GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Neşe ÖNEN
YAZARLAR
30 Ocak 2014 Perşembe

Yüzümüz kaldı mı?

Bundan sonra AKP ne yaparsa yapsın, ağızlarıyla kuş da tutsalar, Recep Tayyip Erdoğan’ın T.C. tarihindeki misyonunu daha fazla uzatamazlar…
Daha şimdiden hokus pokus el çabukluğu mahareti ile yapılan anket sonuçlarına göre, AKP’nin tek başına iktidar kalamayacağı tahminleri pompalanıyor zihinlere!
Neden acaba diye bir soru geliyor akla ister istemez.
Sakın ola dijital seçim sandıkları da seçimlere hazırlanıyor olmasın.
Önümüzdeki yerel seçimler bu nedenle hiç de sürpriz olmayabilir.
Şahsen ben artık gündemdeki haber ayrıntılarını hiç okuma gereği bile duymuyorum.
Çorap söküğü gibi her şey belli bir plana göre arka arkaya geliyor nasılsa…
Bu ülkede 48 sene yaşamış olmak epey bir zihni antrenmanı da zorunlu kılıyor.
Kısacası kaşarlandık.
Bu nedenle siyaset alimi olmaya hacet yok.
Ülke maşallah panayır yeri gibi. Her gün yeni bir şov, yeni bir atraksiyon.
Şu sıralar dünyanın en harika eğlence diyarıyız.
Videolar, ses kayıtları mı dersiniz…
Yoksa Hollywood sinemasına taş çıkartacak yolsuzluk ve rüşvet skandalları mı…
Ya da paralel devlet tarafından yaratılan sahte delil ve yalancı tanıklarla, yıllardır içeri tıkılanların masumiyetini deşifre eden itirafların, Brezilya dizilerine benzer acıklı ifşaatları mı…
Beni son günlerde, bütün bu olan biten karşısında en çok düşündüren ve meraklandıran şey; bu ülkenin genç nesli, bunca kirlilik, kandırılmışlık, yalan, iftira ve ihanetin deşifre edilmesi karşısında ne hissediyordur acaba?
Türkiye’nin geleceğini kuracak genç insanların, aydınlık ve sağlam yarınların bu topraklarda yeşereceğine dair inançları kalmış mıdır?
Bir ülkeyi maddi olarak sıfırdan yeniden inşa edebilirsiniz. Ama o ülkeyi idare edecek ve milli değerlerine sahip çıkacak insan malzemesi elinizde yoksa, ortaya çıkan yapı kısa sürede dağılmaya mahkumdur.
Binaların yapı taşlarını birbirine bağlayan harç çimento ise, insanın, değerler bütünü dediğimiz bir ülküye bağlı kalmasını ve bu ülküden aldığı güçle yaşama tutunmasını sağlayan en önemli harç da inançtır.
Bina harcı temin etmek kolaydır. Ama inanç yıkılmaya görsün… Bir insanı bir mefkûreye bağlamak, inandırmak bir ömür alır. Bir toplumu inandırmak ise bazen yüzyıllar.
Bizim kuşağın en sağlam mefkuresi; Atatürk devrimleri üzerinde temellenen cumhuriyet ve laik demokrasinin faziletlerine duyduğumuz inançtı.
Bu inanç şimdiki nesilde de var mı?
Eğer yoksa yeni nesli aydınlık bir geleceğe ne inandıracak?
AKP gitmiş CHP gelmiş veya başka bir parti…
Sorulması gereken gençliğimizin önüne hangi idealleri koyacağız?
Ya da şöyle soralım; gençliğimizin önüne hangi idealleri hangi yüzle koyup, inandıracağız?