GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
16 Ocak 2013 Çarşamba

Köy yoksa geleceğimiz de yok!

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer,”Geleceğin Köyleri Hareketi’ni başlatıyor”. Soyer, “Büyükşehir yasasıyla birlikte 16 Bin köy kapanacak. Biz Seferihisar Belediyesi olarak ilçemize bağlı dokuz köyde bir imza kampanyası başlatarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuracağız. Köylerle ilgili bir manifesto hazırladık ve adını Geleceğin Köyleri koyduk. Köylerimizin kapanmaması için büyük bir mücadele başlatıyoruz” dedi.
Tunç Soyer’in hazırladığı manifestoda şunlar dile getirilmiş:
“KÖY YOKSA GELECEĞİMİZ DE YOK!
Biz bu topraklarda hep vardık.
Doğadan aldığımız kadarını ona verdik.Bunu yaparken,insanla ve tüm canlılarla uyum içinde yaşadık.Toprağı,suyu ve tohumu candaş bildik.
Dünyada ilk köy burada,Anadolu’da kuruldu.İnsanların ilk evleri,bu topraklarda inşa edildi.
Tohum ilk önce bizim analarımızın avucuna düştü.Buğday,arpa,erik ve daha nicesi…Anadolu’dan yayılıp kimbilir kaç insanın rıskı oldu.Sayısız oyun,türkü,horon,zeybek,halay,ağıt…Bizim meydanlarımızda oynandı,söylendi ve buralardan dalga dalga yayıldı.
Evlerimiz sessiz sedasız yıkıldı.Yüzlerce yıl,nesilden nesile taşınan tohumlar kayboldu.Tohum,yaşamın kaynağı,patent altına alındı.Düğün yerlerinde oyunlarımız oynanmaz oldu.Deyişlerin ,manilerin,masalların anlamını hatırlayan kalmadı.Son elli yılda köylerimizin büyük kısmı boşaldı.Şehre göç etmek zorunda kaldı.
Köylere en son ve belki de en büyük darbeyi yeni kabul edilen Büyükşehir Yasası vurdu. Büyükşehirlerdeki 16 bin köyün tüzel kişiliği tek bir cümleyle kapatıldı.Yeryüzünün ilk köyünün kurulduğu bir coğrafyada binlerce köyün üzerine te bir cümleyle çizmek mümkün mü? Değil elbette.
Köy,köktür ve tohumdur.Köy,hem geçmişimiz hem geleceğimizdir.Tüketen insanın savaşların içine sürüklendiği bir çağda,köyler sakince üreten geçmişle geleceğin harmanlandığı yerler olmalıdır.
Şehirde veya köyde, nerede yaşarsak yaşayalım sağlıklı bir doğal çevre ve kırsal alana ihtiyacımız var.Köy olmazsa şehirde ne yiyebiliriz? Fabrikasyon sebze ve meyveleri mi,yoksa büyük şirketlerin GDO’lu ürünleri mi?
Biz, geleceğin köyleri,köy olma hakkımızı anayasal düzeyde savunmak için bir araya geldik.Daha da önemlisi,yasaların hiç düşünmediği bir görevi sürdürmek,geçmişle gelecek arasında köprü kurmak için bir araya geldik.
Bereketli ve sağlıklı bir toplum için geleceğin köylerini yeşertmeye niyet ettik.
GELECEĞİN KÖYLERİ HAREKETİ”
GELECEĞİN KÖYLERİ HAREKETİ’NE SAHİP ÇIKALIM.
Tunç Soyer’in örgütlediği bu hareket çok önemli. Yazık ki bu toprağın insanı ,köklerini kaybetme noktasına geldi.Anadolu ve Trakya köylerinden yayılıp dünyaya ilham veren kadim kültürün sırtını döndü.Geçmişini geleceğinden ayırdı.Bu nedenle,başta köylüler olmak üzere, köy muhtarları,tarımın bütün örgütleri ve sağlıklı gıda tüketmek isteyen kentliler bu harekete sahip çıkmalı,milyonları geçecek imza vermeli ve eylem yapmalı.
 Neden köyler bitirilmek isteniyor? Köylülüğü bitirme salt Türkiye'ye özgü değil.Dünyada da ,küçük ve orta ölçekli tarım işletmeleriyle yapılan köylülük,endüstriyel dev ölçekli işletmeler  ikame edilerek bitirilmek isteniyor.Bu şekilde köylerin boşaltılmasıyla kentlere gelecek,ancak iş ve aş bulamayacak yoksul köylülerin denetimi daha kolay olacak.İzleyen yazıda bunun ideolojik kökenini kısaca açıklamaya çalışacağım.
GELECEĞİN KÖYLERİ HAREKETİ’ne katkı vermek isteyenler,”ozelkalem@seferihisar.bel.tr” ile bağlantıya geçebilirler.