GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
9 Temmuz 2023 Pazar

Silkelemek

Namık Tan, Dışişleri Bakanlığında çeşitli görevlerde bulunmuş, 2010-2014 yıllarında Washington Büyükelçisiyken merkeze alınmış, sonra da emekli olmuş bir diplomatımız…

Şimdi de, hani “Duayen Milletvekilleri” denilen, kendilerinin, sonra da başkalarının seçicisi bu grubun süzgecinden süzülerek, İstanbul’dan seçilen bir milletvekilimiz!

İyiki de seçilmiş Namık Bey…

Geçenlerde Mecliste Uluslararası andlaşmalar görüşülürken bir konuşma yaptı. Öyle bir konuştu ki… Yüzeylerdeki tozları silkeledi de, Atatürk’ümüzün güneş parlaklığını yeniden ortaya çıkardı!

Üstelik kimileri konuşmalarında “Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ü, soyadsız olarak “Gazi Mustafa Kemal” de bırakanlara… Herhalde bir uyarıda da bulunmuş oldu!

***

Dedi ki…

‘Her şeyden önce şunun bilinmesini istiyorum :

CHP’nin dış politika anlayışı, Cumhuriyetimizin kurucusu, ebedi liderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı sonrasında… Türkiye Cumhuriyetinin laik, demokratik, özgürlükçü,çoğulcu, sosyal adaleti ve refahı önceleyen… çağdaş hukuk devleti olarak kurulması hedefi üzerine, bina edilmiştir.

Atatürk’ün devrimlerini gerçekleştirerek, Batılaşma hareketine öncülük etmesinin temel sebebi de budur…

Atatürk, zamanın ruhunu yakalamaya ve bizzat geliştirdiği özgün değerler sistemi ile Türkiye’yi, bir çok alanda Batı medeniyetinin de önüne geçirmeyi başarmıştır.’

***

Konuşma bu ruh yapısı içinde devam etmekte…

Örnek olarak , Türk kadınının bu sayede Batılı kadınlardan çok daha önce, seçme ve seçilme hakkını kazandığını söylemekte…

Yine, mimarı da olduğumuz İstanbul Sözleşmesinden çıkıştan dönülmesini, Milletvekili seçilen Can Atalay’ın serbest bırakılmasını, onurlu gazetecilerin susturulmamasını, çağdaşlaşma alanında dünyada öncü rol oynanmasının hedef alınmasını ve diğer kimi konularda isteklerini de sıralamakta…

Konuşma metninin tamamını okuyunca yıllar öncesine… 2004 yıllarına kadar gittim…

Zamanın CHP Genel Sekreteri Önder Sav, Narlıdere AKM’de ; Kurtuluş Savaşımızı, Atatürk ilke ve devrimlerini konu alan, dolu ve heyecanlı bir konuşma yapmış, tezahürat ve alkışlardan… salon yıkılmıştı!

Eski Köy İşleri ve Kooperatifler Bakanı rahmetli Mustafa Ok ön sırada, biz de yakınındaydık. Bitişte ayağa kalkarak bize heyecanla “Genel Sekreter üzerimizdeki tozu silkeledi…” demişti.

Konuşma üslubu farklı olsa da, Namık Beyinkinin ruhu, Önder Beyinkiyle sanki ikizdi!

***

Namık Tan’ın söyledikleri kurucu ruhludur… Temel değerleri, ilkeleri ve güttüğü hedefleriyle, genel anlamda bir inanç sistemi olarak, ideolojili bir iktidar işidir…

Oysa, kamuoyu yoklamalarına bel bağlanılmış, ‘oyundan utananların gerçeği sandıkta göstereceği’ unutulmuş… Bir kargaşa ve telaş ortamında çok önemli bir fırsat heba edilmiştir.

Şu da var ki… Kitle partilerinde üye çokluğu esası vardır. CHP’de bir kitle partisidir ama, 86 milyon nüfuslu ülkemizde, 1.370.000 gibi çok kıt üye ile yetinilmektedir. Üstelik üyeleri için, yaygın eğitimden ziyade, zamanın çoğunu sandık eğitimi ile de geçirmektedir…

İtalyan Komünist Partisi Üyesi ve Siyaset Bilimci Maurice Duverger diyor ki, “Üyeleri olmadığı takdirde bir parti… Öğrencisiz öğretmene benzer!”

Üstelik de, ‘ne sağda, ne solda başka yerde’ olan, ek olarak da üyesi de kıt kitle partilerinin ; ‘Seçimlere kadar uykuda olan kadro ve bireysel temsil partileriyle’ geçirdiği zaman, hiç bir şeye bakmaz, uçup gider. Partilerin başına da, derin bir iktidarsızlık yarası… açar !

İyi Pazarlar…