GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
9 Nisan 2010 Cuma

Çakma bakan, çakma başkan!

İzmir siyasetinde epey rağbet gören ’‘çakma’’ polemiğinin başlamasında katkısı olan bir gazeteci olarak daha fazla sessiz kalamazdım. Herkes birbirini ’‘çakma’’ olmakla itham ediyor Konak’’ta. ’¶
AK Parti Konak İlçe Başkanı Latif Özkan, Belediye Başkanı Hakan Tartan’’a ’‘Çakma bakan’’ dedi uluorta’… Koskoca Bakan’’a hem de.
CHP altta kalır mı?
İlçe Başkanı Aytekin Tunus, AKP’’li meslektaşına jet hızıyla yanıt verip, ’“Asıl çakma sensin, Narlıdere oturup Konak ilçe başkanlığı yapıyorsun’” demez mi?
Anlayacağımız bir ’‘çakma’’ furyası aldı başını gidiyor.
Laf biraz argo ya’…
Eee halkımız da argoyu sever ya. O bakımdan yani’…
Çakan çakana’…
Şimdi bu çakma muhabbeti de nereden çıktı, nasıl ve niçin başladı?
Milat olarak, 17 Mart tarihinde bu sütunlarda yayınlanan, ’‘Bakan başkan, gören başkan’’ başlıklı yazımı gösteriyorum.
Peki, söz konusu yazı, böylesi bir tartışmayı nasıl körüklemiştir?
Anlatayım.
Adı geçen yazıda Konak Belediyesi’’nin kerameti kendinden menkul başkanının, pek çok sıfata haiz olduğu kaleme alınmıştı. Kendisi son dönemde sadece Dr. sıfatını kullanıp başkanlığına akademik bir hava vermeyi tercih etse de, Merhum Başbakanlardan Bülent Ecevit’’in atamasıyla 3 aya yakın süre ’‘Çalışma’’ bakanlığı yaptığı da bilinmektedir zat-ı alilerinin’… 
O nedenledir ki haşmetmeaplarının ’‘öz’’ ekibinde yer alan zevat, kimselerin olmadığı yerlerde ’‘Sayın bakanım’’ ifadesini sıklıkla kullanmaktadır halihazırda. 
En sık kullanan şahsın da bir yılda ’‘özel kalem’’den başkan yardımcılığına kadar yükseldiği bilinmektedir. Şair, yazar, bakan, gazeteci, vakıf başkanı, belediye başkanı, TBMM Amiri gibi pek çok sıfatı aynı anda taşıyabilme kapasitesi olan Sayın Tartan’’a, geçmişte bazı meslektaşlarımız tarafından ’‘sevgi pıtırcığı’’ sıfatının da layık görüldüğünü hatırlatmakta yarar görüyorum. 
Hal böyle iken, ’‘Şiir Müzesi, Oyuncak Müzesi, Kukla Müzesi, darbukalı Müjdat Gezen açılımı’’ gibi faaliyetlerini ’‘Gülen yüz’’ resimleriyle süsleyip, sevgi adamı rolünde bakanlık taslamasını eleştirmiştim o yazıda.
Ve selefi Muzaffer Tunçağ’’ın muhalefeti tarafından benzer icraatları yüzünden, ’‘kültür müdürü’’ sıfatıyla eleştirildiğini, Gültepe ve Limontepe dahil kentin bütün tepelerine giren Tunçağ’’ın başkanlık ömrünce bu yaftadan kurtulamadığını hatırlatarak, ’“Eski başkana kültür müdürü diyen muhalefet, Sayın Tartan’’a dese dese Kültür Bakanı demelidir. Çünkü mazisinde bakanlık olan birine ’‘müdür’’ demek suretiyle tenzili rütbe yapmak muhalefetin de haddi değildir’’ demeye çalışmıştık.
Özetle, ’‘İzmir’’in Gülen Yüzü’’ sloganıyla kültürel faaliyetlerde çok iyi bulduğum sayın bakanı, Konak’’ın öteki yüzüne de bakması gerektiği konusunda uyarmıştım.
Ve şöyle demiş idim’…
’“Alsancak/Güzelyalı’’daki tuzu kuru kesimin ’“Başkanımız ne güzel gülüyor’” diyerek anlam yüklediği sloganın, işsizliğin, yoksulluğun, altyapı eksikliğinin kol gezdiği Konak’’ın öteki yüzünde ’‘Bu adam niye gülüyor?’” şeklinde bir soruya dönüştüğü bilinen bir gerçek.
Ve ’‘Sayın Bakanım buraya da/bize de bak’’ türünden feryatların, köşe başları tutulmuş medyada olmasa bile fısıltı gazetesi aracılığıyla arka sokaklardan yükselmeye başladığı iddia edilmektedir’”
Bir süre sonra birinci hizmet yılını geride bırakma gerekçesiyle İzmir medyasıyla buluşan Sayın Bakan/Başkan Tartan, ’‘kültür bakanı’’ sıfatını kendisi için yeterli bulmadı. 
Adımı vermedi ama üç kez cümle içinde kullanarak, ’“Bir arkadaşınız benim için kültür bakanı demiş. Evet, ben kültür bakanıyım. Ama aynı zamanda milli eğitim bakanıyım, çevre bakanıyım’…’” diye devam etti diğer hizmetlerinden dem vurarak’…
’‘Ben’’ ile başlayan ve ’‘bakanıyım’’ ile biten cümleler kurdu bol bol.
Aslında bizi tasdik etti bir bakıma da’…
Biz de ’‘bakan’’ demiştik.
Sadece ’‘bakan’’ olmanın yetmeyeceğini, gören de olmak gerektiğini ifade etmiştik.
Baktın mı göreceksin. Sadece Alsancak’’ı, Güzelyalı’’yı değil’…
Gültepeyi’’de, Kadifekaleyi de, Ballıkuyu’’yu da, Yeşildere boyunca akan gecekondu yığınını da’… Hatta, makam odanızın 100 metre ötesinden başlayan yoksulluğu, altyapı eksikliğini de’…
Sayın Bakan/Başkan Tartan basın toplantısında onlarca gazeteciye ’‘Ben bakanım’’ deyince tabi ki AK Parti İlçe Başkanı Özkan’’a da taşı gediğine koymak kaldı.
Çakma Bakan! dedi, olayı bitirdi. 
Latif Özkan muhalefet cephesinde kolay lokma değildir. En son Urla İlçe Başkanı idi. Urla Belediye Başkanı kodesi boyladı. Elbette hakimlik, savcılık yapmadı. Ama etkili muhalefetle olayların üstüne gidip Karaosmanoğlu'na zor anlar yaşattı. Urla'ya da Konak ilçe yönetiminden gitmişti Özkan. Bu bakımdan çakmalığı tartışılır.
Narlıdere’’de oturması tabi ki ayrı bir konudur. O konuda da CHP İlçe Başkanı Tunus haklıdır.
Çakma Konaklı derken’…
Ama taze CHP’’li Tunus’’un da partisini bilmediği bu çıkışı ile iyice belli olmuştur.
Sayın Tunus’’a sormak isterim’…
Konak Belediyesi’’nin CHP’’li meclis üyeleri nerede oturmaktadır?
Konak’’ta oturmayan kaç meclis üyesi vardır?
Biraz daha uzağa gidelim o zaman...
İzmir’’de evi olmayan kaç milletvekili vardır partinizin?
Ya da Buca’’da oturup Bayraklı’’da, Çiğli’’de meclis üyesi olan, Bayraklı’’da oturup Çiğli Belediye başkanı olan’…?
Biraz daha uzağa gidelim mi?
Mamak’’tan, Bursa’’dan Çiğli’’ye meclis üyesi ithal etmiş midir CHP son seçimde?
Yani’…
Çuvaldızı AKP’’ye batırmadan önce iğneyi kendine batıracaksın Sayın Tunus.
Ya da ’‘deveye sormuşlar, boynun neden eğri? Diye. Nerem doğru ki demiş.’’
**
Unutmadan ’‘çakma’’nın anlamına baktım sözlüklerden.
*Uyduruk, kötü taklit, özentili kimse, özellikle ’‘biri’’ gibi davranan’…
*Marka ürünlerin sahtesi’… diyor ekşi sözlük.
TDK’’ya da baktım, üşenmeden’…
*Taklit olan, sahte diyor argodaki anlamı için.
Kim daha çakma sizce?
Onu da siz buluverin gari’…