GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Ağustos 2011 Salı

AK Parti İzmir’den kongre senaryoları

AK Parti yazacağımı söylemiştim birkaç gün önce. Dün muhabirimiz Fatih Yapar’ın kaleminden ‘Kadın aday patlaması’ haberini okuduk. Kuruluş sürecinde İzmir’in pek çok ilçesinde teşkilat kurmakta zorlanan bırakın kadını erkek yönetici bile bulamayan AK Parti, 2002’deki ‘sürpriz’ iktidarından sonra başta merkez sağ olmak üzere profesyonel siyasetçi akınına uğramışsa da 10. yılın sonunda kadınların başkan olmak için mücadele verdiği bir parti haline gelmesi, neresinden bakarsanız bakın, takdire şayandır.
Kadınlar ki çoğu AK Parti’nin geleneksel/klasik tabanından gelmiyor.
Hatta büyük bölümünün ilk siyasi deneyimi burada başlıyor.
Burada Başbakan Erdoğan’ın ısrar ve inatla kadınları siyaset sahnesine çekme çabasının rolü/katkısı büyük. Kadın kotasını zorunlu kılan Erdoğan, meclise en çok kadın vekil gönderen partinin genel başkanı.
Gelinen noktada özellikle de İzmir’de partinin vitrinine kadınların talip olması önemli. Karabağlar, Buca, Bayraklı, Karşıyaka gibi kentin en büyük ilçelerinde kadınların ‘ana kademeye’ talip olması belki de bir kaçının bu zorlu yarıştan zaferle çıkması, 2014 projeksiyonunda AK Parti’nin elini güçlendirecektir.
CHP’nin 30 ilçede yönetimi sadece Aliağa’da kadınlara terk ettiği, meclisteki diğer siyasi parti olan MHP’de kadının ilçe başkanı düzeyinde hiç değerlendirilmediğini düşünürsek, Başbakan Erdoğan’ın Çiğli, Çeşme ve Selçuk’a ‘kadın başkan’ atamasının bile ne anlama geldiği ortaya çıkacaktır.
Çiğli, Çeşme ve Selçuk’taki ‘atama’ başkanlar seçimle gelmek istiyor.
Karabağlar ve Buca’nın tecrübeli ‘kadın kolları’ başkanları da ana kademeyi hedefliyor. Karşıyaka ve Bayraklı gibi ilçelerde de ‘kadınlar’ zorlu yarış için kolları sıvamış durumda.
Kadın Kolları İl Başkanı Özen Kızılırmak’la konuşuyorum.
‘Sadece adaylık düzeyinde değil Ümit Bey, üyelik düzeyinde de ‘kadın patlaması’ yaşıyoruz. Öyle nitelikli kadınlar geliyor ki üye olmak için… Görseniz şaşırırsınız’
Bıyıklı erkeklerle mücadele cesareti gösteren kadın adaylara başarılar dileyip, ‘AK Parti İzmir’de neler oluyor’ sorusuna yanıt arayalım biraz da.
*
İlçelerde tam anlamıyla aday patlaması var. Özellikle de 12 Haziran seçimlerinde AK Parti’nin önde tamamladığı ya da CHP’nin ensesinde olduğu ilçelerde.
Bayraklı’daki aday sayısı 10’un üzerinde… Karabağlar’da öyle… Bornova kısmen sakin görünüyorsa da her an dengeler değişebilir.
Çeşme’de bile üç potansiyel aday var şu anda. Adayların pek çoğu potansiyel belediye başkan adayı… Ya da bir potansiyel başkan adayı tarafından destekleniyor.
Yerel yönetimler seçimlerinde teşkilatın adayı belirlemedeki gücü kongre sürecinde rekabeti kamçılıyor. Hem il hem ilçe düzeyinde aynı noktadan beslenen rekabet, kongrelerin başlamasıyla ciddi boyutlara ulaşabilir.
Mesela Bornova’da… Eski ilçe başkanı ve belediye başkan adayı Mustafa Seyhan’ın yol arkadaşı, eski dostu Hüseyin Özkan yerine ‘eski belalısı’ Fuat Yakın cephesiyle bütünleştiği iddiası başka nasıl açıklanabilir ki?
Siyasetteki ‘Dün dündür, bugün bugündür’ klasiği dışında tabi ki.
İlçeleri Fatih Yapar’ın kulis haberlerine bırakıp, il başkanlığı sürecini masaya yatırırsak;
‘Kimler, nasıl etkili ya da müdahil olacak?’ sorusuyla karşı karşıya kalırız.
Milletvekilleri önceki dönemlerde olduğu gibi sürecin tarafı olmayacaklar. En azından büyük yarışın sonunu görene kadar.
Bazı vekillerin mevcut başkan Ömer Cihat Akay lehine taraf olmaları olası. Ancak tecrübeli vekillerin dereyi görmeden paçayı sıvamaya niyeti yok.
Tecrübeli bir vekille yaptığım görüşmede, “Şu anda 100’e yakın kişinin aklından geçen bir koltuktan söz ediyoruz. Herkes göle bir taş atıp oluşturacağı halkaları sayıyor. Ama burada en son ve en büyük taşı atan kazanır’ ifadesinden benim çıkardığım, ‘Bu köprünün altından daha çok suyun akabileceği’ gerçeğiydi.
İl kongresi için önümüzde en az 10 ay var.
Ve bu süre siyaset için asırlar demek!
İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ın elini güçlendiren 12 Haziran’da elde edilen başarı… Genel merkezdeki bazı ağır ağabeyleriyle sorunlu olan Akay’ın Gündoğdu Mitingi ve seçim sonucuyla Başbakan Erdoğan’ın takdir ve övgüsüne mazhar olması, ağır ağabeylere geri adım attırmış olabilir.
Sonuçta güçlü/usta lider Erdoğan’ın tam hakim olduğu bir partiden söz ediyoruz. Onun övgüsüne mazhar olan birine karşı bayrak açmak her babayiğidin harcı değil.
Tecrübeli vekillerle yaptığım görüşmeden elde ettiği sonuç şu:
Bu sürecin açık tarafı olmayacaklar. Dengelere özellikle de genel merkezden yanacak ışığa göre tavır alacaklar. Tabi ki gönüllerinden geçen isimleri ‘koltuklara’ oturtmak için de ince bir siyaset izleyecekler. Ama aleni değil sessiz ve de derinden…
Dedik ya ‘Daha 10 ay var, bu köprünün altından çok su akar’ diye…
Bu süre siyasette asırlar kadar uzak da olsa İzmir’in kulisleri boş durmuyor.
Eski Teşkilat Başkanı Rahmi Taştan’ın teşkilat düzeyinde ince bir çalışma başlattığı konuşuluyor mesela…
Başbakan Erdoğan’ın Ömür Kabak’a karşı adaylığında ‘salonda geri çektiği’ Uğur Türkan’ın da benzer bir hazırlık içinde olduğu…
İl Eski Başkan Yardımcısı Dursun Ali Özkan’ın dost sohbetlerinde şakayla karışık adaylığa göz kırptığı…
Yine Temayül Şampiyonu Milletvekili Adayı, Eski İl Başkan Yardımcısı Bilal Doğan’ın teşkilatın farklı kademelerinden ‘aday ol’ baskısı gördüğü…
‘Şu anda İzmir’de il başkanı sorunu yok’ dese de son düzlükte değişebilecek dengeleri hesaba katan Kerem Ali Sürekli’nin ‘görevden kaçmam’ mesajı verdiği…
Başbakan Erdoğan’a iki yıl önce AB Bakanı Egemen Bağış tarafından ‘il başkanı olarak’ önerilen ancak teşkilatın defansıyla karşılaşan Selim Gökdemir’in 2014 projeksiyonu üzerinden benzer bir denklemle yeniden gündeme gelebileceği…
Eski İl Başkan Yardımcısı Bülent Delican’ın da farklı bir denklem üzerinden il başkanlığı yarışına katılabileceği… Hatta sürpriz vekil adayı Bekir Pakdemirli’nin de ‘Ben de varım’ diyebileceği…
Ve çok sayıda (onlarca) potansiyel adayın bir yandan teşkilat bir yandan da Ankara turu atarak başkanlık hayali kurduğu bir ortamdan söz ediyoruz.
Mevcut Başkan Ömer Cihat Akay’ın şanslı olduğu konuların başında vekillerin en azından teşkilat üzerinde etkili olması beklenen vekillerin ‘nört’ tavrı geliyor.
İzmir’in siyasi ağabeyi de kabul edilen Binali Yıldırım ve kentin etkin vekillerinden biri olmaya namzet İlknur Denizli’yle eskiye dayanan dostluğu ve en önemlisi Başbakan Erdoğan’ın övgüsüne mazhar olması da cabası tabi ki.
Ama yine de işi kolay değil Akay’ın…
Saydığım isimlerin çoğu hem tecrübe, hem teşkilat hem de Ankara bağlantısı konusunda Akay’la rahatlıkla boy ölçüşebilecek nitelikte çünkü.
 
*

İlçelerdeki durum mu?
Onlar da yarından itibaren Fatih Yapar’ın kaleminden egedesonsoz.com’da olacak. Bizi izlemeye devam edin…