Mustafa Sarıgül’’ün İzmir ve Ege’’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı teklifi götürdüğü Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan’’la buluştuk birkaç gün önce.’¶
Masasında Sarıgül’’ün evinde çekilmiş taze bir fotoğraf duruyordu. Aslan’’a ’‘asker arkadaşı’’ gibi sarılıp objektife gülümseyen Sarıgül’’ü ve partileştirmeye çalıştığı hareketi masaya yatırdık.
Sonra da İzmir ve Ege yapılanması hakkında lafladık.
Geçtiğimiz hafta sonu Abdi İpekçi Salonu’’nda yapılan Sarıgül’’ün ilk toplantısına katılan Hüseyin Aslan, toplantının son derece başarılı geçtiğini söyledi ve ekledi: ’“İnsanların gözlerinde pırıltıyı gördüm. Alkışlarken coşku yüzlerine yansıyordu. Önemli olan da buydu’”
Sarıgül’’le hukuki durumlarını, işin bitip bitmediğini, Aslan’’ı Türkiye Değişim Hareketi’’nin ’‘Genel Başkan Yardımcısı’’ olarak tanımlayıp tanımlayamayacağımızla başladık.
Espriyle karışık yanıtladı:
’“Henüz nişanlıyız. Flört aşamasındayız da diyebiliriz. Nikah kıymadık yani.’”
’‘Peki’’ dedim. Nikah masasına oturmak için talepleriniz neler?
’“Vekillik mi, başkanlık mı yoksa başka bir şey mi?’” demek istedim. Lep demeden leblebiyi anlayan Aslan devam etti.
’“İzmir ve Ege yapılanmasında söz sahibi olmak isterim. Ege’’den sorumlu olacaksam, yapıyı belirlerken etkin olmak zorundayım’’
Doğrusu da bu bence’…
Ege’’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı yapacaksa, Aslan’’a parti kademelerinde belirleyici bir rol verilmeli.Yoksa çırak çıkması işten bile değil.
İstanbul’’da Sarıgül’’le aralarında geçen bir anekdotla devam etti Aslan.
Meğerse Aslan, Mustafa Sarıgül’’ün Baykal’’a bayrak açtığı kurultayda Yeni Asır gazetesindeki köşesinden, onu eleştiren bir yazı kaleme almış.
Özetle ’‘Sen de kimsin?, Nereden çıktın?’’ türünden bu yazı, Gazeteci Yalçın Bayer tarafından alıntı yapılarak ulusal basında da yer bulmuş.
CHP Lideri Baykal da ’‘İzmir’’den bir gazeteci bakın Sarıgül hakkında ne yazmış?’” diyerek parti grubuna dağıtmış.
2005 kurultayında 460 oy almasına rağmen seçimi kaybeden Sarıgül, Hüseyin Aslan’’a bu yazıyı hatırlatarak,’“Beni başbakanlıktan ettin. O hakkımı senden istiyorum’” demiş.
Önce kısa süreli bir şaşkınlık yaşayan Aslan, 5 yıl önce kaleme aldığı yazının kast edildiğini anlayınca hazırcevap olduğunu ’“Tabii ki, biz de o nedenle buradayız Sayın Başkan’” diyerek kanıtlamış.
Uzun yıllar Büyükşehir ve milletvekili adaylığı kulislerinde ’‘CHP’’den’’ adı geçen ancak Mustafa Sarıgül’’ün partisine katılması an meselesi olan Hüseyin Aslan’’a ’“Neden?’” sorusunu sormak ise ilkokuldan arkadaşı Gönül Soyoğul’’a düştü.
Ege-Koop Başkanı rahat bir tavırla yanıtladı bu soruyu’…
’“Ülkeyi mevcut iktidardan kurtarmak için TBMM’’ye dördüncü bir partinin girmesi şart. Hatta beşinci bir partinin de. Yapılan anketlerde yüzde 15-16’’larda bu hareket. Ki henüz parti bile kurulmadı. Ülkede ciddi bir muhalefet ve alternatif boşluğu var. Mustafa Sarıgül de uzman bir kadro ile bu boşluğa talip. Önümüzdeki genel seçimde meclis dağılımının farklı olacağını düşünmüyorum. AKP birinci, CHP ikinci ve MHP üçüncü’… Bu denklem Türkiye’’nin sorunlarını çözmüyor. İşsizlik, ekonomik kriz, esnaf, çiftçi, memur, emekli ve tüm kesimlerin sorunları dağ gibi büyüyor. Türkiye suni gündemlerle zaman kaybediyor. Yapılacak ilk genel seçimde Türkiye’’de işlerin normale dönmesi, AKP’’nin en azından iktidar ortağına dönüşmesine bağlı. Bu hareket iktidara talip’… Barajı geçmeye değil.’”
Sarıgül’’ün siyaset yöntemi ile Başbakan Erdoğan’’ın benzeşen yönlerini konuştuk. Her iki siyasetçinin de Türkiye’’nin her yerinden, etnik ya da dini her kesimden nasıl oy alınacağını bildiği üzerine devam etti sohbetimiz.
Ve Partinin 2010’’un ilk perşembe akşamı Mardin’’de kurulacağını anlattı Aslan.
Kurucular Mardin’’de partinin kuruluşunu ilan edecek, cuma günü Ankara’’ya dönülecek, havaalanında 80-100 bin kişi tarafından karşılanılacak, bakanlığa dilekçe verilecek.
İsteyen Cuma namazına, isteyen de Anıtkabir’’e Atatürk’’ün huzuruna çıkacak.
’“Neden Mardin? Neden Perşembe akşamı? Neden Cuma, neden Anıtkabir?’” gibi sorulara kafa yordum içimden.
Ve Sarıgül ile Başbakan Erdoğan arasındaki benzerlik geldi aklıma’…
Tüm dinlerin buluşma noktası Mardin’…
Açılım tartışmalarının göbeğinde Kürt-Arap-Süryani nüfusun yan yana yaşadığı topraklar.
Başbakan’’ın Siirt’’ten çıkış yaptığı, meclise girdiği düşünülürse de Mardin hamlesi benzerlik taşıyor.
Neden perşembe akşamı açıklanıyor.
İslam Dini’’nde perşembeyi cumaya bağlayan gece mübarek sayılır.
Dini kesime gönderme.
Neden başvuru için cuma günü seçilmiş dersiniz? Kurucular perşembe akşamı neden toplantı yapılıyorsa ondan tabii ki. Dini kesime mesaj’…
Cuma günü hem Anıtkabir’’e gidilip Atatürk’’e selam verilecek, hem de Cuma’’ya gidilerek bir taşla iki kuş vurulacak.
İşte Sarıgül’’ün ince planından bazı kesitler.
Taslak tüzüğe de göz attım.
’‘Bir genel başkan iki seçimde partisini iktidar ya da iktidar ortağı yapamazsa bir ay içinde partiyi olağanüstü kurultaya çağırır ve de o kurultayda aday olamaz.
Seçilmiş il başkanları görevden alınamaz.
Her türlü seçimde ön seçim zorunludur.’’ gibi demokrasi dersi veren maddeler var.
Dikkat ederseniz Sarıgül, ’“22 yıldır Baykal neden iktidara gelemedi?’” sorusuna yanıt veriyor tüm adımlarında.
CHP gibi ’‘Dinle sorunu olan parti’’ imajını en başından yıkıyor; cuma günü parti kurarak.
CHP gibi ’‘Kürt’’ kesimine uzak imajını da baştan yıkıyor; partisini Mardin’’de kurarak’…
CHP gibi parti içi demokrasi tartışmalarını bitirmek için de demokratik bir tüzük hazırlayıp kendisini tıpkı Erdoğan gibi, birkaç dönemle sınırlıyor.
Aynı yolu izlerse tüzük yolda değişebilir de. Ama çıkış için taslak çalışmanın Türkiye’’nin en demokratik tüzüğü olduğunu söyleyebilirim.
İzmir’’deki yapılanmaya gelince’…
CHP’’nin küskünleri üzerine bina edilecek İzmir örgütü’… Ağırlıklı olarak solda ya da CHP’’de siyaset yapmış, Baykal ya da Önder Sav mağduru, tabanda gücü olan isimler tespit ediliyor.
Sarıgül’’ün İzmir’’de vefa borcu olduğu üç isim var.
Muharrem Toprak, Tahir Şahin ve il başkanı olarak kendini tanıtan Tekin Kansoy. Bu üç ismin şu ya da bu şekilde değerlendirilmesine kesin gözüyle bakılıyor.
Ama Kansoy’’un il başkanı olması zor gibi. Çünkü şimdiden Aslan, bu önemli makam için bir kadın siyasetçi arayışını sürdürüyor.
Birkaç isim gündeme geldi. Ancak henüz kendileriyle görüşme yapılmadığından açıklamak doğru olmayacak.
İlçelerde de ’“Mardinli olmadığı, Alevi olmadığı, Baykalcı olmadığı’” gibi nedenlerle değerlendirilmeyen CHP’’lilerle temasa geçilmiş durumda.
Çok sayıda ismi masaya yatırdık. Ama aynı ’‘kadın il başkanı’’ konusunda olduğu gibi; henüz netleşen bir durum olmadan, isimleri deşifre etmek bana yakışmaz.
Şimdilik bu kadar’…