GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
3 Aralık 2012 Pazartesi

Münafık ve muhaliflerin gözüyle köylü manzaraları(!)

Evvel zaman içinde, kalbur zaman içinde, bir güzel memleket varmış. Yöneticileri haktan ve halktan yana, icraatları mükemmelmiş. Köylülerin de, kentlilerin de bir eli balda, bir eli yağda imiş.Çiftçilerin ürünleri bol, kazançları yerindeymiş. Eğitim ve sağlık hizmetleri parasızmış. Özel dershane parasını ödeyemedikleri için intihar eden, hastane kapılarında tutsak kalan, çöplüklerden geçimini sağlayan insanlar yokmuş. Her yurttaşın işi, yurdu varmış. Velhasıl, o memlekette yaşayanlar mutlu imiş.
Ancak, o memleketin münafıkları da, muhalifleri de bolmuş. Başarılı yöneticileri kıskanırlar, hiçbir şeyi beğenmezlermiş. Yöneticiler de onlara çok kızarlarmış .Son zamanlarda da münafık ve muhaliflerin bir kesimi  gerçekleri görerek başarılı yöneticilerin safına geçmişlermiş(!)
Bakınız, bunların gözüyle köylü manzaraları nasılmış?

ÇİFTÇİLER İCRALIK DURUMDAYMIŞ
“Çiftçilerin büyük bir çoğunluğu, ürettiklerini değer fiyata pazarlayamadıkları için bankalardan ve kooperatiflerden aldıkları kredileri, faizleriyle birlikte ödeyemez durumdaymış. Yoğun bir şekilde köylülere haciz işlemleri başlamış. Tarlaların çoğu birinci derecede ipotekli imiş. Köylüler, borçlarını kredi kartlarıyla ödemeye başlamışlarmış. Borçları için birinden çekiyor, ikinciye yatırıyorlarmış. Kredi kartı iflasları da artmış.

Kim yeni traktör kullanıyorsa, onların durumu daha kötüymüş. Neden mi? Onlar eski traktörlerini 8-10 bin paraya satıp eksikliklerini kapatıyorlarmış Sonra da sıfır peşinat ile 5 taksitle traktör alıyorlarmış. Sistemi böyle çevirmeye çalışıyorlarmış.”

KÖYLÜLER SIRAYLA CEZAEVİNE GİRMEYE BAŞLAMIŞLAR
“Memlekette icralık duruma gelen köylüler borçlarını ödeyemediklerinden cezaevine girmek için de sıraya girmeye başlamışlarmış. Cezaevleri dolu olduğu için yatma sırası uzuyormuş. Bir zamanlar pamuk ve tütün zengini olanlar, şimdi hacizlerle, hapislerle boğuşuyormuş.”

KÖYLÜLER ÇAY PARASI YERİNE YUMURTA VERİYORMUŞ
“O memlekette kahveler, köylerde toplumsal iletişimin kurulduğu mekânlarmış. Buna karşılık köylüler artık kahveye bile çıkamıyorlar, çıkmak istemiyorlarmış. Çay parası dahi bulamayan köylüler ceplerine iki yumurta koyup kahveye çıkıyor ve takas yapıyorlarmış. Takas ekonomisi hortlamış durumda imiş.”

KÖYLÜLER, HAL TÜCCARLARININ VE FABRİKALARIN KÖLESİ OLMUŞLAR
“Sebze-meyve üreten üreticiler hal tüccarlarına çalışıyorlarmış. Süt alım fiyatlarını da büyük süt fabrikalarında kapitalistler belirliyorlarmış. Yem fiyatları artarken fabrikalar süt alım fiyatlarında indirme yapıyorlarmış.Memlekette hayvan kalmadığı için sürekli canlı hayvan ve et ithali yapılıyormuş. Son zamanlarda da  saman ithaline sınırsız özgürlük sağlanmış. Bunu duyan muhalifler de memlekette  kazan kaldırmışlarmış. Pazarlamada üreticiden yana bir sistem yokmuş. “

KÖYLÜLER HASTALARINI HASTANEYE, DOKTORA GÖTÜREMİYORLARMIŞ
“Yoksullaşan köylüler, hastalarını hastaneye, doktora götüremez olmuşlar. Bu konu da, demokratik sivil toplum örgütü olarak kabul edilmiş şeyhlerin, hoca efendilerin kurdukları örgütlere havale edilmiş. Memleketin batısındaki köylüler, “Doğuda kıştan-kardan doktora gidememek haber oluyor da, Batıda yoksulluktan hastaneye ulaşamamak haber olmuyor” diye gazetelere sitem ediyorlarmış.”

KÖYLÜLER ÇİFTÇİLİĞİ BIRAKIYOR, ŞEHİRLERE KAÇIYORMUŞ
“Çiftçilikten iflas edenler şehirlere kaçıyormuş. Son on yılda 2 milyon köylünün şehirlere göç ettiği biliniyormuş. Artık kimse topraklarında kalmıyor, tam bir çöküş yaşanıyormuş. Özellikle genç köylülerde bu durum daha yüksek oranda imiş.

Şehirlerde  en yoksul semtleri köylüler oluşturuyormuş. İş güç olmayınca da kömür ve bulgur için oy satışları geçerli olmuş. Sadaka kültürü, sadaka ekonomisi ve sadaka seçimleri diye yeni terimler ortaya çıkmış.”

Değerli okurlar, münafıkların, muhaliflerin söyledikleri ve yazdıklarına bakın. Ben onların yalancısıyım(!) İçiniz daraldı değil mi? Oysa ortalık güllük gülistanlık. Hiç utanmıyorlar.” Tanrıdan onları ıslah etsin!” dileyelim(!)