AKP iktidarının tükeniş zamanlarını yaşıyoruz. Bu öyle bir tükeniş ki, seçimlerde oyunu artırsa bile, hatta tek başına iktidara gelse bile, Erdoğan ve AKP artık Türkiye’yi yönetemeyecek.
Milli iradeye rağmen nasıl olacak da ülkeyi yönetemeyecekler, diye sormak herkesin aklına gelecek ama milli iradenin de üstünde bir irade hüküm sürmeye başladığında, milli irade hükümsüz olacak.
Darbeden söz etmiyorum. Sistemin aklından söz ediyorum. Milli irade, sistemin aklına rağmen hareket edemiyor. Zaten sistemle çatışan milli irade bir zaman sonra irade olmaktan çıkıyor. İrade gidiyor, geriye salt millisi kalıyor. O geriye kalan da iktidar getirmiyor.
AKP’yi var eden ve iktidara taşıyan koşullar hızla değişiyor. Ortadoğu’da oluşan yeni dengeler AKP’yi denklemin dışına itti. Ortadoğu’da Sünni-Şii çatışmasına dayalı siyasette ibre bu defa Şiilere döndü. Rusya ve İran bunu sağladı. Ne kadar böyle sürer bilemeyiz ama AKP’den vazgeçmelerini gerektirecek kadar uzun bir süre böyle gideceği görülüyor.
Yeni oluşan dengelerde Türkiye yeniden laisiteye dönüyor. Bağımsız Kürdistan gündemden düşerken, Meclis’te oluşturulacak mutabakata dayalı yeni Anayasa ile devlet yeniden yapılandırılacak. Bu yüzden HDP kilit parti konumuna geldi.
Hal böyle olunca, AKP’nin iktidarda kalsa bile iktidarı kullanamayacağını, muktedir olamayacağını öngörmek kehanet olmaz. Salt Suudi ve Katar sermayesiyle bu işler yürümüyor. Uluslararası sistemin desteği kalkınca neler olduğunu önümüzdeki aylarda göreceğiz.
Ortadoğu’da ve Afrika’da örneklerini gördük, arkasındaki toplumsal destek ne olursa olsun o yönetime son vermeye karar vermişlerse, gereğini yapıyorlar. Suriye’de Esad’ın iktidar süresini uzatmalarının nedeni, ülkeyi dizayn ederken islamı siyasallaştıran grupların yarattığı sorunlardır. Bu sorunlar aynı zamanda Erdoğan yönetiminin de sonunu getirecek koşulları hazırladı. Esad şimdilik gitmiyor ama Erdoğan gidebilir…
“İşin, paran mı yok, gel sana fabrika kurayım!” “İşin gücün var, evlenmek istiyorsun, gelin de benden!” diyen siyasal parti tükenmiştir. Bir seçim kampanyasında bunları bile söyleyecek kadar çaresiz kalan AKP’nin alacağı sonucu gerçekten merak ediyorum.
Dış dinamikler gerek AB ve ABD ekseninde, gerekse Rusya ve Çin ekseninde Türkiye’ye karşı işliyor. AKP’nin Irak ve Suriye’de izlediği öngörüsüz ve eli mahkûm politikalar yüzünden Türkiye bölgesinde yalnız kaldı. Suriye ile Irak arasında oluşan islamcı gerilim hattında siyasal gelecek arayan Erdoğan yönetimi, bu karanlık geleceğe yürümek için ateşle oynuyor. O ateş ki sadece iktidardakileri değil bütün ülkeyi yakar.
Türkiye ateş çemberinde; Son çıkış seçimlerde: Ya AKP iktidarına ve barış düşmanı politikalara son vereceğiz, ya da Sünni-Şii çatışmasının tam orta yerinde, o bitmeyen kavganın parçası olacağız. Ortadoğu bir “Gayya Kuyusu”dur; o kuyuya bir kere düşmeye gör!
Pazar günü kritik bir tercih yapacağız…