GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
30 Eylül 2009 Çarşamba

Diyet ve mesaj

Başbakan Erdoğan’’ın İzmir programının bir bölümünü AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’’ın daveti üzerine izledim.’¶
Balçova Termal Oteli’’ndeki teşkilat toplantısı’…
Diğer programını ise muhabirimiz Yusuf Kırbiç takip etti, an ve an sizlerle de paylaştı.
Sanıyorum bu ziyaret Erdoğan’’ın 7 yıllık iktidarı döneminde İzmir’’e 20. gelişi’… En son 3 ay önce il kongresi için gelmişti. Ama bu kez gelişinin bir değil iki nedeni vardı.
Dokuz Eylül Üniversitesi’’nin akademik açılışını gerçekleştirmek.
Ve de yeni yerine yakın zamanda taşınan İzmir İl Binası’’nı hizmete açmak.
İlk nedenden başlarsak; DEÜ’’nün Emin Alıcı sonrasındaki ilk akademik yılının Erdoğan tarafından açılması manidar.
DEÜ’’nün bundan önceki akademik yıl açılışları, AKP hükümetine yönelik sert muhalefetin akademik kuralları zorlayan bir dille yapıldığı gün olarak not düşülürdü tarihe.
Ve bugün okuyacağınız gazetelere genelde dönemin Rektörü Emin Alıcı’’nın sözleri çıkardı.
’“Laiklik elden gidiyor, Cumhuriyet elden gidiyor, Kubilay’’ın askerleriyiz’” türünden’…
Yeni Rektör Mehmet Füzün ise Başbakan Erdoğan’’ı davet ediyor görev süresinin ilk akademik yıl açılışına.
Sanki diyet öder gibi.
Neyin diyeti mi? Seçimlerde açık ara birinci gelen Prof. Dr. Sedef Gidener’’in yerine Abdullah Gül tarafından atanma diyeti.  
Gibi diyorum. Çünkü emin değilim.
Şimdilerde gazeteler AKP muhalifi Emin Alıcı’’nın rektörlük dönemlerinde karıştırdığı iddia edilen herzeleri yazıyor. Dahası önüne ne konulursa onu yazıyor. Alıcı’’yı idam edip astığımıza yerine istediğimizi atadığımıza göre DEÜ’’nün kurdelesini kesmekte herhangi bir beis kalmıyor. Kim ne derse desin DEÜ’’nün akademik yıl açılışının Başbakan tarafından yapılması, rektörlük seçimlerindeki skandal, eski rektörün duruşu da dikkate alındığında çok da şık kaçmadı.
***
Erdoğan’’ı İzmir’’e getiren ikinci nedene gelince; AKP’’nin yeni il binasının kurdelesini kesip teşkilatla buluşma’…
Son derece başarılı bir organizasyon’…
Birkaç gösteri ile gölgelenmiş olsa da İl Başkanı Ömür Kabak ve arkadaşları Erdoğan’’dan tam not aldı. Özellikle de verilen hediye sandığı’…
İçinde ceviz ve incir olan’… Başbakan’’ın bu hediye üzerine yaptığı espri de il yönetimini neşelendirdi. İzmir’’in, Ege’’nin afrodizyak deposu iki ürününden seçme bir sandığı kabul eden Erdoğan, ’“Şimdi ben bunları yersem ne yaparım’” diyerek erkek çoğunluğundaki grubu güldürmeyi başardı.
Ardından Balçova Termal’’de benim de katıldığım teşkilat toplantısı’…
Toplantıya tam 3 saat geç gelmiş olsa da konuklar tarafından sabırla beklendi, konuşması ayakta alkışlandı. Bana göre çok klasik bir konuşmaydı. Ama salondakiler özellikle de derslerine iyi çalışmış olan gençler Erdoğan’’ı okşayan sloganlarla moral verdiler açılım yorgunu Başbakan’’a’…
Klasik bir konuşmaydı diyorum. Çünkü alışılmış Erdoğan konuşmasıydı.
’‘Neredeeen nereye’’ dedi özetle. Türkiye’’nin kendi dönemlerinde dünya ekonomileri arasında 26’’dan 17. sıraya nasıl geldiğini anlattı, G20’’ye nasıl alındıklarından dem vurdu.
Kıbrıs’’a deniz altından su götüreceklerini, İstanbul’’u nasıl dünyanın başkenti yaptıklarını anlattı.
İstanbul’’a değeri 300 trilyon olan tamamı yeraltına inşa edilen bir kongre merkezi kazandırdıklarını ballandıra ballandıra anlatınca, İzmir’’in durumu geçti gözlerimin önünden.
Hükümetin İstanbul’’u biraz değil bayağı kayırdığı düşündüm. Boğazın altından geçirilen tüp geçit, 300 trilyonluk kongre merkezi’…
Tabi ki başbakanın İstanbul’’un eski belediye başkanı olduğunu da unutmamak lazım.
Ve de İzmir’’de bir türlü tamamlanamayan yerel yönetim projelerini’…
***
Başbakan’’ın konuşması klasikti ama ben biraz korkuyla karışık erken seçim kokusu aldım açıkçası. Teşkilatına hükümetin icraatlarını her noktaya yaymaları talimatını verdi ve hükümet politikaları karşısında tek vücut olmanın zorunluluğundan söz etti.
Yani ’‘açılımdı, ergenekondu’’ derken çatlak ses istemediğine vurgu yaptı Başbakan. ’‘Yukarıdan, tepeden bir şey geldiğinde, biliniz ki o enine boyuna tartışılmış, öyle söylenmiştir. O nedenle herkes, dile getirdiğimiz konuda tek ses, tek vücut olmalı. Aksi bir görüşü kalbinden bile getirmemeli’”.
Beraber yürüdük biz bu yollarda şarkısıyla tamamladığı konuşmasının sonunda 2010’’da her şeyin özellikle de ekonominin düzlüğe çıkacağını söyleyip  ’“Merak etmeyin, telaş yapmayın, doğru bir rotada gidiyoruz’” diyerek noktaladı konuşmasını.
Başbakan’’ın klasik konuşmasının aksine İl Başkanı Ömür Kabak, kürsüde dersine ne kadar iyi çalıştığını gösteren bir konuşma yaparak alkış aldı. Kabak’’ın sözlerinde dürüstlüğe, adalete ve merkez demokrat parti kimliğine vurgu vardı.
 
Tabi ki Erdoğan’’ın İzmir programının perde arkasında hafta sonu yapılacak AKP Büyük Kongresi’’nin telaşı da vardı.
Gönüllerinden 50 kişilik MKYK ve MYK’’da yer almayı geçiren vekil ve siviller Erdoğan’’a yakın ve de şirin gözükmenin gayreti içindeydi.
Kimileri özellikle bugünü seçip gazetelere özel röportajlar, haberler yaptırmış, lacilerini giyip salonda, sokakta Erdoğan’’ın dibinden ayrılmayarak genel merkez yönetiminde yer almayı ne kadar istediklerini anlatmaya çalışıyorlardı.
Ali Aşlık ve Tevfik Ensari Erdoğan’’ın tam karşısına kurulmuş, Gülsüm Satoğlu kuaförden yeni çıktığı belli olan kısacık saçlarıyla salondakileri selamlıyordu. Nükhet Hotar Göksel ise tüm şıklığı, zarafetiyle İzmir milletvekillerinin arasından kendisini belli ediyordu.
 
Notlar:
 
1-CHP’’de Kongre mevsimi MYK’’dan az önce çıkan kararla başladı. İl ve ilçe başkan adaylarına duyurulur.
 
2-Bornova Belediye Meclis Üyeleri Hüseyin Hamamcı ve Muhammet Yıldız Belediyespor Derneği Yönetim Kurulu Üyeliklerinden noter kanalıyla istifa etmiş. Normal istifaları kabul edilmeyen iki meclis üyesi noter kanalıyla istifa ettiğine göre ortada bir sıkıntı olmalı.
 
3-Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan’’la yaptığımız görüşmeye ilişkin önemli notlar aldım. Mustafa Sarıgül’’ün İzmir ve Ege’’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görülen Hüseyin Aslan’’la İzmir yapılanması üzerine konuştuk. Yarın.