Ziyadesiyle memnunuz.
19 Eylül Cuma'yı, 20 Eylül Cumartesi'ye bağlayan bu sabah IŞİD'in elindeki 49 Türk rehine kurtarıldı.
Bugün saat 05.00 sularında tüm Türkiye uykudayken ülkeye giriş yaptılar.
Hatta Başbakan Ahmet Davutoğlu Azerbaycan'da temasta bulunurken ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu New York'ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ABD Dışişleri Bakanı John Kerry başkanlığındaki Irak konulu özel toplantısında iken kurtarıldılar.
Başlarına ne geleceği belirsiz Musul konsolosluğu çalışanlarımızın sağ salim vatan topraklarına ve ailelerine kavuşması haftalardır diken üstünde olan hepimizi rahatlattı, mutlu etti.
Tam da bu noktada, ülkece yaşadığımız bu mutluluğu prensip olarak canlı yayın yapabilme özelliğine sahip TV kanallarımızdan takip etmeye heves ettim.
Sabah 07.00 sularında internette gezerken öğrendiğim bu sıcak gelişmeyi TV'den izlemek isterken hevesim kursağımda kaldı.
Türksat Kablo TV abonesi bir izleyici olarak açtığım televizyonda NTV, CNN Türk, Habertürk kanalları kapı duvardı.
Diğer tüm kanallarımızda diziler, şarkılar gırla giderken nedense bazı haber kanallarına ulaşmak mümkün değildi.
Üşenmedim, tüm kanalları tek tek kontrol ettim.
Bir de sürpriz bir şekilde Ege TV'ye ulaşmak mümkün olmuyordu.
Yanlış anlamayın, uydu yayınlarında yaşanan aksaklık gibi TV kanallarının yeri değişmemişti. Kablo TV'de tüm kanallar aynı numarada yerlerinde durmasına rağmen sadece bazılarının yayınında aksama yaşanıyordu.
Kablo TV arızayı aradığımda ilk olarak neşeli bir kadın sesi banttan yapılan bir yayınla, "Türksat Kablo TV müşteri hizmetlerine hoşgeldiğimi, 17 Eylül Çarşamba'yı, 18 Eylül Perşembe'ye bağlayan gece sabaha karşı yaşanan küçük çaplı bir aksaklık olduğunu" bildirdi.
Operatöre bağlanma kararlılığım neticesinde karşıma Hülya adında bir müşteri temsilcisi hanım çıktı.
Son derece zarif bir şekilde konuşan Hülya Hanım, önce yaşanan aksaklığı "yapılan güncellemelere" bağlamak istedi.
Neden pop müzik kanalları, belgeseller ya da hükümet yanlısı yayınlarıyla bilinen kanalların değil de, sadece NTV, CNN Türk ve Habertürk gibi haber kanallarını izleyemediğimde ısrarcı olup, Türksat'ın yayın alma özgürlüğümü engellediğini söylediğimde gardı düştü.
Belli ki, konuyla ilgili çok şikayet vardı.
Türksat müşteri temsilcisinin "Anlıyorum" yanıtındaki çaresizliğini paylaştığımızda kendisine, "Bunların kayda geçmesi ve ilgililere iletilmesi için söylediğimi" belirtip teşekkür ederek telefonu kapattım.
Şu anda İzmir'de saat 11.30 ve NTV, CNN Türk, Haber Türk ile Ege TV halen Kablo TV yayınında yok.
Bu saate kadar yapılan mutlu yayınları mecburen TGRT'den takip etmek durumunda kaldım.
Ve en yetkili hükümet açıklamalarında defalarca belirtildiği için, "alıkonulma" hadisesindeki kurtarmaya "MİT"in imza attığını ezberledim.
Adeta kafama nakşoldu.
Yapılan açıklamalarda iki konuda ısrar vardı. Biri ailelerin haftalardır gösterdikleri vakur duruşa teşekkür, diğeri de kurtarma operasyonuna MİT'in attığı imza.
Ancak Allah'ın işine bakın ki, yine Türksat üzerinden kullandığım internette "an itibarıyla" öğrendim ki, AK Parti milletvekili Şamil Tayyar twitter hesabında biraz önce "Rehinelerin bu kritik süreçte serbest bırakılması CIA'nin bir hamlesidir" diye açıklama yaptı.
Biz haliyle eski meslekdaşımız Tayyar gibi hükümetin içinde değiliz. Kendisi olayları çok daha yakından takip ediyor.
Meslek büyüğümüze hürmet ediyorum ama öte yandan hükümet yetkililerine de hürmette kusur etmek istemiyorum.
101 gündür IŞİD'in elinde rehine olan Musul konsolosluğu çalışanlarımızı kim kurtardı?
MİT mi, CIA mi?
Kurtarıldılar mı, serbest mi bırakıldılar?
Doğrusu kafam karıştı. Tüm Türk TV haber kanallarını hala izleyemediğim için de daha fazla aydınlanamıyorum.
Oysa ben bu sabah saat 7.30 sularında Euronews ekranlarında rehinelerin kurtarılması ile ilgili "Türk Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun açılmasına göre..." diye verilen haberi izlediğimde...
Sayın Davutoğlu Euronews'e, "Muhatap benim" diye bir açıklama yapmalı diye düşünmüştüm.