Ege Tv’deki Güne Bakış Programı’nda haftanın ilk konuğu AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’dı. Konuk Akay olunca haliyle konuyu tahmin etmek güç olmasa gerek.
Tabi ki yerel seçim 2014’ü konuştuk. Zamanımız yettiği ölçüde…
Öncelikle CHP’li mevkidaşı Ali Engin’le kurduğu ‘iyi ilişkilere’ karşın yerel seçim rekabetinin yarattığı hamle savaşları nedeniyle üslubun giderek sertleşmeye başladığını söylemeliyim. Hafta sonu partisinin Danışma Meclisi toplantısında da altını çizdiği ‘karınca modeli’ni anlatırken La Fontain’in ‘Ağustos Böceği ile Karınca’sına değinmeden edemezdi, edemedi de... Tabi ki Akay’a göre ‘cır cır öterek boşa zaman geçiren’ CHP’li belediyeler olunca bütün bir yazı çalışarak geçiren karıncalar da AK Partililer olacaktı.
*
Anlaşılan o ki Akay, karınca ordusunu motive etmek istiyor.
Ne olsa İzmir’de çeyrek milyonun üzerinde üyesi var AK Parti’nin…
Can alıcı sorulara geliyor sıra…
Adayınız kim?
Günay mı/Yıldırım mı/İlknur Denizli mi/Rıfat Sait mi/Aydın Şengül mü/Nükhet Hotar mı?
Sabahın erken saatinde Akay’ı kıvrandıran soru bu oluyor.
Daha önce Binali Yıldırım’ın adaylığına sıcak baktığını alenen ilan eden AK Parti’nin İl Başkanı bu kez isim vermekten kaçıyor.
Neden mi?
Bana göre bunun iki nedeni var.
İlki Yıldırım’ın İzmir’den adaylığa sıcak bakmaması…
İkincisi de gönlünden adaylık geçirenlerin bu duruma içten içe de olsa tepki göstermeleri…
Ama Akay’ın vücut dilinden anladığım kadarıyla halen gönlü Binali Yıldırım’dan yana…
En çok oyun onunla alınacağına, teşkilatın seçim havasına ancak onun gibi iddialı, güçlü bir isimle girebileceğine inanıyor.
Peki, İzmir’deki algı yönetiminde neler yapılacak? Örneğin adı ‘Rakıların Efendisi’ne çıkan Ömür Şanlı gibi ‘sürpriz’ isimlere yerel seçimde listelerde yer verilecek mi? Yani rakı sofralarına yanaşılıp İzmirlinin kafasındaki AK Parti imajı değiştirilecek mi?
Bu soruya yanıt verirken bir durumu düzelterek başlıyor Akay…
Kordon İşadamları Dernek Başkanı Ömür Şanlı’ya AK Parti’ye katıl teklifinin kendisinden gittiğini, Şanlı’yı Haziran 2012’deki kongrede yönetime almayı çok istediğini ancak parti içi dengeler nedeniyle son anda bunu yapamadığını söylüyor ve ekliyor: İl Kongresi sırasında Şanlı’ya teklifi ben götürdüm. Ama 550 CV arasından onu listelere yazamadım. Yeni Sağlık Bakanımız Müezzinoğlu, aslında o tarihten bu yana partimize kayıtlı olan köylüsü Ömür Şanlı’ya rozet takarak onore etti. Ve bu mesele gereğinden fazla büyütüldü. Çünkü Ömür Şanlı gibi bir ismin AK Parti’ye katılması birilerini rahatsız etti. Tabi ki Ömür Şanlı gibi isimlerin de yerel seçimde adaylık şansı var”
—Peki, ‘Adayımızı Ağustos ayında açıklarız’ diye bir açıklama yaptınız? Neye dayanarak söylediniz bunu?
Meğerse AK Parti İzmir teşkilatı genel merkeze resmen başvuru yapmış. İzmir’in adaylarını erken açıklayalım demiş Akay ve arkadaşları… Ve başvuruya şu ana kadar olumsuz bir dönüş ya da refleks olmamış.
İzmir’in adaylarını neden erken açıklansın istiyor dersiniz AK Parti?
Bunun da en az iki nedeni var.
Öncelikle parti içi kırılmaları mümkün olan en aza indirmek.
İkinci olarak da adaya daha uzun süre çalışma imkanı tanımak.
Ve AK Parti’nin İzmir’de neredeyse hiç olmadığını düşünürsek bu stratejinin CHP’yi zorlayacağını söylemek durumundayız.
Ve programın esprisini ‘Daha önce defalarca yerel seçime dönük hedefler açıkladınız. Şu kadar ilçeyi alırız, bu kadar ilçede öndeyiz gibi… Son durum nedir? Kaç ilçeyi alacaksınız?’ sorusunda patlatıyor Akay…
“En azından mevcudun üzerine çıkmayı hedefliyoruz” diyerek.
Yani sadece Bayındır’da olan AK Parti’nin ‘mevcudun üzerine’ çıkması zor görünmese de Akay’ın program sırasında ve sonrasında verdiği yanıtlardan ‘doğru bir aday yapılanmasıyla’ İzmir’i gözüne kestirdiğini anlamak zor değildi.
Doğru bir Büyükşehir adayı, doğru ilçe adayları, meclis listeleriyle yakalanacak ‘bütünşehir’ sinerjisiyle İzmir’i gözüne kestiren AK Parti’nin İzmir patronu ‘kendi adaylığına’ dönük senaryolara ‘yorum yapmaktan’ kaçmaya çalışıyordu.
Bayraklı, Karabağlar, Konak üçgeninde adaylık senaryolarında adı geçen Akay, ‘Genel merkezde ne derse o olur’ diyerek klasik bir ‘görevden kaçmam’ yanıtı veriyordu.
Olaylı il kongresinin ardından bir süre ‘koltuğu sallansa da’ tam 27 ay boyunca İzmir’in il başkanlığı koltuğunda oturarak şimdiden ‘en uzun soluklu ikinci il başkanı’ unvanına sahip olan Akay, olası rakipleri Aziz Kocaoğlu’nu ciddiye almakla birlikte ‘aday yapılacağına’ ihtimal vermediğini program sonrasındaki sohbetimiz sırasında söylüyor.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Fuzuli’den ‘gazel okuyarak’ Ankara’ya sitemini ‘nağmelere döken’ CHP’li Başkan’a cevabı Divan Edebiyatı’ndan değil ama tanıdık cümlelerle veriyor.
“Oynayamayan gelin yerim dar demiş.
Yerini genişletmişler. Bu kez de, ‘Yenim (elbisem) dar demiş.”
Ankara’nın İzmir’in projelerini engellediği iddiası 9 yıllık iktidarın sığınacağı bir mazeret değil. Engellenme iddiası en fazla 7-8 aylık çünkü…