Bir parti yirmi yedi yıl iktidarda kaldıktan sonra seçimi kaybetmesi normal karşılanmalı. Bunu anlamak gerek.
1946 seçimleri hilesiz olsaydı CHP iktidarı yirmi üç yıl sürecekti.
Hangi işte zorlama varsa sonuçları ağır oluyor.
DP’nin hesapsız ve fütursuz iktidarının nedeni CHP’nin iktidarı bir seçim geciktirmesiyle açıklanabilir.
Bir düzen nasıl kurulursa öyle devam eder. Türk demokrasisinin sancılı olması, kuruluş koşulları ve iktidarın sonlanması modeliyle açıklanabilir.
Celal Bayar ve Adnan Menderes’in İsmet İnönü ile anlaşmalı demokrasiye geçişi bizde bir kader oldu.
Ak Parti ve R.T.Erdoğan’ın iktidara yürüyüşünde de Erdoğan’ın Deniz Baykal’la benzer anlaşmaları vardı.
İnönü DP’yi, Baykal da Ak Parti’yi iktidar yaptı.
Türk demokrasisinde 67. Hükümet değişikliği nasıl olacak?
1960 darbesi olmasaydı, CHP seçime 1957’de kurultayda onayladığı “İlk Hedefler Beyennamesi” ile girecekti.
27 Mayıs darbesi çok konuşuldu ama gerçekler gündeme gelmedi. Özellikle İsmet İnönü’nün başbakan olmasını istemeyen ABD ve NATO destekli ittifak, “27 Mayıs Darbesi”ni NATO’cu subaylara yaptırarak CHP’nin iktidarını engelledi.
CHP; İnönü ve Ecevit’le iki kez koalisyonla iktidar oldu ama ABD’nin uyguladığı defansa yenik düştüler. İki genel başkan da istifa etmek zorunda kaldı.
***
Ak Parti iktidarı da tıpkı DP gibi Türkiye ve dünya gerçeklerini fütursuzca göz ardı etti, yürümeyince de iktidarı devretmeye hazırlanıyor. ABD’nin CHP’ye karşı yürüttüğü defansif politika ise hala devam ediyor.
İnanın darbe gibi bir gelişme olursa eğer herkes “ABD, Ak Parti’ye darbe!” yaptı diyecek. Oysa bu saatten sonra yapılacak bir darbe sadece CHP’ye olur. Bundan emin olabiliriz.
Unutmayalım, işler yolunda giderken birden mızıkçılık yapan partiler ve lider ortaya nasıl çıkıyor?
Belirtiler izlenirse mızıkçılığın arkasındaki büyük gücün ABD olduğu görülecektir.
Kılıçdaroğlu’nun görüşmediği müteahhitler ile İyi Parti neden görüşür?
Bu soru herkese.