GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
28 Ekim 2011 Cuma

Van minute!

Van Depremi yavaş yavaş gündemden düşüyor.
İhtimaldir ki en geç bir aya kadar ne medyada izi kalır, ne de hafızalarda.
Sonuçta biz bu filmi izledik. Hem de defalarca…
Tarihimizin en büyük felaketini, Marmara Depremi’ni unuttuk!
Daha ne olsun?
Devlet de unuttu, millet de!
Sonuçta ister şehit olsun, ister depremzede.
Ölen öldüğüyle kalıyor bu ülkede…
Hani diyelim ki insan maruz kaldığı kötü olayları unutmaya meyilli.
Ya devlet?
Marmara’yı ‘unutan’ devlet, o günlerde geçici olarak konulan deprem vergisini ‘kalıcı’ hale getirmeyi unutmamış…
Nasıl unutsun? Bu sayede kasasında tam 50 milyar (katrilyon) para biriktirmiş.
Senden, benden, ondan…
Sonra o paraları ne mi yapmış?
Duble yol, havalimanı, hastane vs…
Devlet bu… Yol da yapacak hastane de.
Ama deprem gibi felaketi de unutmayacak.
Önceliklerini doğru sıralayacak
Önce can, sonra canan diyecek.
AK Parti hükümeti yaptırdığı 15 bin kilometrelik duble yolun da katkısıyla üçüncü dönem vizesini aldı bu halktan… Yüzde 50 ile kuruldu ustalık döneminde Başbakan Erdoğan o koltuğa…
Ama deprem aklına şimdi geldi.
Van’dan sonra…
O zaman Van minute!
Dokuz yıldır bu ülkeyi hem de tek başına yöneten bir iktidarın, bugün çıkıp ‘9 milyon kaçak binayı bedeli ne olursa olsun yıkacağız’ sözüne ne diyeceğiz?
Kocaman bir ‘günaydın’ yeter mi sizce?
*
Dedim ki katıldığım radyo/tv programlarında…
İzmir’in en çılgın projesi, depreme hazır bir kent yaratmaktır.  
Devletin elinde Marmara Depremi’nden sonra yapılmış sağlıklı bir rapor var. Kentin saygın bilim adamlarının, Boğaziçi Üniversitesi’nin katkı koyduğu RADİUS Projesi…
O proje Büyükşehir Belediyesi’nin raflarında tozlanıyor…
Ne mi yazıyor raporun içinde?
İzmir’de 6,5 şiddetinde deprem olsa 40 bin kişi ölür!
On binlerce bina yıkılır…
Daha ne yazsın!
 
Siz hala tünel açmaktan, tüp geçit yapmaktan, kanal yapmaktan dem vurun!
Yerin altı ‘ızgara’ gibi fay hattı kaynayan ve her an felaketle yüz yüze gelebilecek güzel İzmir’in…
Alsancak’ı Güzelyalı’sı, Kordon’u, Karşıyaka’sı, Bayraklı’sı yerle bir olduktan sonra…
 
Buradan çağrımdır. Vakit kaybetmeden bu meseleye el atılsın.
Radius Projesi yapıldığında İzmir’in nüfusu 2,5 milyondu. Şimdi 4 milyonun üzerinde… Gerisini siz düşünün!
Başta dolgu zeminlere kurulu binalar olmak üzere yaşlı binalardan başlayarak…
Gerekirse ‘yıkın’ geçin!
Yoksa, olası bir depremde o yıkıntıların altında kalan siz olursunuz.
 
*
Hükümetin Van Depremi nedeniyle Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını iptal etmesini pek çok vatandaş gibi ben de anlamadım.
Cumhuriyet gibi bedeli kanla ödenmiş bir bayramda sanki dansöz oynatıp, göbek atacaktık.
Tabii ki bu iptal bizim Cumhuriyet coşkusu yaşamamıza engel değil! Çünkü biz halkız. Yani Cumhur’un bizzat kendisi…
 
*
Anlamadığım bir diğer konu ise EXPO 2020’nin patronluğuna Vali Cahit Kıraç’ın getirilmesi…
Daha önce bugünün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ‘dışişleri bakanı’ sıfatıyla oturduğu o koltuğu Vali Kıraç’ın dolduramayacağını düşündüğümden değil…
Kaybettiğimiz 2015 sürecini Abdullah Gül gibi İzmir’le çok yakından ilgilenen, başbakanlık yapmış bir bakanın idare etmesine rağmen kaybeden İzmir’in 2020 EXPO’sunda şansının ne olacağını kestiremediğimden…
Hani CHP’li olduğu için kentin seçilmiş patronu Kocaoğlu’na reva görmediniz o koltuğu… Bari, icracı bir bakan oturtsaydınız!
Ya hangi bakanı oturtacağınıza karar veremediniz o koltuğa, ya da EXPO’dan çoktan umudu kestiniz; diyemiyorsunuz…