GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
10 Ağustos 2023 Perşembe

Neden olmasın?

Üniversitelerde ders veren bir “tarih” hocası…

Tabii ki…

Eteğindeki “siyasi taşları” atarken…

Özel ve anlamlı bir “tarihi gün” seçecektir kendine…

Zaten…

O da öyle yaptı…

İşaret fişeğinin üstünde “26 Ağustos Cumartesi” yazıyordu…

Ve…

“Büyük Taaruz”un, 101’inci yıldönümünde…

Diyorlar ki:

“Meral Akşener, sert konuşacak; eteğindeki taşı dökecek…”

Akıllara önce şu geliyor; “Neden sert konuşacak?”

Kılıçdaroğlu’na tepkili olduğu için mi?

Tamam…

Millet İttifakı’nın “Altılı Masa”ndan…

“Ha’di bana eyvallah” deyip kalken…

Ortalık biraz kırılıp-döküldü ama…

O kadarı kadı kızında bile yok muydu?

Tamam…

Millet İttifakı’nın, Siyasi Hayatımız’a armağan ettiği…

“Altılı Yuvarlak Masa”nın…

Kuşkusuz “en sağlam ayağı” idi…

İttifak’tan hiç bir şey beklemedi…

Kendi yağıyla kavruldu ama…

Galiba…

Cesareti ve anlamlı çıkışları…

Belli ki, birilerini ürkütmüştü…

Yine de etrafı “parça-pincik” etmedi…

Kimseciklerin kalbini kırmadı; canlarını acıtmadı…

***

Yüzde 11.5 aldı; desteksiz / yardımsız…

İzmir’den üç vekil…

(Müsavat Dervişoğlu – Ümit Özlale – Hüsmen Kırkpınar)

Türkiye genelinde…

Kendi listesiyle girdi seçimlere…

Yüzde 9.69’da kaldı; 44 milletvekili çıkardı…

2018’deki oyu yüzde 9.96’ydı…

O seçimde 43 milletvekili çıkarmıştı…

Partinin ayakları…

Yere sağlam basıyordu…

Bunda liderin payı hayli önemliydi…

***

Seçim geçti, gitti…

Geriye anılar kaldı…

İYİ Parti liderini yakından takip edenler iyi bilir…

Meral Akşener…

Seçim sonrası…

Sadece…

29 Temmuz’da Isparta’daki Kiraz Festivali’nde…

Şu kadarcık politika yaptı:

Lamı cimi yok, kaybettik… Bu kaybetmeyi, (Vay efendim seçmen niye bize oy vermedi?) diyerek, böyle bir saygısız dille seçmeni, aziz milletimi sorgulayarak sonuç alamayız…”

Nasıl bir özet?

Kapı gibi bir özet…

Belli ki…

“Altılı Masa”da yaşananlardan…

İYİ Parti liderinin hala “içi acıyor” bu kesin…

Oysa…

Kimilerine göre o masayı deviren Meral Hanım değil miydi?

Değildi…

O hareketin adı…

“Masa Devirmek” değil…

“Masayı Korumak” idi…

Biraz geç anlaşıldı ama…

Önemliydi…

Tek başına parti kurmuş, devlerle savaşmış bir siyasi lider…

Tam seçimlere birkaç takvim yaprağı kalmış…

Neden “masayı devirmek” istesin?

İşin gerçeğine bakarsanız…

Kocaman bir yürekle ortaya çıkıp…

Masayı kuran iki kişiden biri Meral Hanım değil miydi?

Asıl mesele şu:

“Bu filmin esas yıldızı benim; dolayısıyla masanın adayı da benim!”

Demeyen / diyemeyen bir başka lidere sinirlenmek varken…

Neden Meral Hanım o filmin(!)

“Hayır’cısı, na’yırcısı” yapıldı?

Meral Hanım küsmekte haklıdır…

İçine kapanmakta da haklıdır…

Şimdi…

Eski defteri açmanın zamanıdır!

***

Bence…

26 Ağustos “Büyük Taaruz”un 101’inci yılında…

Meral Hanım gibi bir siyasi lider…

Büyük olasılıkla…

Yine… Yeni… Yeniden…

“Dirilişin ve aynı zamanda şahlanış”ın zor olmadığını anlatacak…

Belki, aynı gün…

Yüksek sesle şunu söyleyebilir:

“2024 yerel seçimlerine ittifaksız olarak gireceğiz…”

Aslında, bu hafiften(!) “zayıf” bir ihtimal…

Meral Hanım gibi deneyimli bir siyasetçi…

İttifakın içinde olmaktan öyle Allah Allah hoşlanmasa da…

Yerel seçimin lezzetini ve bereketini…

Yine…

“Millet İttifakı” adı altında yaşamak isteyebilir?

***

Haklı olarak, ya diğerleri diyebilirsiniz?

Hatırlayın…

Yüzde 2 oyu olmayan partiler “ganimet” götürdü!

Mesela…

CHP listelerinde yer alan “altı” partiden 39 milletvekili meclise girdi…

CHP “Baba” oldu…

Deva Partisi 14… / Saadet Partisi 10… / Gelecek Partisi 10… /

Demokrat Parti 3 ve İYİ Parti ve Türkiye Değişim Partisi 1'er milletvekilliği kazanıverdi…

Buna yakın bir tabloyu…

“CHP’nin gücü ve bereketi” ile…

Yaklaşan yerel seçimde bi’kez daha yaşamak istemezler mi?

“Olmaz, olmaz…” demeyin…

En olmayacak şeyler…

Siyasi arenada karşımıza çıkmıyor mu?

***

Şu bakış; çok geçerli bir atasözü kadar kıymetlidir:

“Sev beni, seveyim seni…”

Dikkat! Bu özlü sözün bile içinde “kendine yontma” hali var…

Ama…

Merak etmeyin; hepsi halledilir…

***

Bitiriyoruz…

Geçtiğimiz haziran ayının sonu gibiydi…

İYİ Parti Kurultayı’nda…

Meral Akşener, kürsüden Türkiye’ye şöyle seslendi:

“Biz önce bu parti seçime girebilsin diye CHP'den 15 milletvekili istedik... Hayatımın en büyük pişmanlığıdır… Sayın Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum ancak o gün bugündür bu 15 milletvekilinin bedelini ödeyemedik…”

Bu sözleri…

Ne Türkiye unuttu ne de hanımefendi…

Tamam, tarih yazsın da…

İkide bir pişirip o masaya bunu koymanın alemi yok ki…

Ancak…

Gün gelir her iki tarafın arzuları, istekleri…

Aynı çizgide birleşirse…

Neden?

İzmir’deki dört ilçeye…

İYİ Parti dört hanımefendi başkan adayı ile…

Aynı masaya oturmasın?

Ve, tabii…

Türkiye’nin kimi kentleri, ilçeleri ve beldeleri için…

Kadın belediye başkan adayları için…

Neden (kazanacak) şahane isimler ortaya çıkmasın?

Olur mu, olur!

Tabii…

Yerel seçim öncesi CHP Kurultayı…

Kimleri nelere taşıyacak?

Sağlıkla bekleyelim ve görelim…

Nokta…

Sonsöz: “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz… Olmuşsa öyle planlanmıştır… / Franklin D. Roosevelt… / “Amerika Birleşik Devletleri’nin 32’inci Başkanı… Dört başkanlık seçimi kazandı…”