GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
17 Mart 2010 Çarşamba

Bakan başkan, gören başkan!

Yoğunluğum ve de özel nedenlerden birkaç gündür yazamamış olmanın özlemiyle vuruyorum klavyenin tuşlarına.
Başkanlar dizisine devam ederken, aynı hedefe koşan iki başkan profilini ele alacağım bugün.’¶
Biri Hakan Tartan’…
Sayın Bakan, Doktor, Şair-Yazar, Gazeteci ve de çok mühim kişi!
Diğeri Cevat Durak’…
Karşıyaka’’nın yakışıklı, nazik başkanı’…
Çok iyi gülen fotoğraf vermelerinin dışında dikkat çeken ortak noktaları/kaderleri makamına talip oldukları ya da olacakları varsayılan Kocaoğlu’’nun kendilerine yönelik ayyuka çıkan tavrıdır.
Piriştina’’nın vefatından sonra parti içi yarışta rakibi olmayı Durak’’ın burnundan fitil fitil getiren Kocaoğlu,  ’‘Sayın Bakanım’’ demekten kendini alamadığı Tartan’’ı da ’‘tartmaya’’ başlamıştır son dönemde.
Hatta ’‘Belediye başkanları’” toplantılarından ’‘kaçtığı’’ gözlenen/iddia edilen Tartan yerine hırsını diğer başkanlardan (Tahir Şahin/Ergun Özgün gibi) çıkaran Kocaoğlu’’nun, ondan söz edildiğinde naif bir gülümsemeyle karışık ’‘Sayın bakanım’’ ifadesiyle bol kinayeli/göndermeli bir duruş sergilediği de iddia edilmektedir.
 
Gazeteci Hasan Tahsin Kocabaş tarafından adı sevgi pıtırcığına çıkarılan Tartan’’ın da Kocaoğlu’’nu pek sevdiği söylenemez.
Hatta iddia odur ki aldığı açılış ya da benzeri davetlerde Kocaoğlu’’nun da listede olup olmadığını özellikle soran/sorgulayan Tartan, ’‘O varsa, ben gelmem’” demek suretiyle daveti geri çevirmeyi adet haline getirmektedir.  
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’’nı ’‘vaat edilmiş makam’’ kabul ettiği ve Büyük Başkan olmak için ’‘şafak saydığı’’ iddia edilen Sayın Bakan/Başkan Tartan’’ın, Kocaoğlu’’nu genel seçimde milletvekili yapmak suretiyle Ankara’’ya postalayıp, koltuğa 2014’’ten önce kurulma hayaliyle yaşadığı bile konuşulmaktadır siyasi kulislerde.
Durum bu kadar vahimken Kocaoğlu’’nun Tartan’’ı, Bakan/Başkan Tartan’’ın da Kocaoğlu’’nu sevmesini beklemek abesle iştigal değil de nedir?
 
Karşıyaka’’nın genç/yakışıklı ve de nazik Başkan’’ı Durak’’ın durumu biraz daha farklı.
2014 sürecinin potansiyel Büyük Başkan adayı o da. Aynı Tartan gibi’…
Ama en azından klasik bir Baykalcı, sağlam bir CHP’’li’…
Bakan sıfatının arkasına saklanıp sadece bakmıyor, aynı zamanda görüyor da.
Aziz Başkan’’ın çoğunlukla sergilediği açık tavra rağmen saygıda kusur etmiyor. Hatta adı tıpkı Tartan gibi kulislerde Büyükşehir adayı olarak yazıldığı süreçte (2008 sonları), ’“Aday değilim, adayımız Kocaoğlu’” diyen/diyebilen bir siyasetçi olduğu gazete arşivlerinde mevcuttur.
Yani Tartan gibi ’“Kocaoğlu varsa ben yokum’” dedikten sonra, Aziz Başkan’’ın ’‘varım’’ demesine rağmen alttan alta kulis yapmak suretiyle son dakikaya kadar adaylık kovalamayı tercih etmemiş, sözünün eri bir duruş sergilemiştir.
**
CHP’’deki etkin bir yapıya göre 21 Şubat Konak’’ın kurtuluşudur. Çünkü 21 Şubat Kemal Karataş’’ın bir koltukta iki karpuz taşıdığının yargı tarafından kanıtlanıp Konak adaylığından düşürüldüğü tarihtir.
Konak (Karataş’’tan) kurtulmuş, bakan/başkan Tartan da önce adaylık sonra bakanlık koltuğuna kurulmuştur. Geçmişindeki kısa süreli (87 gün) bakanlığı nedeniyle İzmir’’in kalbi olarak tanımladığı Konak’’a başkan olmayı halkı, çalışanları için ’‘lütuf’’ gördüğü, özel ekipler kurup, özel kartlarla girilebilen karargah gibi makam odaları yaptırdığı rivayet olunmaktadır. Peki işe çiçek dikip, jakuzi sökerek başlayan Tartan bir yılda ne yapmış, akıllarımızda neyi bırakmıştır?
Aslında yanıtını aradığımız soru buydu.
Bol bol çiçek dikip, odasındaki jakuziyi söktürmekten başka?
Hakkını yemeyelim’…
Bu kültür/sanat işlerinde çok başarılı Sayın Bakan.
Hatta muhalefeti tarafından ’‘Kültür Müdürü’’ yakıştırmasına hedef yapılan Eski Başkan Muzaffer Tunçağ’’ın pabucunu çoktan dama attı. Daha iyi bir sıfatı hak etti.  
Sırf bu yüzden koskoca bakana ’‘kültür müdürü’’ demeye dili varmayanlar ’‘Kültür Bakanı’’ sıfatını inceden inceye yayıyor kulislere’…
’‘Kültür Müdürü gitti, Kültür Bakanı geldi’’ diyorlar’…
Oyuncak Müzesi, Şiir Müzesi, Kukla Müzesi, Dario Moreno sokağı düzenlemesi gibi kültürel eylemlerin odağında yer alan, belediyenin en rantabl binasını Müjdat Gezen’’e hibe ederek İzmir’’in kültür hayatına tiyatral, romansal bir renk/desen katan Sayın Bakan/Başkan Tartan, ’‘İzmir’’in gülen yüzü’’ sloganıyla akıllara kazındı aslında.
 
Alsancak/Güzelyalı’’daki tuzu kuru kesimin ’“Başkanımız ne güzel gülüyor’” diyerek anlam yüklediği sloganın, işsizliğin, yoksulluğun, altyapı eksikliğinin kol gezdiği Konak’’ın öteki yüzünde ’‘Bu adam niye gülüyor?’” şeklinde bir soruya dönüştüğü bilinen bir gerçek.
Ve ’‘Sayın Bakanım buraya da/bize de bak’’ türünden feryatların, köşe başları tutulmuş medyada olmasa bile fısıltı gazetesi aracılığıyla arka sokaklardan yükselmeye başladığı iddia edilmektedir.
Yoksul bir Gültepeli kadın için 9 günde tamamlanan prefabrik evi saymazsak, bu bölgeye hitap eden doğru/dürüst ’‘sosyal’’ bir icraat hatırlamıyorum kendi adıma.  
Demek ki ilk yılında gülen yüzünü gösterdi Tartan.
Devamında çalışan yüzünü gösterecek.
 Ancak en fazla ’‘Sayın bakanım’’ sözcüğünü kullananları (rakamsal olarak) taltif edip, makam sahibi yapmaya devam ettiği, etrafına kümelenenlerin gazıyla ’‘En çalışkan yerine en yalakayı’’ gördüğü, gereksiz siyasi kavgaların tarafı olup, yıllardır birlikte yürüdüklerini son dönemeçte  satma içgüdüsü sergilediği sürece, bakar ama göremez Sayın Bakan.
Neyi?
Tam önündeki çukuru’…
Ne yapar peki? Sarışın’’ın Vektralarının tozunu alır sadece.
**
Cevat Durak’’a gelince; İzmir’’de ’‘Yılın haksızlığına uğramış belediye başkanı’’ ödülü verilse sapına kadar hak etmiştir.  
AKP’’nin tam ortadan böldüğü Karşıyaka’’da, yasal altyapıdan yoksun yasasının kurbanı olmuş, 300’’e yakın eski çalışanının, bir yıla yakın sürdürdüğü eylemlerle, hak etmediği kadar yıpratılmıştır.
Haksızlığın/adaletsizliğin mimarı, yerel seçim öncesi siyasal amaçlarla Karşıyaka’’yı ortadan bölen, suçlusu olduğu konu üzerinden siyaset yapıp, DİSK eylemlerinde yangına körükle giden AKP değildir sadece. Burada yalnızlaştırma, ötekileştirme politikası güden, kötü bir sınav veren kendi partisi CHP de aynı oranda suçludur. 
İşçi krizi nedeniyle bir yıldaki performansı düşük olan Durak’’ın geçmiş beş yılda yaptıkları, önümüzdeki dört yılda yapacaklarına ilişkin önemli bir veri/teminat oluşturmaktadır.
**
Tartan ile arasındaki en dikkat çekici fark ise;   
Durak usta, Tartan acemi bir siyasetçi olduğunu ortaya koymuştur bu süreçte. İlçe kongrelerinde yıllarca ’‘siyaseten kanlı bıçaklı olduğu’’ Ertam Özen’’i aday yapma pahasına kazanmayı tercih eden Durak, Baykal yanlısı duruş sergileyip sonuç alan tek metropol ilçe olurken, Tartan DSP/YTP çizgisinden gelen Nalbantoğlu-Tunus ikilisini yarı yolda bırakıp, son bir haftada taraf değiştirerek 95 gibi rekor farkla seçim kaybeden tek ilçe belediye başkanı olmuştur.
Uzun lafın kısası; Bakan Başkan kaybetmiş, ’‘Gören Başkan’’ kazanmıştır.