GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
30 Mart 2010 Salı

Üç başkan, üç toplantı

İzmir halkının 29 Mart 2009’’da seçtiği belediye başkanları dün itibariyle hizmette birinci yıllarını geride bıraktı. ’¶
’‘Akılda kalan başkanlar’’ dizisiyle geçtiğimiz günlerde bazı belediye başkanlarının bir yılını değerlendirmeye çalıştım.
Tunç Soyer, Hasan Karabağ gibi başkanların (yeni olmalarına karşın) akılda kalacak işlere imza attığını, kentleri, güç ve yetki aldıkları halkları ve de partileri için önemli işlere imza attıklarının altını çizmiştim.
Bu iki başkanın özelliği ’‘farkındalık’’ yaratmalarıydı.
Biri Seferihisar’’ı ’‘Yavaş Şehir’’ ilan ederek kimlik sorununa son verip, tek projeyle Türkiye genelinde farkındalık yaratmış, diğeri yeni kurulan ilçesini kısa sürede çekip çevirerek, yaşadığı kadro sıkıntısına rağmen pek çok ’‘doğru’’ işe imza atmıştı. Tabi ki benim penceremden.
Ve Hasan Karabağ birinci yıl değerlendirme toplantısıyla farkındalık yaratma noktasında beni yine yanıltmadı.
Çünkü değerlendirme toplantısını haklıyla, Bayraklılıyla birlikte yaptı.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu dahil şu ana kadar tüm başkanlar, birinci yıl toplantılarını medya mensuplarıyla gerçekleştirdi.
Ama Karabağ, hesabını kendisini o makama taşıyan halkına verdi.
Tepekule Kongre Merkezi’’nde bini aşkın Bayraklılı, Pazar günü olmasına rağmen başkanlarını yalnız bırakmamıştı.
Bornova Belediye Başkanı Kamil Sındır’’ın toplantısını bizzat izledim.
Karabağ’’ın ve de Kocaoğlu’’nun toplantılarını ise medya üzerinden ve de katılan arkadaşlarla görüşerek takip ettim.
Ama şeklen bile değerlendirdiğimizde Karabağ’’ın toplantı tercihi bile farkını ortaya koymaya yetiyordu.
Sadece gazetecileri davet edip, makam-mevki/koltuk sırasına göre dizilen basın mensuplarına ahkam kesmedi Karabağ’…
Yaptıklarını, yapmaya çalıştıklarını salonu hınca hınç dolduran halkına anlattı.
Medya mensupları da halkın doğal tepkisi ve Karabağ’’ın sözleri üzerinden değerlendirme yapma fırsatı buldu.
Düşünce güzel’…
Sahibini kutluyorum.
Gelelim Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır’’ın birinci yıl toplantısına’…
Önce eksiklerden başlayalım.  
CHP İlçe Başkanı Enver Dündar’’ın yokluğunu hemen hissettim.
Bir süre önce büyük çekişmeye, ’‘adam-şalgam’’ tartışmasına sahne olan ilçe kongresinde ’‘başkan’’ seçilen Dündar’’ın Belediye Başkanı Sındır’’ın adayı olmadığı, herkesin malumu’…
Ama aynı Dündar’’ın CHP’’yi, yani Sındır’’ı aday gösteren, seçilmesini sağlayan partiyi temsil ettiği de su götürmez bir realite’…
Aynı zamanda belediye meclis üyesi de olan Dündar’’ın toplantıda olmaması, davet edilmemesi büyük bir hata ve de aynı büyüklükte bir eksiklikti.  
Sındır’’ın toplantısından bir gün önce İlçe Başkanı Enver Dündar başkanlığında, meclis üyelerinin ayrı bir toplantı ile bir yılı değerlendirdiğini, ilçe başkanlığında yapılan ve 22 meclis üyesinin katıldığı toplantıya da Sındır’’ın katılmadığını söylersek, ikili arasındaki soğuk savaşı yeterince anlatmış oluruz sanırım.
Örgüt-başkan çatışmasının belirtileri bunlar.
Ve aslına bakarsanız bu türden bir çatışma, hiçbir başkan için iyi sonuç vermedi şimdiye kadar.
Karşıyaka bu konuda en büyük örnek’…
Yıllarca Cevat Durak-Ertam Özen çatışması en kanlı şekilde yaşandı Karşıyaka’’da.
Ama gelinen noktada şu veya bu şekilde iki başkan kol kola girdi ve ilçeye barış geldi. Yıllarca süren Özen-Durak savaşı, belki de Başkan Durak’’ın 2009’’daki ’‘büyük’’ hedefine ulaşmasını engelledi.
Karşıyaka’’daki koltuğunu korumakla yetinmek zorunda kaldı örgüt tarafından hırpalanan Durak.
Neyse’… Sonuçta hem Prof. Sındır hem de Dündar hedefleri olan insanlar. Kendileri için doğru olanı bulacaklardır.
Bu satırları kaleme alma gerekçem sadece iki yapının kavgasından Bornova’’nın göreceği telafisi mümkün olmayan zararı öngörmek, uyarmaktır.
Gerisi onlara kalmış.
Bizzat katıldığım toplantının içeriğine gelince;
İlk üç ayını tebrik, son üç ayını da siyasetle geçiren Kamil Sındır, meğerse epey yol kat etmiş.
Bir kısmı Dr. Sırrı Aydoğan döneminde başlamış da olsa 12 fiziki proje tamamlanmış.
Aralarında kadın konuk evi, toplum ve bilim merkezleri gibi önemli işlerin bulunduğu projeler kentin önemli eksiklerini giderecek’…
Kentin kanayan yarası pazaryeri işkencesi için kararlı bir duruş sergilenmiş, 7 pazaryeri için çalışma başlatılmış.
Sındır’’ın en sevdiğim yönü insan odaklı yaklaşımı’…
Prof. Sıfatlı bir başkandan beklenmeyecek derecede halkçı, halka yakın duruşu.
Sosyal belediyecilik, sosyal dengesizlik alanında söylediklerinin/yaptıklarının altına gözü kapalı imza atılır.
Engelliler, yoksullar, çaresizler, belediye işçileri için yaptıkları, yapmayı planladıkları alkışlanır.
Sanat, spor, yeşil ve çevre alanındaki dikkati takdire şayan’…
İzmir’’in yeşil cenneti Pınarbaşı’’ndaki bir taş ocağına karşı yaptığı dik duruş da öyle’…
***
Ve Aziz Kocaoğlu’…
Nam-ı diğer Büyük Başkan’…
Değerlendirme toplantısını Nergis’’te, son virajına girdiği Aliağa-Menderes Raylı Sistem Projesi’’nin en zor etabında, Karşıyaka Tüneli’’nde gerçekleştirdi.
Basınımızın güzide temsilcileriyle birlikte’…
Seçtiği yer halkın da katılmasına engeldi belki.
Ama gönül isterdi ki böylesine önemli günü, yüzde 56,7’’lik rekor oyla kendisini yeniden başkan seçen İzmirli ile birlikte kutlasın.
Mesela Halka Pınar Spor Salonu’’nda’…
Mesela Adnan Saygun Sanat Merkezi’’nde ya da Atatürk Stadyumu’’nda’…
Kim gelir, salon/stat boş kalır mı diyorsunuz?
İzmir’’in başkanı, 1 milyonun üzerinde oy almış, altıncı hizmet yılını dolduran Kocaoğlu davet ederse, iyi bir duyuru, iyi bir programla o salonlar yıkılır’…
Daha bir yıllık başkan Karabağ, Tepekule’’yi dolduruyorsa, 6 yıllık Büyük Başkan Halkapınar’’ı hayli hayli doldurur.
Umarım önümüzdeki yıl hesabını böyle bir organizasyonla verir Kocaoğlu’…
Karnesini halktan alır.
Bence’…