Önce Kurtuluş, Barış ve Zafer afişleri tartışıldı. Sonra “Barış”a gelen yoğun milliyetçi tepkiler sonucu, Barış terk edilip yerine “Cumhuriyetin 100. Yılı” ve “Demokrasinin 100. Yılı” afişleri kapladı İzmir’i. Ne demokrasinin ne de Cumhuriyetin 100. Yılı idi ama bunlara tepki gelmedi.
Bu tartışmayı sönümlendiren en önemli olay olarak bir haftadır Tarkan konseri yerel gündemin ilk sırasına yerleşti. Tarkan’ın İzmir’de vereceği konser, bir konserden öte bir olaydır. Bu Tarkan’ın hem popüler sanat alanındaki özgül ağırlığı hem de bir süredir Cumhuriyet ve bireysel özgürlükler konusundaki tavrını, son dönemlerin yeni siyasal/kültürel gerilimleri ile birlikte ele alınca bunu söylemek mümkün.
Tarkan’ın konseri her ne kadar İzmir’in kurtuluşunun 100.yılını kutlama gerekçesi ile organize edilse de, bu amaç epey gölgede kalmış gibi gözüküyor. Nitekim Büyükşehir Belediyesinin TV duyurularında, İzmir’in kurtuluş yıldönümü değil, Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı vurgusu dikkat çekiyor…
Oysa Cumhuriyetin 99. Yılını kırk gün sonra kutlayacağız. Peki, o zaman neden İzmir’in kurtuluşu değil de Cumhuriyet vurgusu yapılıyor? Çünkü Tarkan’ın konseri, İzmir’in kurtuluşundan çok, Cumhuriyet/laiklik ve Saray/İslamcılık arasındaki gerilime yönelik duygusal etkiler yapacaktır. Daha doğrusu beklenen sonuç bu.
İzmir’in kurtuluşu ile ilgili çok sayıda etkinlik düzenlenecek olmasına rağmen, bunlardan söz eden pek yok. Bu defa 9 Eylül, Tarkan’a, daha doğrusu onun toplayacağı kalabalığa kilitlenmiş durumda. Çevre il ve ilçelerden de katılımlarla bu etkinlik, konserden ziyade bir miting niteliği taşıyacak.
Hadi tahmin edelim, müzik kalitesi olarak ilk yirmi şarkısı arasında yer alma şansı olmasa da, en çok alkışı hangi şarkı alacak hepimiz tahmin edebiliriz. Geççek geççek. Peki bütün geceye damgasını vuracak an hangi an olacak? Tabi ki, kısa konuşmasında Tarkan, Atatürk deyince.
Aynen Cumhuriyet Mitingi gibi bir gövde gösterisi ve Cumhuriyetçi birlik duygusu tadılmak isteniyor. Cumhuriyet Mitingleri nasıl ki, bir iktidar değişikliği sağlamaya katkı yapacak bir etkinlik değilse, Tarkan Konseri de iktidar muhalefet denklemine etki edecek bir olay değildir.
Ancak Cumhuriyetçi ve Laik, yani modern kesimde bir özgüven tazelemesi ihtiyacına cevap verecektir. Kalabalığın büyüklüğü ve coşkusu ile bir kişinin bile oy tercihi değişmez ama Saray ve İslamcı kesime karşı bir üstünlük duygusu yaratabilir. Ya da, biz ne kadar güçlüyüz, yalnız değiliz hisleri yaratır.
Bu türden büyük/etkili konserler, 100.yıl gibi dönemlerde düzenlenebilir tabi ki. Dönemin ruhu bakımından bu konser, İzmir’in kurtuluşunu bile gölgede bırakacak bir etki de yapabilir.
Bu ve benzeri sembolik olanları istisna tutmak kaydıyla, kent yönetimlerinin konserleri, yaygın etkinlik faaliyeti olarak sürdürmek yerine, makul düzeyde tutmaları yönündeki eleştirileri, konser sarhoşluğu içinde ihmal etmemelidir.
İzmir’in Kurtuluşunun Yüzüncü Yılı kutlu olsun.