GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Engin ÖNEN
YAZARLAR
16 Ağustos 2023 Çarşamba

Ortaklık duygusunun kaybı…

Toplumu bir arada tutan değerlerden biri de ortaklık duygusudur. Ortak vatan, ortak dil, ortak değerler, ortak idealler vb. İnsanların birlikte bir toplum, millet veya herhangi bir komünite oluşturabilmesi için en azından bunların bir kısmına sahip olması gerekir.

Geleneksel toplumlarda daha güçlü olan ortaklık duygusu modern toplumlarda belli ölçüde azalır. Çünkü modern toplum ekonomik, kültürel ve siyasal değişkenler açısından daha heterojen bir toplumdur.

Ayrıca göçlerin ülke içindeki ve uluslararası düzeydeki yoğunluğu nedeniyle de bu farklılıklar artar ve toplumdaki ortaklık duygusu belli ölçüde azalır. Sınıfsal konum ve yaşam tarzı farklılıkları da aynı yönde etkiler yapar.

Çok yıllar önce Ali Rıza Binboğa’nın şarkısında yer alan “senin derdin benim derdim oluyorsa eğer…” sözleri artık yerini, “senden bana ne?” ye bırakır.

Bu hem farklı toplum kesimlerinin birbirlerini hissetmemesine hem de birbirinden uzaklaşmaya, mesafeliliğe yol açar.

Geçen gün yazlık sitemizin olağan genel kurulunu gerçekleştirdik. Görevlisi ve bazı ortak giderleri olan birçok apartman ve sitede olduğu gibi, komşuların ortak derdi, aidatların yüksekliği idi. Aidatlar pek çok emekliyi zorlayan bir düzeye yükselmektedir. Bunun üzerine bazıları, tasarruf olarak, yöneticinin huzur hakkı almaması ve muaf tutulduğu aidat ödemesine de katılması önerisinde bulundu.

Çok ilginçtir bazı site sakinleri buna karşı çıktı. Gerekçeleri oldukça önemliydi. “O zaman kimse yönetici olmaz.”

Tabi ki, yabana atılır bir gerekçe değildi. Ama bu da ortaklık duygusunun yitimi ile ilgili bir örnek oluşturuyordu. Artık kimse ortaklık için, toplum ve topluluk için özveride bulunmaz. Karşılıksız emek harcamaz.

Geçen hafta Çeşme Ovacık Mahallesi Gücücek Koyundaki plajda, havlu bırakma eylemi gerçekleştirildi. Amaç plajların bazı işletmeler tarafından kiralanıp, ücretli hale getirilmesiyle adeta halka kapatılmasını protesto etmekti.

Fotoğraf ve videolarda çok dikkat çeken bir görüntüyü, arkadaşımız mimar Hasan Topal şöyle yorumladı: “İnsan yüzleri ve yozlaşma. Bir grup insan Çeşme’de kıyıların, koyların işgal edilmesini, Kıyı Kanununa aykırı olarak kıyıların halkın kullanımına kapatılmasını, plajların ücretsiz girilemez hale getirilmesini protesto ediyor, plajda oturma eylemi yapıyor, yasal haklarını savunuyor. Kıyıyı işgal eden işletmeye, halka açık olması gereken plaja para ödeyerek girip şezlonglarda kaygısızca yatanların umursamazlığı insanın iki yüzünün göstergesi…

Yani plaja para ödeyerek girmeyi kabul edenler, buraya herkesin girme hakkını kabul etmeyi bırakın, bundan hiç hoşlanmıyorlar. Zaten onların pek çoğu para ödeyerek herkesle birlikte olmama hakkını elde ettiklerini düşünüyorlar.