Urla’da yaşamanın güzelliği sadece doğası ve havası ile sınırlı değil; bir başka güzelliği de, yöre insanının tokgözlü ve insancıl halleridir.
İzmir’e bu kadar yakın olup da kendisini metropolün olumsuz etkilerinden koruyabilen Urla insanının benim gözümde çok özel bir yeri var; aralarında kendini bir an olsun kötü hissetmiyor insan.
İşte doğasıyla ve insanıyla güzel bu beldemizde, 30 Mart günü halk bir karar verecek. Yerel seçimlerde Urla yeni başkanını seçecek. CHP’nin adayı Sibel Uyar.
Sibel Uyar ile bir saate yakın sohbet etme olanağım oldu. Sohbetin sonunda, ayrılırken, kendisini tanımaktan gerçekten mutlu olduğumu ve seçilmesini bütün kalbimle dilediğimi söyledim.
Nezaketen değil, içtenlikle söylenmiş sözlerdi bunlar.
Onu dinlerken aldığım ilk izlenim; ne yaptığını, ne söylediğini bilen, kendinden emin bir insan ile konuşmakta olduğumdu.
Urla’nın mevcut başkanına zarif bir şekilde yönelttiği tek eleştiri; Urla için yapılması gerekenler yapılabilseydi, bugün karşınızda başkan adayı olarak oturuyor olmazdım.
Yapacaklarını anlatırken, hiç teklemeden, tereddüt etmeden konuşuyor; belli ki iyi hazırlanmış. Beş ana hedefi olduğunu söyleyebilirim;
Alt yapı sorunlarını çözmek konusunda çok kararlı; zorluğunu biliyor ama yılgınlık yok. Kanımca bu sorunla boğuşmayı göze almış.
Günlük yaşamı etkileyen hizmetleri etkin bir şekilde yapmak ve bu hizmetleri yaparken, hizmet alanları dinlemek gerektiğini düşünüyor. Günlük yaşamı kolaylaştırmanın zaruretine inanıyor. Değişim buradan başlayacak gibi.
Beldeyi yönetirken ve hizmet verirken, yöre halkının yönetime ve karar alma süreçlerine katılması için nasıl bir yol izleyeceğine dair epeyce kafa yormuş. Yani bunu yapacak.
Beldede yaşayan toplum profilinden söz etti. Urla’da yaşayanları üç ana grupta topluyor. Urla’nın yerli halkı, Üniversite gençliği, Urla’ya sonradan yerleşmiş aydınlar, elitler. Bu üçlü yapının birbirine değmeden yaşıyor olmasından rahatsızlık duyuyor. Haklı da… Bu üçlü yapının ortak yaşam alanlarında yaratacağı sinerji sadece Urla’yı değil, İzmir’i de çok olumlu etkiler. Sibel Uyar bu konun takipçisi olacak.
Akademi Urla, Urla’nın değerlerini ortaya çıkaracak, Urla’ya değer katacak işler yapacak bir yapı planlanıyor. Öyle afakî projeler ile boşa zaman harcamak yerine, katılımcı bir anlayışla, tüm projeler Akademi Urla’da değerlendirilecek. Bana umut verici bir fikir olarak göründü.
Sibel Uyar’ın anlattıkları elbet de bu kadar değildi; söyleşimiz sırasında en çok aklımda kalanları yazdım. Tutarlı ve kararlı hali insanı etkiliyor. Konularına çok hâkim. Urla için iyi şeyler yapacağını düşünüyorum.
Belediyeyi halkla birlikte yönetmek için şimdiden kolları sıvamış; bunu gerçekten arzu ediyor.
Eşi üzerinden sürdürülen haksız yıpratma kampanyası elbet de onu üzüyor ama halkın sağduyusunun üstün geleceğine ve böyle bel altı vuruşları tenezzül edenlerin mutlaka kaybedeceğine inanıyor.
Özellikle not ettiğim bir başka kalitesi ise, okumayı seviyor, bilgiyle barışık.
Siyasete sağlam bakış açısı bana güven verdi. Bu vesileye, Türkan Miçoğlu’nun olumlu katkılarının yarattığı farkı da belirtmeliyim.
Sibel Uyar’ın, Urla halkının yapacağı en iyi seçim olacağına inanıyorum.