Zaman Gazetesi’ne konuşan CHP İl Başkanı Ali Engin, Gülen cemaatine duyduğu muhabbeti ve hayranlığı dile getirmiş.
Gülen cemaatinin faaliyetleri için demiş ki “Aklı olan, vicdanı olan bu hizmetleri takdir eder.” İyi demiş… Belli ki akılsız ve vicdansızların cemaate yaptıkları haksızlıklardan çok dertli…
CHP’nin nur topu gibi bir çocuğu oldu; “Akılsız ve vicdansız Atatürkçüler!..”
Cemaat mensubu gibi konuşan Ali Engin, Cumhuriyet devrimine ve Aydınlanma düşüncesine, Nurcuların hizmet hareketine sırtını vererek meydan okumaya çalışıyor sanki. Hem de Cumhuriyet’in kalesi İzmir’den…
Dünyanın birçok ülkesinde kapatılmakta olan veya hakkında inceleme başlatılan okulları yere göğe sığdıramıyor. Türkçe dünya dili oluyormuş… O okullarda öğretim ağırlıklı olarak İngilizce yapılıyor, ne gam!
Cemaatin işveren örgütü TUSKON’un 30 milyar dolarlık ihracatı ile gurur duyan CHP İl Başkanı, belli ki işgal ettiği koltuğun ona yüklediği sorumluluğun bilincinde değil.
Cemaat, AKP ile girdiği iktidar mücadelesinde köşeye sıkıştığı için can havliyle CHP’nin eteğine yapıştı, diye biliyorduk. Erdoğan’ın devletin bütün gücüyle cemaatin üzerine yürüyeceği aşikârdır.
Fakat gördük ki CHP İl Başkanı cemaatin eteğine sarılmış…
“Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz.” diyen bir dünya görüşünü savunan CHP, iktidar olmak için cemaatlerden medet umar hale gelmişse, kimse aydınlık yarınlar hikâyeleri anlatmasın.
CHP’de değişimi ve yenileşmeyi savunanlardanım. Çünkü doksan yıllık toplumsal mutabakat çöküyor, kamusal yaşam çöküyor, devletin birçok kurumunda değişim ihtiyacı ortaya çıktı. Bu meseleleri ele almak ve çözüm getirmek için bakış açımızı değiştirmeye ihtiyaç var. Fakat değişim ihtiyacına karşılık gelen, Gülen cemaatinin öngördüğü islam devleti değildir. Değişim derken, denenmiş ve tükenmiş bir şeyden değil, yeni bir şeyden söz edildiğini birilerinin Ali Engin’e anlatması gerekiyor.
Çözümün din normlarına göre düzenlenmiş kamusal alanda ve islam devletinde olmadığına dair bir mutabakat sağlanmadıkça, Gülen cemaati ile örtülü veya açık bir ittifak yapmak, AKP’ye ne getirdiyse, CHP’ye de onu getirir. Üç gün sonra tapelerinizi oradan buradan toplamaya başlarsınız. Daha dün otuz ilçede meclis üyeliklerini yüzüne gözüne bulaştıranlar, iktidara geldiklerinde kim bilir ne harikalar yaratırlar…
AKP ne kadar suçluysa Gülen cemaati de o kadar suçludur. Bir din grubu mu, hayalet örgüt mü, eğitim gönüllüleri mi, istihbarat örgütü mü, şirketler topluluğu mu, her şeyden önce o nur cemaati buna bir karar vermeli.
Bu kadar çok bilinmeyenli bir yapıyla nasıl güvenli ilişkiler kurulur anlamak mümkün değil.
CHP İzmir İl Başkanı, sosyal demokratlara kâbus üstüne kâbus yaşatıyor. Herkesin başı önde. Umarım birileri bu gidişe dur der.
Bugün itibarıyla o kadar çok insan oy tercihlerini gözden geçirmeye başladı ki tahmin edemezsiniz.