GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
YAZARLAR
16 Kasım 2012 Cuma

Tarım ve Yaşam

Değerli “Egede Sonsöz “Okurlarını sevgiyle selamlıyorum. Bundan böyle, Türkiye Tarımı, bilim ve teknoloji politikaları ile kırsal kesimin örgütlenmesi konularında düşünce ve eylemlerimi size yansıtan yazılarla huzurunuzda olacağım.

Önce şöyle bir tespit yapmak istiyorum. Toplumumuzda “Tarım salt çiftçileri ilgilendirir” diye bir algı var. Bunun değiştirilmesi gerekiyor.Tarım beslenmemizden sağlımıza ,ekonomiden dış güvenliğe değin her konu ile bağlantılı. Bu nedenle kentlerde oturanların da tarımın konularıyla bilgilendirilmeleri ve duyarlılık göstermeleri zorunlu... Bakınız, Amerika Birleşik Devletleri Eski Dışişleri Bakanı Kissinger ne demiş:”Petrolu denetlerseniz ulusları, gıdayı denetlerseniz insanları denetlersiniz.Gıda silahtır ve bizim müzakere çantamızdaki araçlardan biridir.”
Türkiye çiftçisi ve tarımı zor günler yaşıyor. Kısaca özetleyelim:
•          Son yıllarda dışa bağımlı uygulanan yeni –liberal politikalarla, köylü /çiftçi işletmeleri yerine dev işletmelerin kurulması, bir başka değişle tarımın kapitalistleşmesi özendirildi ve olağanüstü desteklendi. Oysa Türkiye gerçeklerine uygun doğru model bu değil... Doğru model; Türkiye’de işletmelerin büyük çoğunluğunu oluşturan ve orta ölçekli köylü/çiftçi işletmelerinin en az AB’de olduğu üzere desteklenmesi idi.
•          Tarımsal KİT’ler (SEK,Yemsan,Et-Balık Kurumu,Zirai Donatım Kurumu,Türkşeker,Tigem gibi) kimileri özelleştirildi.Kimileri de işlevsiz duruma getirildi. Tohumculuk Kanunu gibi düzenlemelerle,Türkiye yabancı tekellerin at oynattığı bir ülke ve çiftçimiz kendi ürettiği tohumu satamaz durumuna getirildi. Çiftçimiz yabancı şirketler ve onlarla çıkar birliği içinde olanların insafına bırakıldı.
•          Desteklenmeyen ve pazarlama da örgütsüz olan çiftçiler yoksullaştı, kimileri borçlarını ödeyemez duruma geldiler, topraklarını yabancı bankalara satmaya başladılar.
•          Türkiye gıda egemenliğini yitirdi ve tarım ürünleri dış alımcısı oldu. Bugün Türkiye, enerji (tahıllar, yağ bitkileri, vb), protein (kırmızı et vb) ve giyinme (endüstri bitkileri, pamuk deri, yün, vb) gereksinmesini karşılayan ürünler açısından dışa bağımlı duruma geldi. Son zamanlarda saman bile ithal ettik.
•          Kentliler de çiftçilerin ucuza kapatılan ürünlerini, pazarlama kanallarındaki aracı sayısının çokluğu nedeniyle yüksek fiyatla tüketir oldular. Üstelik,tükettikleri tarım ürünleri de sağlık açısından sorunlu.
Kısaca tarım, yalnız kırsal kesimin değil, Türkiye’nin bir sorunu oldu.
Türkiye çiftçisi ve tarımı, adına küreselleşme de denilen yeni-liberal politikaların özellikle 1980’lerden sonra uygulanmasıyla bu duruma getirildi.      
 Durum böyleyken neden Türkiye’ye yeni-liberal politikalar dayatılıyor? Bunun arkasında Batı’nın elinde sorun durumuna gelen tarımsal girdi(tohum, hayvan, ilaç,gübre gibi ) ile ürün stoklarının eritilmesi ve insanlarımızı açlık ile terbiye edilmesi isteği yatıyor.Kısaca, “Onlar Ortak,Biz Pazar Olduk” durumuna getirildik.
 Türkiye’de tarımı yıkıma götüren politikalar söz konusu olurken, küçük ve orta ölçekli işletmeler, kısaca köylüler direniyor.Onların örgütleri olan kooperatifler olumsuz koşullar ve engellemeler altında bile başarılı olmaya çalışıyorlar.Bunlardan İzmir’de başarılı olanlardan birkaç örnek verelim. Bademler Kooperatifi ve Bayındır Çiçekçilik Kooperatifi çiçekleri ile kentimizi süslüyor.Bademli Kooperatifi,Türkiye’nin en kaliteli fidan gereksinmesini karşılıyor.Gödence Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, ağırlıklı olarak zeytinyağını işliyor.Tire Süt Kooperatifi, Küçük Menderes’deki inek sütünü değerlendirmek amacıyla kuruldu. İzmir’de Okul Sütü Projesi’ni İzmir Büyükşehir Belediyesi ile başarıyla gerçekleştirdi. Kiraz İğdeli Kooperatifi bölgenin en kaliteli peynirlerini üretiyor.

Evet, Türkiye Tarımı’nda da işimiz zor. Ancak çözümler de var. Çözüm öncelikle başarabilme gücümüze inancımızdan geçiyor. Yazılarımda ağırlıklı olarak bunları dile getireceğim.

Yazarın Diğer Yazıları