GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
19 Kasım 2011 Cumartesi

Adayların kilosu!

İzmir’in siyasal atmosferini ölçmek için sahaya inen İntegral, kentin gündemi değiştirmeyi başardı. Garip olan anketin herkesi memnun etmesiydi. AK Partililer de CHP’liler de çıkan sonuçtan memnun…
Kocaoğlu diyor ki; “Beni başarılı bulanların oranı yüzde 34 ama ‘kısmen başarılı’ bulanların oranı da yüzde 24. İkisini topladığınızda yüzde 60 eder. Ki bu sonuç benim alacağım oyun potansiyelini gösterir”.
Bu yorumu geçtiğimiz Salı akşamı anketi ilk yorumlayan gazeteci olarak Ege TV’deki Söz Meclisten İçeri programında bizzat yapmıştım. Kocaoğlu’nun ‘kısmen başarılı’ bulanların da ona geçmişte oy verip bugün oylarını gözden geçirme eğilimi taşıyanlar olduğunu vurgulamıştım. Buradaki son yazıda da özellikle MHP tabanının CHP’den uzaklaştığının altını çizmiştim.
O nedenle Aziz Başkan’ın yaklaşımı da tespiti de doğru. Fakat araştırmanın satır aralarında Aziz Başkan’ın koltuğunun sallandığına ilişkin ölçümler de var. Öncelikle, Kocaoğlu yeniden aday gösterilse oy verir misiniz sorusunda ‘oy vermem’ diyenlerin yüzde 30’unun CHP’li olması büyük sorun.  Ve de ‘veririm’ diyenlerin oranının yüzde 41’de kalması da öyle. Tabi ki Kocaoğlu’nu ‘Kısmen başarılı’ bulanların bir bölümünün ona oy vermesi kaçınılmaz. Kocaoğlu aday olsa oy verir misiniz sorusunda ‘yüzde 34’ün onu başarılı bulanlar olduğunu varsayarsak, yüzde 7’nin de ‘kısmen başarılı’ bulanlardan geldiğini görmek mümkün.
Ama ‘kısmen başarılı bulan yüzde 24’ün yüzde 17’sinin kafasının şu anda karışık olduğu da bir realite. Yoksa neden ‘Kocaoğlu aday gösterilse…’ sorusu yüzde 41’de kalsın!
Demek ki bir yerlerde fay kırıkları var. Kısmen başarılı ne demek bir yerde ‘ehh işte’ demektir. Yani oy versem de olur vermesem de…
Kocaoğlu’nu başarılı bulanlar arasında yapılan değerlendirmede yüzde 20 gibi AK Parti seçmeni yani henüz adayı belli olmayan bir seçmen grubu olduğu ve de CHP tabanının yüzde 30 gibi yüksek bir oranda ona tavırlı olduğu göz önüne alınırsa, Aziz Başkan’ın işinin pek de kolay olmadığını şimdiden söyleyebiliriz.
Ama yine de baktığı yerden gördüğü doğrudur.
İzmir’de ‘dürüst ve çalışkan’ sıfatıyla öne çıkan Kocaoğlu’na oy verme potansiyeli taşıyanların oranı yüzde 60’ı bulur. Ama kalan 2,3 yıl içinde ‘ehh işte’ grubunu tatmin etmeyi başarabilirse… CHP tabanıyla arasındaki fay kırıklarını onarıp ‘onların da adayına’ dönüşebilirse… Bu açıdan işi zor ama imkansız değil.
Sadece artık hata yapma lüksü yok! Her attığını tam 12’den vurmak zorunda…
Eh işteciler yani ‘kısmen başarılı’ diyen yapının ikna edilmesi tamamen kalan süredeki performansla ilgili… Yüzde 56,7 oy oranıyla iş başına geldikten sonra 2 yıl yürüyen rutin işler dışında yeni bir projeye kalkışmayan Kocaoğlu, genel seçimden sonra AK Parti’nin İzmir’de elde ettiği başarı, CHP’deki erimenin ardından 60’a yakın proje açıklayarak atağa geçti. Bu çerçevede ortaya atılan projeler ilerleyen sürede ete kemiğe bürünürse bugün itibariyle muallakta kaldığı gözlenen ‘ehh işteciler’ yeniden Başkan’a dönebilir.
Tabi ki bu ‘ehh işte’ grubunun bir bölümünü AK Parti’nin de ikna etmesi olası…
Onlar da boş durmuyor çünkü.
35 proje arasında yer alan Adnan Menderes Havalimanı İç Hatlar Terminali’nin ihalesini gerçekleştirdiler. Konak ve Sabuncubeli Tüneli’nden sonra önemli projelerden üçünde ilk adım atılmış oldu. Yani ortadaki bu grubu her iki yapının da ikna etmesi öncelikle performanslarına bağlı.
Zaten anketin AK Parti’yi de memnun etmesinin esbab-ı mucibelerinden biri bu.
‘Yerel seçim bugün olsa…’ sorusunda CHP’nin 5 puan gerisinde kalmış olsa da ‘kararsızım ya da adayı göreceğim’ diyen yüzde 14’lük kesimden umutlanan AK Parti, yakın geçmişte yüzde 50’lere yakın kemik direnişle karşılaştığı kentte kendisine karşı dinenlerin yüzde 22’lere gerilemiş olmasından da ayrıca mutlu.
Daha geniş yelpazede mücadele etme şansı yakalayan AK Parti, projelerini hayata geçirip İzmirlinin gözüne girdikten sonra iyi bir adayla sonuca gidebileceğine dolayısıyla da anketin kendileri için de umut verici sonuçlar taşıdığını düşünüyor.  
İki partinin de dikkate almadığı önemli bir nokta daha var. O da bu anketin İzmir’in eski metropol diye tabir ettiğimiz 11 ilçesinde yapılmış olması… Yakın gelecekte çıkacak Büyükşehir/Bütünşehir yasası ile İzmir’in 30 ilçesinin Büyükşehir/Bütünşehir sınırlarına alınacağını biliyoruz.
Dolayısıyla da anketi 30 ilçenin tamamına vurduğumuzda sonuç 2-3 puan daha oynayabilir. Genel seçimi 11 ilçede üstün tamamlayan AK Parti’nin ‘üstün’ olduğu ilçelerin büyük bölümü bu anketin dışında…Ödemiş, Bergama, Kemalpaşa, Torbalı, Bayındır, Aliağa, Menemen gibi ilçelerdeki AK Parti üstünlüğünü de dikkate alırsanız iki parti arasındaki fark AK Parti lehine biraz daha kapanabilir. Yani bütünşehir olarak düşünüldüğünde şu anda İzmir’deki durumun yüzde 37’ye yüzde 39 olması olasıdır.
Yani aradaki fark 5 yerine 2-3 civarına düşmüşse, seçim zaten şimdiden ortada demektir.
Zaten anketin bize söylediği iki mesajdan biri buydu. Diğeri de İzmir’deki toplumsal algıyı AK Parti’nin iyi yönettiği ve siyasal zemini kendisine doğru kaydırdığıydı.
İzmir’de iki partinin gücü neredeyse eşitse, sonucu belirleyen aday faktörü olacaktır. O nedenle yüzde 18’e yakın seçmen ‘adayı göreceğim’ diyordu zaten…
*
Peki ya adaylar? Onların durumu ne?
Yerel seçim atmosferine henüz girilmediği için bu konuda şimdiden bir şey söylemek kolay değil. Çünkü şu anda ne potansiyel adaylar renk veriyor ne de halkın böyle bir arayışı var.
Belki sırf bu nedenle verilen yanıtların önemli bölümünde parti faktörü öne çıkıyor.
Özellikle de iktidar partisi AK Parti’de… O nedenle anket şirketi de bu sorunun yanıtını çok açmamış. CHP’nin durumu biraz farklı… İzmir’in 28 ilçesi ve Büyükşehir’in koltuğunda CHP’lilerin oturuyor olması onları potansiyel adaya dönüştürmeye yetiyor.
‘2014’te CHP’nin adayı olarak kim olsun’ sorusuna verilen yanıtta yine de ‘CHP’nin adayı’ yanıtı ilk sırada. CHP seçmenin yüzde 19’u bu yanıtı vermiş durumda. CHP’nin adayı olarak Kocaoğlu’nu görmek isteyenlerin oranı ise yüzde 17. Zaten bu oran da diğer adayların toplamından fazla. Bu oranın içinde Kocaoğlu’nun kişisel oyu kadar CHP tabanındaki Kocaoğlu taraftarlarının olduğu unutulmamalı. Üçüncü sıradaki Yüksel Çakmur’un oranı yüzde 0,8. Gerisini siz düşünün artık.
*
AK Parti’deki tablo daha farklı.
Yerel seçimde AK Parti’ye oy vereceğini açıklayan yüzde 35,5’lik kesimin yüzde 90’ının gönlünde yatan bir aslan yok şu anda.
Yüzde 28’lik kesim, ‘AK Parti’nin adayı olması yeterli’ derken yüzde 2,4’ü ‘aday olmadığını daha önce açıklayan’ Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı istiyor. İzmir projelerinin çoğunun mimarı ve takipçisi olarak kentte öne çıkan Yıldırım her ne kadar ‘aday değilim’ dese de bu yakıştırmadan bir süre daha kurtulamayacağa benziyor.  
AK Parti’de üçüncü sıradaki isim 3 yıldır ortalıkta gözükmeyen Buca Belediyesi Eski Başkanı Cemil Şeboy. Demek ki İzmirli Şeboy’u hala unutmamış. Kültür Bakanı Günay ile iki kez bu makama aday gösterilmiş Taha Aksoy’un ‘yüzde 0,8’lik oyla peş peşe sıralanmış olması da ilginç.
MHP’de Müsavat Dervişoğlu’nun öne çıktığını gördüğümüz ankette şu anda bir parti ile bağı olmayan ama potansiyel adaylıkları konuşulan isimleri de gördük.  
Bunlar arasında iki dönem İzmir’i yöneten Burhan Özfatura tartışmasız önde.
Geçtiğimiz günlerde ‘Büyükşehir adaylığı’ konusunda sinyal veren ama henüz resmi açıklama yapmamış bir isim olan Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan ikinci sırada. EBSO Başkanı Yorgancılar ve İTO Başkanı Ekrem Demirtaş da kentin gündemindeki diğer isimler.
 
*
Dediğimiz gibi potansiyel adayların ‘erken öten horozun akıbetine uğramamak’ için şu anda suskun kalıp kendini gizlediği bir süreci yaşıyoruz. Ve de yerel seçime tam 2,3 yıl var. Kesin olan şu ki, iki parti arasında kıyasıya rekabetin yaşanacağı bu seçimde sonucu adayların siyasi kilosu belirleyecek. Ama gerek ülkenin gerekse de kentin gündeminin o güne kadar nereye gideceği belli değil. Hem AK Parti’nin hem de CHP’nin sonucu değiştirmek için yapabileceği çok fazla hamle var. Kısaca bu köprünün altından daha tonlarca su akacak. Bizlere düşense bu tür araştırmalar yardımıyla köprünün altından geçen suyun debisini ölçüp aktarmak…