Ülke yangın yeri, yoksulluk ve yolsuzluk diz boyunu çoktan geçti. Ülkede AKP ve Erdoğan’ın yaratığı tahribat, kurumların imha edilmiş olması, yakın zamanda normalleşme umudunu da azaltmaktadır. Devlet bir süredir bir partiden çok, bir aşiret reisi ve ona bağlı bir örgütlenmenin elinde oyuncak olmuş durumda.
Ama ne yazık ki biz bundan ziyade ana muhalefet krizini konuşmak ve tartışmak zorunda kalıyoruz. Çünkü iktidar ne kadar kötü olursa olsun, onu değiştirecek veya hizaya sokacak güç, demokraside muhalefettir.
Seçime doğru, muhalif seçmenin umut ve iyimserliği, seçimden sonra yerini umutsuzluk, karamsarlık ve hatta öfkeye bıraktı. Bu seçmen düzeyinde yaşanan bir duygusal durum. Parti profesyonelleri, delege ağaları ve fanatik partililer bu süreçte seçmenden farklı olarak başka bir ortamda buldular kendilerini. Ne seçim yenilgisi ne yapılan hatalar ne de ülkenin içinde bulunduğu büyük kriz. Onlar beyaz liste, mavi liste, sarı liste peşinden koşmaya başladılar.
CHP’de aslında seçim akşamı başlayan bölünme geçen gün zoom toplantısında iyice su yüzüne çıktı. Kılıçdaroğlu seçim yenilgisini kabul etmeyip ya da seçim sonuçlarını istifasını gerektirecek bir olay olmadığını düşününce, bir süredir genel başkanlık iddiasını sürdüren Ekrem İmamoğlu, çalışmalarına hız verdi.
“Her şey çok güzel” sloganı şüphesiz ki, pozitif enerji yüklü ve kapsayıcı bir slogandı. İmamoğlu’nun üslubu, halkla ilişkisi ve sinerjisi de CHP açısından avantajdı. Ancak bu zoom toplantısı, büyük bir hayal kırıklığı yarattı doğrusu. Çünkü ülkenin geleceğine ilişkin sözü olmayan profesyoneller ile takım kurma çabası olarak görüldü bu ekipleşme.
Üç dört ay önce Kılıçdaroğlu’nun A takımı, yine A takımı olarak İmamoğlu’na transfer olmuş gibi.
CHP bu açıdan ikiye bölünmüş gibi gözüküyor. Kılıçdaroğlu ile devam diyenler ve İmamoğlu ile bir değişim talep edenler. Ancak tabi bu sadece genel başkan değişimi gibi gözüküyor şimdilik. Henüz yeni bir siyaset anlayışı tarifine rastlamadık. Sadece profesyonel bir köşe kapmaca kavgasıdır süren.
Bu arada üçüncü bir grup daha var parti içinde. Bunlar Kılıçdaroğlu kalır mı İmamoğlu gelir mi falına bakanlar. Hangisi olsa onlar için fark etmez ama pozisyon almak ve yanlış ata oynamamak gerekir. Çünkü kongreler tamamlanır tamamlanmaz, yerel seçimler için aday belirleme süreci başlayacak. Yanlış ata oynayanlar sıkıntı yaşayabilir.
Hem seçim yenilgisi hem bu köşe kapmaca kavgaları, zaten yılgın olan, partiden ve A ya da B takımlarından sıkılan seçmen kitlesini, CHP’den daha da soğumakta ama profesyoneller hesabı bunun üzerinden yapmıyor ki.
Muhtemelen CHP ve hatta muhalefet geçen yerel seçimlerdeki, hiç de küçümsenmeyecek başarısını önümüzdeki yıl çok arayacak.