Yeni CHP ve kurultay üzerine’…

Kılıçdaroğlu iyi konuşuyor. Ağzı da iyi laf yapıyor hani. Konuşuyor da konuşuyor.

Hani demişler ya ’‘Çok laf yalansız, çok para haramsız olmaz’’ diye. Gelinen noktada biraz öyle düşünmeye başladım doğrusu.

Grup Başkan Vekili olduğu günden bu yana aynı şeyleri söylüyor Kılıçdaroğlu; ’‘Parti içi demokrasi, kadınlar ve gençler’…’’ diyor her fırsatta. Parti içi demokrasi konusunda şu ana kadar laftan öte geçemedi.  ’‘Çarşaf liste dedi, blok liste’’ yaptı.  

Ama konuşmaya devam ediyor. Hele bir seçim geçirelim. İlk kurultayda çarşaf yapacağız, söz’… Hasta eşeğine, ’‘Ölme eşeğim ölme, baharda sana yonca alacağım’’ diyen Hoca misali’… Şimdi ’‘ön seçim’’ diyor. Bu sözünü ne kadar tutacağı merak konusu’…  Bence tutsa bile İzmirliler, Ankaralılar ve İstanbullular göremeyecek. Çünkü büyük kentlere Güneydoğu, Doğu Anadolu muamelesi yapacak Kılıçdaroğlu. Yakınları öyle söylüyor. Kadınlar ve gençler meselesine gelince’… Yeni CHP’’nin yeni PM’’sinde ne kadar genç olduğunu bilmiyorum.  Fazla olduğunu da sanmıyorum.

Ama kadınlar konusunda ’‘fena çaktığını’’ söyleyebilirim Kılıçdaroğlu’’nun.

Aylardır kadın kadın diye bağırıp, mangalda kül bırakmayacaksın. Kurultay’’da Baykal’’ın getirdiği kadın kotasını bile aşamayacaksın.

Daha 10 gün önce İzmir’’de sivil toplum örgütlerine seslenirken, ’‘CHP’’yi kadınların ve gençlerin partisi yapacağız’’ diyecek, kurultay kürsüsünden seçim beyannamesi niteliğindeki konuşmanın 20. maddesinde (www.chp.org.tr adresinde, ’‘Kılıçdaroğlu’’ndan 41 söz başlılığıyla yayınlanan metin), ’“Kadın ve gençlerimizin siyasette temsili artırılacaktır’” diyeceksin.

Konuşmasını yaptığı sırada henüz ’‘ben yazacağım’’ dediği parti meclisi listesini bilmiyorduk. Ama o biliyordu. Çünkü liste cebindeydi. Liste açıklandığında bir de gördük ki, Baykal’’ın hazırlattığı tüzüğün bile gereği yapılmamış. Değil kadınların sayısını arttırmak’… Tüzük bile uygulanmamış, tüzük.

Diyorlar ki; PM’’den 15, Bilim Kurulu’’ndan 6 kadın girdi. Yani yüzde 25 kadın kotası 21 kadınla aşıldı. Tebrikler’… Bravo’…

Sadece 1 kadın için miydi bu kadar bağırtı, çağırtı? Bu mudur siyasetteki kadın artışı?

Budur diyorsanız size de tebrikler. Kaldı ki CHP tüzüğü öyle demiyor. Diyor ki tüzük; PM ve Bilim Kurulu için ayrı ayrı kadın kotası uygulanır. Yani 68 kişilik asil PM için 17 kadın, 12 kişilik Bilim Kurulu için en az 3 kadın şart. Bu yönetim ne yapıyor?

68 kişilik asil yönetim için 15 kadın gösteriyor. 12 kişinin seçildiği 18 kişilik Bilim Kurulu listesine 6 kadın konuluyor. Neyse ki Kılıçdaroğlu’’nun yapmadığını ’‘delege’’ yapıyor.

18 kişilik listeye konulan 6 kadını da seçiyor.

Bence bu, Kılıçdaroğlu’’nun diyar diyar dolaşıp, referandumda oy kullanamaması kadar büyük bir skandal. Kim ne derse desin.

Peki, şimdi ne olacak? En az oyu alan ’‘İkinci adam’’ Gürsel Tekin, Diyarbakır Barosu Eski Başkanı Sezgin Tanrıkulu hatta İkinci Cumhuriyetçi Enver Aysever’’in PM üyeliği düşürülecek mi?

Sonsözü seçim kurulları söyleyecek. Çankaya İlçe Seçim Kurulu ’‘iptal’’ başvurusunu reddetmiş. Sanıyorum itirazcılar il seçime oradan da Yüksek Seçime hatta yargıya başvuracak belki de.

Kurultay belki iptale gidecek belki de gitmeyecek.

Ama dünden bugüne milyonların diline düştü bu kadın meselesi’… Hata kurultayın da, Kılıçdaroğlu’’nun vaatlerinin de yeni PM listesinin de önüne geçti diyebilirim.

’‘Hukuk ne der, ne demez’’ bilemem ama Başbakan Erdoğan’’ın ne diyeceği aşağı yukarı belli.

’‘Kadın, kadın, kadın’’ diye ciyak ciyak bağıran Kılıçdaroğlu’’ndan beklenti büyüktü çünkü. Kendi adıma ’‘En az 30 kadın alacak galiba’’ diye düşündüm. Ama o Baykal’’ın koyduğu kotayı bile aşamadı. Kotayı aşan CHP delegesi oldu. Bilim Kurulu’’na aday gösterilen tüm kadınları seçerek’…

**

Kadın konusunu geçelim mi diyorsunuz? Peki, İzmir ve Ege’’nin temsiline gelelim o zaman?

’‘CHP’’yi halka açacağız’’ diyerek bir nevi ’‘devri sabık’’ yaratan Kılıçdaroğlu, İzmir’’e üç buçuktan 4, Ege’’ye de toplam 6 PM üyesi uygun gördü. Bunların ne kadarı MYK’’ya girecek bilemiyorum? İzmir’’e üç buçuktan dört diyorum. Bilim Kurulu’’ndan aday gösterilen Prof. Dr. Hülya Güven’’in 18 aday arasından 12’’ye girememe ihtimali vardı çünkü.

CHP oylarının yüzde 75’’ini veren Ege’’ye, 80 kişilik Parti Meclisi koltuğundan sadece 6’’sı uygun görüldü. Yüzde kaç ediyor Ege’’nin temsili yeni CHP’’nin kurultaydan sonra en büyük karar organı Parti Meclisi’’nde?

Siz söyleyin, yüzde kaç?

Ege’’ye, İzmir’’e ’‘çantada keklik’’ muamelesi mi yapılıyor dersiniz?

Yanıtınız evetse, ’‘Ege’’nin İzmir’’in de bu muameleye bir yanıtı olacaktır’’ derim ben de.

Niceliksel yaklaşımı bırak, niteliksel yaklaşımı söyle mi diyorsunuz yoksa?

Peki, öyle olsun.  

İki adet profesör, iki adet vergi rekortmeni sanayici, tüccar’… Merak etmeyin, Türkiye geneli listesi de öyle’… Çok sayıda profesör, sanayici, elitist’… Bu ekiple mi halkçı Kılıçdaroğlu imajını desteklenecek?

Tabi ki elitler, seçkinler de yer alacak. Ama kaç tane emekli var PM’’de Kılıçdaroğlu dışında? Ya da kaç işçi, sendikacı, küçük esnaf, çiftçi?

Seçilenleri örgüt tanımıyor, halk bilmiyor? Kılıçdaroğlu iyi bir lokomotif olabilir. Ama vagonlar yani ekibi için aynı şeyi söylemek biraz zor. İzleyin ve görün’… Yeni CHP her kafadan sesin çıktığı, öğrenciye faşist diyebilen profesörlerin, PKK otobüsünden inip, CHP otobüsüne binenlerin partisine dönüşürse şaşırmayın.

Benden söylemesi ve de uyarması’…

Ve Kılıçdaroğlu mahalle baskısı ile oturduğu, parti içi darbe ile muhkemleştirdiği koltuğunu kendi kendine sallıyor. Kurultay’’da bana göre önemli fırsatları tepti. Evet, Baykal ve Sav ekibini tasfiye edip, kendi kadrosunu kurdu, kurmasına da’… Bu kadro, ’‘halkçı’’ imajı desteklemiyor. Yani bu gömlek CHP seçmenine birkaç beden dar geliyor.

Birkaç romantik solcunun, ’‘CHP sola yaklaşıyor,  ’‘devrim yakın’’ gibi söylemleri de CHP’’ye oy vermiş merkez sağ eğilimli seçmeni ürkütüyor, korkutuyor.

Özetle, Yeni CHP’’nin iş bilmez, siyaset bilmez aktörleri konuştukça CHP elindeki bulguru kaybediyor.

Kılıçdaroğlu ise ’‘Çarşaf/blok açmazında olduğu gibi ’‘kadın’’ konusunda da kendi ayağına kurşun sıktı. Ama yaklaşan genel seçim, vekil adaylığı beklentisi, örgütsel makamları kaybetme korkusu, kamuoyu ve bir kısım medyadan yükselen mahalle baskısı, konuşmaya engel şimdilik.

Ama Kılıçdaroğlu’’na tanınan süre 12 Haziran’…  Bugün ’‘iktidara yürüyoruz’’ şarkısını söyleyerek susan/susturulanlar, 12 Haziran’’daki sonuca bakıp, ’‘Ankara’’ya yürüyoruz’’ diyebilir.  Uzun lafın kısası şu’… Kral çıplak dostlar!

Bilmem anlatabiliyor muyum?

Not: Bir dostum uyarmış’… Alaattin Yüksel, Oğuz Oyan, Mehmet Ali Susam, Hülya Güven dışında, PM’’ye giren, Birgül Ayman Güler, Levent Eyipişiren, Seyhan Erdoğdu da İzmirliymiş. Ama şu sıralar başka kentlerde yaşıyorlarmış.

O zaman Manisalılar Alaattin Yüksel’’i, Bursalılar Mehmet Ali Susam’’ı kendi illerinden mi sayıyorlar dersiniz? Biz İzmirli derken, ’‘İzmirli siyasetçi, İzmir’’de yaşayan siyasetçi’’ demeye çalışıyoruz.