GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
18 Mart 2013 Pazartesi

“Açılım”dı, şimdilerde “süreç” oldu…

En yakın geçmişi bile unutursak geleceği hiç tayin edemeyiz.
Şöyle hafızamızı birkaç yıl öncesine çevirelim ve neler oldu bir bakalım:
Başbakan terörle ilgili olarak önce “Kürt sorunu” dedi.
Daha da ileri giderek “bu benim sorunum” diye adeta meydan okudu.
Ve kolları sıvadı.
İşte o esnada “açılım” serisi başladı.
Önce “Kürt açılımı “ dediler tutmadı.
“Demokratik açılım” dendi o da olmadı. Çünkü herkes değil de sadece bir gruba niçin dendi.
“Kardeşlik projesi veya açılım dendi” tam oturmadı.
Hasılı bir türlü isim de ittifak edemediler ama toplantılar başladı.
Dolmabahçe de yazarlarla toplanıldı ve her zaman olduğu gibi kendisi konuştu.
Sonra şarkıcı türkücüler çağrıldı. Onlarla bu “açılımın” ne olduğu konuşuldu.
Daha sonra “etnik gruplar” davet edildi.
Akla gelen gelmeyenle oturup konuşuldu .
Davullar çalındı, şölenler düzenlendi adeta.Sabah akşam “açılımdan” söz edildi. “Açılımı” benimsemeyenler veya bu o kadar kolay değil, neyi açıyorsunuz diyenler nerdeyse hain ilan edildi.
Ama bu arada şehit cenazeleri gelmeye başlamıştı bile.
Hesap tutmadı.
“Açılım” fiyaskoyla bitti.
Ara verdiler ama gizil gizli bazı görüşmeler oluyordu. Bunu farkına varanlar konuyu açığa çıkarınca “şerefler, haysiyetler, müfteriler” lafları hava da uçuştu.
Baktılar ki   mızrak çuvala sığmıyor, “biz değil ama Devlet görüşüyor” dediler.
Sonra “takke düştü, kel göründü”. Resmen görüşüldüğü ortaya çıktı.
Kiminle , eli kanıl terör örgütü ile.
Buna da bir isim bulmak gerekirdi ve buldular: “Süreç” .
“Süreç aşağı süreç yukarı”.
“Süreçten yana olanlar “ barışçı,anaların gözyaşlarının dinmesini isteyenler” karşı olanlar, “savaşçı” , “anaların gözyaşlarının dinmesini istemeyenler”.
Mektuplar geldi gitti.
Tutanaklar sokağa döküldü.
Tutanakların neyi içerdiği değil ama kimin sızdırdığı aranılıp duruldu ve bulundu. Çaycı yapmış.
Cezası verildi ve işine son.
Tekrar cevaplar gelip gidiyor.
Şimdi :
Can alıcı sorular şunlar :
Neler oluyor, milli irade deyip duruyorsunuz da milli iradenin sahibi millet olup bitenlerden hiç haberi yok.
Hatta acaba kaç milletvekilinizin veya bakanınızın olup bitenden haberi var?
Ve ne alıyorsunuz ne veriyorsunuz?
Evet ne veriyorsunuz?
Veriyorsanız kimin malını kime veriyorsunuz?
Açıklamanız gerekmez mi?
Pazar günü TV de merhum Cem Karaca söylüyor du: “Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete”………..