GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
11 Ağustos 2023 Cuma

Yassah!

Onlar şarkıcı (!) diyor…

O’ssun varsın…

Biz de “sesiyle ekmeğini taştan çıkaranlar” diyoruz…

Bu arada…

Üniversiteden “doktor” unvanı olan…

Onlarca belediye başkanımızı alkışlamaktan onur duyarız…

Ancak…

“Hocaların hocası olmaya kararlı” bir ilçe belediye başkanının…

Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin…

Sanat ve Kültür Yönetimi bölümünden mezun olmuş…

43 yaşına gelinceye kadar…

Bir evin odasını dolduracak kadar sesiyle, besteleriyle ödül toplamış…

Taaa Azerbaycan’da…

“Yılın Pop Sanatçısı” seçilmiş sanatçı Gökçe Dinçer için…

Nasıl olur da…

Şu sözleri Türkiye’nin önünde bir “emir gibi” seslendirebilir?

“Sandıklı sınırlarından içeri giremez!”

Tatlı tatlı sormakta yarar var…

Bir belediye başkanının görevleri arasında…

“Yassah hemşehrim!” diyerek…

Afyon’un…

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte ilçe olma şerefine nail olan…

60 bin nüfuslu…

(Türkiye’nin en münevver Cennet köşelerinden…)

Sandıklı İlçesi’nde…

Bir kadın sanatçıya…

“Bu ilçeye asla giremezsin!” diyebilir misiniz?

Kim bu kadın sanatçı…

Kime ne kötülüğü olmuş?

Sahnede…

Absürt hareketler mi yapmış?

Ne yapmış?

“İsteyen istediğini sever, aşk aşktır... Love is love…” mesajı attığı için mi?

Tu kaka oluyor?

***

Şu sorumuz…

Haklı olarak…

Afyon Sandıklı’nın Belediye Başkanı Sayın Dr. Mustafa Çöl’e…

Madem…

Bu sanatçının “sosyal mesajları” iğne gibi batıyor, bazılarımıza!

Ne diye?

“Sandıklı Termal Turizm Festivali”ne davet ettiniz?

***

Belli ki, sizi…

Yanlış bilgilendirmişler…

Yine belli ki…

Önce bi’kısım dostlarınız…

“Gökçe şahanedir; Sandıklı’yı uçurur!” demiş…

Ardından da…

Başka “yardımseverler(!)” ortaya çıkıp…

“Aman başkan, Onur Haftası’na destek veren Gökçe’yi sahneye çıkarırsak başımız fena ağrır!” diye çıkış yapmış…

İşte bir belediye başkanı için en zor durum…

***

Keşke…

En güvendiğiniz kişiler devreye girseydi…

Şu Gökçe konseri için…

En azından…

Üzülmeden “tatlılıkla” halledilirdi bu olay…

Kaldı ki…

Bir belediye başkanının görevlerine bi’daha baktım…

Gördüm ki…

Belediye başkanlarının…

Allah nazardan saklasın…

O kadar ağır görevleri var ki…

Altından kalkmak bile…

Özel bir mücadeleyi gerektiriyor…

Gelgelelim…

Onca “Bu işi başkan yapar” maddeleri arasında…

Falanca’yı…

Ya da filancayı…

Bizzat…

“İlçe sınırlarından içeri sokmama hakkına sahiptir…” diye…

Bir madde göremedim…

***

Yarım asırlık meslek hayatımda…

Bir ilçe belediye başkanın şöyle bir mesajına…

İlk kez tanık oluyorum:

 

“Sandıklı’mızın ve Aziz Milletimizin dikkatine; 11 Ağustos’ta planladığımız organizasyon, bizzat yaptığım incelemeler neticesinde davetli sanatçının LGBT desteği içeren ve Sn. Cumhurbaşkanımıza karşı iftiraya varan paylaşımları nedeniyle iptal edilmiştir... Her zaman dediğimiz gibi, biz bu ülkenin evladıyız… Ne Sn. Cumhurbaşkanımıza ne de kutsal değerlerimize zarar veren hiç kimseyi kabul etmedik, etmeyiz! Bırakın bu içerikleri paylaşanların Sandıklı’da sahneye çıkmasını, ilçemiz sınırlarından giremez! Aziz milletimize arz ederim!”

Oldu mu, şimdi Sayın Başkan…

Madem…

Size göre o “sakıncalı” sanatçı bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı…

Üstelik…

Adli bir kısıtlaması yoksa…

Sandıklı’ya nasıl giremez?

Davet ederken…

Her şey şahaneydi de…

Şimdi mi…

“Yüksek tansiyon” yaratıyor?

Bence…

Size bir program getiriyorlar…

Siz de…

“Acaba bunun içeriğinde ne var?” diye bakmadan okeyliyorsunuz…

Soğuk duştan sonra da…

“Bu sanatçı, ilçemizin sınırların içeri giremez!” diyorsunuz…

Kusura bakmayın başkanım ama…

Bu çok ağır bir ifade…

Belki “hata büyük” olduğu için bu kadar hiddetlisiniz ama…

Tatil için de olsa Sandıklı’ya gelen bir TC vatandaşı…

Bir “salgın hastalık” taşımıyorsa…

Adli sıkıntısı yoksa…

O kişi “Sandıklı’ya yakışan” bir şekilde…

Eline kolonya dökerek karşılanır…

Şunu unutmamak gerekir…

Her misafir, “Tanrı misafiri”dir…

Ya davet almıştır(!)

Ya da Tanrı O’na o kapıdan girmesini alnına yazmıştır…

***

Bitiriyoruz…

Yıllar, yıllar önce…

Sizin gibi…

Ama sizden daha yaşlı ve de sizin gibi sonsuz deneyimleri olan…

Bir İzmir Belediye Başkanımız vardı…

Hatırlayacağınızı sanmıyorum ama…

Bu meslekte yetişmemde büyük emeği olan…

Tayfur Göçmenoğlu’nun kaleminden…

Özetle anlatayım…

1984/1985’li yıllar…

İzmir Defterdarı Burhan Özfatura

ANAP’tan…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmişti…

Kendisine “şarkıcı” mesleğini yakıştıran Güngör Bayrak da…

Dekolte giysileriyle İstanbul sahnelerinde fırtına estiriyordu…

Rivayettir…

Sahne elbisesinin altında iç çamaşırı olmadığı…

O tarihlerde bile dilden dile dolaşıyordu…

Başkan Özfatura…

En baştan tavrını koydu:

“Ben, o hanımın fotoğraflardaki kıyafetle Fuar’da sahneye çıkmasına izin vermem!”

Özfatura…

Sadece muhafazakar kimliğinin içgüdüsüyle bunu söylemiyordu…

Kentinin gençlerine “zarar gelmesi”ni istemiyordu!

Asla yaptırım içermeyen bir mesajdı…

Polemik başlamıştı ve gündeme oturmuştu bile…

Sonuçta…

Güngör Bayrak sahneye çıktı ve kıyamet de kopmadı…

Çünkü o elbiseyi giymemişti / giyememişti…

Zaten...

Ahlak polisi (2004’te o polis birimi kaldırıldı) yakın takipteydi...

Onlar da bir şey yakalayamadılar…

Burhan Abi (Özfatura) kendisine yakışan bir devlet adamı kimliğiyle…

Gelişmeleri izledi ve asla ileri gitmedi…

Zaten…

O’nu seçenler de vaziyeti görünce yanında yer aldılar ve…

Güngör Bayrak'a prim vermediler…

Seksi sanatçı, yaklaşık bi’haf       ta kadar sahne aldı…

Baktı ki, olmuyor!

Kendiliğinden çekti; İstanbul’a gitti…

İzmirliler…

Başkan Özfatura’ye tek kelime “kem söz” söylemediler…

Neredeyse…

40 yıl önce yaşanan bu “Fuar Olayı”nda…

Kazanan “Başkan Özfatura” oldu!

Şarkıcı Güngör Bayrak’ı muhatap bile almadı…

Sadece…

“Senin o kıyafetle sahneye çıkmana izin vermem!” demekle yetindi…

Ve bunu…

Daha Güngör Bayrak İzmir’e adımını atmadan söylemiş…

Esaslı bi’şekilde…

Sanatçının kulağını çekmişti!

Netekim…

Koca İzmir şehri arkasında durdu…

Güngör Bayrak kaybetti…

Başkan Özfatura kazandı…

Hem de…

“Seni İzmir’in sınırlarından içeri sokmam!” bile demeden…

Nokta…

Sonsöz: “Mum olmak kolay değildir… Işık saçmak için önce yanmak gerek… / Hz. Mevlana…”