GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
19 Mart 2010 Cuma

Büyük Başkan’…

Vali Mustafa Cahit Kıraç’’ı tebrik ederek başlayalım.  Dün kaleme aldığım meşrutiyet/hürriyet kahramanı Resneli Niyazi’’nin adını taşıyan torunu Niyazi’’nin Karşıyaka’’daki hazin ölümü sonrası açtığı jet soruşturma için’…’¶
Odasında öldüğü üç gün sonra anlaşılan, ailesi tarafından sessiz/sedasız gömülen bir kahraman torununun ardından çıkardığı gürültü için.
Tabi ki bu konuyu kaşıyan, sorumluları rahatsız eden belki de Vali Kıraç’’ı tetikleyen Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak, Başkan Yardımcısı Hüseyin Çalışkan da tebriki hak ediyor.
Çanakkale destanını andığımız bu anlamlı günlerde Balkanlarda Yunan/Bulgar ve Sırp çetecilerine/ordusuna kök söktüren, Meşrutiyetin ilanında büyük rol oynayıp, Cumhuriyetin temelini atanlardan biri olan Resneli’’nin torunu böylesine skandal, böylesine sessiz bir sonu hak etmiyordu.  
En azından huzurevindeki odasında öldüğü üç gün sonra anlaşılmamalı, kahraman dedesine yapılmayan cenaze törenini hak etmeliydi.
Dünlerimize, dünlerimizdekilere sahip çıkmaz isek, yarınlarımızda kayboluruz çünkü.
’‘Ruhu şad, mekanı cennet olsun’’ diyerek soruşturmanın sonucunu merakla bekliyorum.
 
**
Aziz Başkan’’ın son bir yılı ile devam edelim.
Kimilerine göre yerel seçimlerde aldığı yüzde 56,7 oyu hala hazmedemedi.
Kimilerine göre son iki yıldaki ivmesini kaybedip, duraklama dönemine girdi.
Kimilerine göre siyasete fazla dalarak, belediyeyi ihmal etti.
Kimilerine göre başkan olduğunu unutup, farklı kurullarla kentin liderliğine soyundu.
**
En büyük açmazı hala metro projeleri’…
En akılda kalan icraatı da İzmir metrosu için Ankara’’ya karşı haklı başkaldırısı, zaferle sonuçlanan hukuk mücadelesi’…
Aday olup olmayacağına dönük hesaplar şimdiden yapılmaya başlandı.
Yerine/koltuğuna talip en az 5 aday şimdiden kolları sıvadı.
**
Bornova’’ya niyetlenip, Piriştina’’nın zamansız gidişiyle oturduğu Büyükşehir koltuğunu geç de olsa dolduran, İzmir halkından tarihi bir destek alarak ’‘seçilmiş’’ başkan olmanın kıvancını yaşayan Kocaoğlu, bana göre hazım sorunu yaşamıyor.
Hatta önceki yıllara bakarak son derece uysal, akılcı ve akıllı bir çizgiye geldiği bile söylenebilir.
İlçe belediye başkanlarıyla yaşadığı sert tartışmalara gelirsek;
Bu tartışmalar bence Kocaoğlu’’ndan çok, dibinde yattığı gölgeyi kendisinin sanan, seçilmiş kral gibi davranan, aldığı halk desteğini sadece kendine mal edenlerden kaynaklanıyor.
 
Bornova’’daki adam-şalgam açıklaması talihsizdi’…
Başkanlar toplantısındaki üslup da tartışma götürür.
Ama önceki yıllarda neredeyse iki günde bir esip/yağıp gürleyen Kocaoğlu’’nun yerinde yeller esiyor. Onun yerine kentin önceliklerini kavramış, ayağını yorganına göre uzatan ama bir yandan da proje çalışmalarına gaz veren bir başkan var karşımızda.
 

Geçen beş yılında CHP siyasetine bulaşmayan hatta örgütten fersah fersah kaçan başkan yerine ’‘ben de varım’’ diyerek başta Bornova olmak üzere adından söz ettiren, örgütle arasındaki mesafeyi daraltan, yer yer kol kola girebilen bir başkan var karşımızda.
 
Dürüst sıfatına leke sürmemeye özen gösteren, gerçekleri tipik bir siyasetçi kıvraklığıyla değil tüm soğukluğuyla/çıplaklığıyla anlatabilen (sendikalar için yaptığı son açıklama iyi bir örnektir), kentine sadece başkanlık değil liderlik etmeye soyunan bir başkan profili var karşımızda.
 
Metrolar en büyük karın ağrısı’… Ama döneminde öyle ya da böyle tamamlanacak. Ve metrolar tamamlandığında (bugün kendisini yerden yere vuranlar dahil) herkesin kahramanı olacak.
Çünkü 80 kilometrelik Aliağa-Menderes hattı’…
Ve de Bornova-Üçkuyular ’‘tıkır tıkır’’ işleyecek.
Trafik yükü azalacak ve de Kocaoğlu, Burhan Özfatura’’dan sonra kente metro kazandıran başkan olarak kent tarihindeki yerini alacak.
 
Yerel seçimlerde kazanılan tarihi başarıyı sürdürmek için verdiği mücadele, CHP orkestrasının şefi pozisyonunda attığı adımlar önemli.
Orkestrayı tüm dış faktörlere rağmen doğru yönetebilirse kalıcı olacak, 2014’’te de asla tartışılmayacaktır.
Gitmek istese de İzmir halkı tarafından bırakılmayacaktır.
Bugünkü gibi akort sorunları baş gösterir, çatlak sesler her yandan duyulmaya başlarsa 4 yıl sonra kendiliğinden köşesine çekilirse benim için sürpriz olmaz.
 
Yerel seçim sonrası, ağırlığı hissedilen ekonomik krizin etkisi, kente ilişkin ’‘Yeni Kent Merkezi’’ gibi dev projelerin yargıya takılması, metro projelerindeki ’‘KİK’’li siyaset duvarı gibi nedenlerle son bir yılda yeterince somut adımlar atılamadı, elle tutulur projeler yapılamadı belki’…
Ama kendi adıma önümüzdeki dört yıldan umutluyum.
Olası hatalarına rağmen Kocaoğlu’’na güveniyorum. Tıpkı anketlerde ’‘Yarın seçim olsa yine Kocaoğlu’’nu seçerim’’ diyen iki İzmirli’’den biri gibi’…
 
Not: Ailevi bir tören nedeniyle 3 günlüğüne İzmir dışındayım. 23 Mart Salı günü görüşmek dileğiyle’…Sevgiyle, saygıyla’…