2017 yılında yapılan Şehircilik Şurası’nda, “Şehirler insana huzur vermiyor. Az önce güzel kızımız ifade etti. Beton, beton, beton. Orada ruh yok, huzur yok. Bu huzuru yeniden bulmak için biz yöneticiler başta olmak üzere tüm belediyelere çok ciddi işler düşüyor” ...
2018 yılında, Azerbaycan Devlet Başkanı Haydar Aliyev adına oluşturulan orman için düzenlenen etkinlinde, "Önlem almazsak dünya yaşanılabilir yer olmaktan çıkacaktır. Son ırmak kuruduğunda, son ağaç kesildiğinde, son balık tutulduğunda, paranın yenmeyecek bir şey olduğunu anlayacaklar"…
"Denizlerimizin kenarlarında, orman alanlarında buraları betona çevirme gayreti içerisinde olanlar var. Şu para var ya nelere muktedir. Şu kapitalizm nelere muktedir. Orman, morman ne var ne yok kesiyor atıyor, götürüyor. Ha oraya ben bir dikey mimari yapayım, oradan da malı götüreyim. Yapılan iş bu. Yani doğa şöyle olmuş, böyle olmuş umurunda değil”…
Yukarıdaki sözler Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ait.
Yani bu ülkenin en üst makamında görevli kişinin sözleri.
Şimdi diyeceksiniz ki “Ne gerek vardı bu hatırlatmayı yapmaya.
CENGİZ HOLDİNG KAZDAĞI’NDAN BAKIR MADENİ ÇIKARMAK İSTİYOR.
Üç köyü sınırları içine alan ve yaklaşık 51 bin dönüm (51 milyon metrekare) alan üzerine kurulması planlanan Halilağa Bakır Madeni Projesi için Cengiz Holding kapasite artışı istedi.
Konunun uzmanları madenin çıkarılacağı 51 bin dönüm üzerinde en az 3 milyon ağacın kesileceği tahmininde bulunuyorlar.
Köylülerin Avukatı Burcu Özaydın Kahveci, “Maden projesinden etkilenecek köyler ve Çanakkaleliler tehlikeye atılmaktadır. Bu maden bütün yörenin, Kazdağı ekosisteminde tahribat yaratacağı için bütün Türkiye’yi ilgilendiriyor” diyor.
Dün, Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi Projesi’nin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) halkı bilgilendirme toplantısı başlamadan bitirildi.
ÇÜNKÜ, yöre insanları ve çevreye duyarlı sivil toplum örgütleri çok yoğun tepki gösterdiler.
Şimdi anlamak istediğim, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın doğa ve çevrenin korunması için bu kadar sözleri varken devlet görevlilerinin bu yaptığına SİZ NE DERSİNİZ?