu yaparken Korkmaz’ı üzmemeye de özen gösterseler de öteki yapının da gazıyla Kiraz’da CHP ciddi bir sancı yaşayacak gibi görünüyor.
Ve dış ilçelerde emaresi görülen gerginlik senaryolarında asıl kıyametin metropolde kopacak olması kimse için sürpriz değil.
Bilhassa da Konak, Bornova gibi Kocaoğlu’nun ‘çok hassas’ olduğu ilçelerde…
Meşhur ‘adam-şalgam’ çıkışlarının yaşandığı kongrelerin ardından hala soğuk savaş iklimi sürüyor.
Dün yazdığım gibi.. Bu seçimin Urla’sı Konak’tır.
Bu seçimin Selçuk Karaosmanoğlu’su Sema Pekdaş’tır. Tanıdığımız Kocaoğlu, ‘adaylık sözü alarak’ istifa ettirdiği hatta üyelik formuna imza attığı Baro Başkanı’nın başka bir ilçeye kaydırılmasına göz yummaz. Ve de her türlü restleşmeyi göze alır.
Ve Kocaoğlu’nun ikinci önemsediği kent kendi ilçesi Bornova… Burada da pazarlığa kapalı bir görüntü veriyor İzmir’in Başkanı. Karşı yapının özellikle bu iki ilçe üzerinden Kocaoğlu’nun tansiyonunu yükseltme hamlesi yaptığı düşünülüyor. Neredeyse psikolojik bir harp izliyoruz. Belki de hedeflenen Kocaoğlu’nu bu iki ilçede oyalayıp, diğer ilçelerdeki dikkatini dağıtmaktır. Kim bilir?
Gelelim bugünlerde çok revaçta olan değişim senaryolarına.
Metropolde ne olur?
Kocaoğlu’nun bir gazeteciye açıkladığı değişim-yenilenme tahmini vardı. Yüzde 30 diyerek en az 10-11 başkanın değişebileceğini işaret ediyordu İzmir’in başkanı.
İktidar olunan 28 ilçe üzerinden yüzde 30 dediğinizde en az 11 ilçeye ulaşmak mümkün…
Biri değişti. Hukuksal sorun nedeniyle aday olması zor görünen Torbalı’nın Başkanı…
Birinin Kınık, ötekinin Kiraz olduğunu varsayalım.
Hala 8 ilçenin değişme ihtimali var Kocoğlu’nun hesabına göre…
Kocaoğlu’na göre diyorum. Çünkü değişim tahmininde en insaflı olan yine oydu. İl örgütünden konuştuğum pek çok isim en az yüzde 50’lik bir değişim bekliyor.
Yüzde 70’i bulur diyen bile var. Hatta aday belirleme sürecindeki gecikmeyi bu orana bağlıyorlar. Olası ihanet planlarını ertelemek…
Kalan 8 ilçe neresi olabilir?
Çeşme’nin hatta Urla’nın değişme ihtimali var. Karaburun’un, Aliağa’nın da var. Dikili’yi de ekleyin… Henüz metropole gelmedik gördüğünüz gibi… Kulisler hareketli… Konak çoktan değişti deseniz de… Buca, Bayraklı, Bornova, Karşıyaka, Karabağlar, Çiğli, Gaziemir…
Hatta Balçova ve hatta Narlıdere.. Değişim senaryosu yazılmayan ilçe yok desek yeri…
Tabi ki oranlar farklı. İlçe var ‘başkanının gitmesine’ kesin gözüyle bakılıyor. İlçe var farklı hesaplaşmalarla başkanının kenara konulabileceği söyleniyor.
Tabi ki bu senaryoların ne kadarı hayata geçer? İşte orası net değil. Kendi adıma metropolde en az 4 en fazla 5 ilçe bekliyorum. (İsimleri bende saklı) Ama CHP’den söz ediyoruz. Ben ‘Subay tıraşı’ beklerken bir bakarsın ‘sıfır numara’ olmuş.
Olmaz olmaz dememek lazım.