GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
15 Ağustos 2023 Salı

Arzulanan şehrin ‘siyasi’ anatomisi

Dün…

(14 Ağustos…)

AK Parti’nin kuruluş tarihiydi…

İktidar partisi, 23 yaşına bastı…

O gün doğan delikanlılar…

Askerden döndü…

Hatta yuva kurdu; çoluk-çocuğa bile karıştı…

“23 yıl”

Yalnız biz faniler için değil…

Hayat için de…

Küçümsenmeyecek bir zaman dilimi…

Çeyrek asırdan “iki yıl” eksik, an itibarıyla…

Üstelik…

Merak soruları da peşinden getiriyor!

Bu süre içinde…

AK Parti, canını dişine taktı ama…

Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi İzmir’in…

Direksiyonuna bi’türlü geçemedi…

***

Yaşı genç olanlar hatırlamıyor olabilir ama…

AK Parti’nin “çeyrek asır”a koşan iktidarında…

Neredeyse…

Yerel seçimlerde hiç kazanamadığı kentlerin başını…

İzmir çekiyor…

Neden İzmir?

Geleceğiz, oraya ama…

Önce…

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın…

İzmir’in geleceği için dün söyledikleri:

“Üç büyükşehir’de kesinlikle belediye yönetimi değişir… İzmir'de milletin biraz farklı değerlendirmesi oluyor… Ben İzmir’de de inşallah bu dönemde çok şaşırtacak birtakım neticeler doğacağını düşünüyorum…”

***

Hamza Dağ…

Uzakları gören / görebilen Egeli siyasetçidir…

AK Parti İzmir Gençlik Kolları Başkanı olarak dikkat çekti…

Üç dönem İzmir milletvekilliği yaptı…

Bu kentin “hassasiyetleri”ni iyi bildiği için…

Siyaseten söylediklerini…

Her defasında “tartarak” dile getirir…

Bu da O’nun her zamanki hassasiyetinin bir kanıtıdır…

Üstelik…

Yerel seçimlere yedi buçuk ay kala…

***

Siyaset’i iyi bilen büyüklerimiz…

Fransız iktisatçı ve maliyeci Jean Monnet’in şu sözünü hiç unutmazlar:

“Bir politikacının amacı sürekli iktidar olmaktır… Bu çaba ona çoğu zaman sorun çözme görevini unutturur…”

Tabii ki, “Hamza Dağ böyledir” demiyoruz…

Sadece O’nu iyi tanıdığımıza inandığımız için…

Adı “propaganda” da olsa…

İzmir için AK Parti’nin “bitmeyen arzusu”nun seslendiricisidir…

Engin deneyimleri de…

Zaten bunu gerektirir…

***

Hamza Dağ haklı…

22 yılda 17 seçim kazanmak kolay değil…

Ama…

Bir türlü İzmir’i kazanmıyor işte AK Parti…

Olmuyor… Olmuyor… Olmuyor…

Neden?

Cevabını şöyle veriyor, İzmirli Hamza Dağ:

“İzmir'de milletin biraz farklı değerlendirmesi oluyor…”

Belki böylesi bilimsel araştırma sonuçları…

Benim bunca yıllık ağırlıklı mesleki duygularımı…

Bu şehrin insanına dokunmanın önemini…

Pencereden aşağı (!) atsa da…

Siz yine de…

Büyük olasılıkla “gülümseyerek” okuyacaksınız bu yazıyı…

***

Bir, iki harbi soruyla yürüyelim…

Bi’düşünün lütfen…

Türkiye’nin Batı’ya açılan penceresi bu kadim İzmir…

Son 19 yılda “dört yerel seçim” yaşamış ve yaşatmış…

2004… 2009… 2014… 2019…

Kısa bir süre sonra…

Beşincisi geliyor (2024)…

Lütfen, geriye dönüp bakın…

İktidarı elinde tutan AK Parti…

Neden?

Dört yerel seçimin bi’tanesinde bile…

Bu “prenses kenti” koluna takamamış?

Bilimsel karşılığı var mı?

Yoksa?

AK Parti’nin, İzmir’in dört bir yanında yaptığı araştırmalarda…

Vatandaş’a “doğru soru” mu soramıyor?

Bir güzel şehir…

22 yıldır Türkiye’yi yöneten bir siyasi partiye…

En azından…

Belli bir oranda (!) niye sırtını dönsün?

***

Bu yazının başlığı…

Tabii ki…

“Sev beni, seveyim seni!” değil ama…

Gerçekler de ortada…

Çok ciddi bir zaman diliminden söz ediyoruz…

Eski Ekonomi Bakanı Berat Albayrak’ın…

Sık sık seslendirdiği gibi:

“Bakın, burası önemli…”

22 yıl içinde…

AK Parti dört yerel seçim yaşadı…

İktidar Partisi adına…

İzmir’de iki kez Taha Aksoy

Birer kez de Nihat Zeybekci ve Binali Yıldırım meydanlardaydı… 

“İzmir, benim kalem” diyen CHP’yi…

Yerel seçimde en çok zorlayan Son Başbakan Binali Yıldırım oldu…

Aziz Kocaoğlu ile arasında 360 bin oy farkı vardı…

Bölün ikiye…

Binali Bey, 180’den biraz fazla oy daha alsaydı…

İzmir’in Büyükşehir Belediye Başkanı olurdu…

Böylesi bir “şans” bile gerçekleşmedi / gerçekleşemedi…

***

Bitirmeden önce vurgulayalım:

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’a göre…

İzmir'de milletin “biraz farklı” değerlendirmesi oluyor…

Siyasetçi değilim!

Kuşkusuz…

İktidar Partisi’ni yönetenler benden “daha iyi” bilirler…

Ama…

Şunu bi’türlü söyleyemiyorlar:

 

İzmirli seçmen…

Niye farklı?

Neden farklı?

Biri CHP’ye, diğeri AK Parti’ye oy veren İzmirli iki esnaf…

Aynı çarşıda, yan yana pazarda tezgah açmıyor mu?

Cuma’ya…

Birlikte gitmiyorlar mı?

Otobüste önümde oturan biri başörtülü…

Diğeri kolsuz ti-şörtlü…

Gençliklerinin tadını çıkarırcasına…

Kıkır kıkır gülerek evlerine giden…

İzmir’in dünya şekeri iki kızımızın sergilediği şahane tablo…

Birileri için…

“Tu kaka…” anlamına geliyorsa…

Affetsinler beni ama…

Emeklilik anlamında…

İzmir, O’nların “ömrünü uzatacak” bir kent değil!

***

Bitiriyoruz…

Şehirler…

Yalnız denizi, güneşi, tarihi ve şahane konumu ile anılmaz…

Kenti kent yapan…

O şehirde yaşayan kentsoylulardır…

İzmir…

Bir “barış” başkentidir…

Bu şehir…

Koca bir ülkenin Batı’ya açılan kapısıdır…

Biz…

Bize geleni kapıda bırakmayız…

Bu fıtratımızda var…

Bakın istatistiklere…

8 bin 500 yaşındaki bu şehir…

Son 10 yılda…

Kucak açtığı 150 binden fazla Suriyelilere bile…

Bi’kez olsun…

“Tu kaka…” demedi…

Hem de onlarca “suç” olayına karıştıkları halde…

***

Bitiriyoruz…

“Üç büyükşehir kesinlikle değişecek…” yorumu…

Siyaseten bir nokta atışıdır…

İzmir’de AK Parti’ye oy veren hemşehrimi sevindirir…

Ancaaaak…

Tercihini İktidar Partisi’nden yana yapmayanları ise…

Pek üzeceğini sanmıyorum…

Nokta…

Sonsöz: “Kim demiş gül yaşar dikenin himayesinde diye? Dikenin itibarı ancak gül sayesinde… / Hz. Mevlana...”