GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Harun ÖZDEMİR
YAZARLAR
14 Eylül 2022 Çarşamba

Ayrımcılığa da nefret söylemine de son verebiliriz!

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı olması, vicdanlarını aklamak isteyen adalet düşkünlerine büyük bir fırsat yarattı.

Bin yılı aşkın süreden beri Türklerin Anadolu’da sürdürdüğü Müslümanlık davasının hepsinde Aleviler yer aldı. Kazandığımız savaşlarda bile kaybedenlerden oldular.

Alevîlerin makus talihleri Cumhuriyetin kurulmasından sonra da değişmedi.

Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’de yaşayan Alevîlerin “Kureyşan Ocağı”ndan olması hiç dikkate alınmadı.

Dürüst ve saygın bürokrat olması yanında, araştırmacı yönü de gözlerden uzak tutuldu. Kılıçdaroğlu, araştırdı, sordu, dinledi. Bu özelliğini bugün de sürdürüyor.

***

Yahudiler ve Hıristiyanlar her dönemde devlette önemli görevler aldı. Ama Alevîlerin durumu hiç değişmedi. Her dönemde en aşağıdakilerden oldular, buna Cumhuriyet dönemi de dahil!  

Neden böyle oldu demeyin; siyaset Türkler arasında en acımasız şekilde bugünlere böyle geldi.

Fatih döneminde; Çandarlı ve Karaman beylikleri nasıl iktidar mücadelesi dışında tutuldu ise aynı acımasız yöntem Alevîlere de uygulandı.

***

Osmanlı din devletiydi; cumhuriyet öyle mi?

Haşa!

Yeni Türk Devleti laikti. Dini ve mezhebi ayrımcılık yapamazdı!

Tarihler Kasım 1925’i gösterdiğinde sudan bahaneler ileri sürülerek Alevî Müslümanlar devletin merkezinden uzak tutuldu.

Görüldü ki Alevî Müslümanların makûs talihi bir süre daha değişmeyecek.

ABD; Hüseyin Barak Obama’yı iki dönem devlet başkanı seçerek üzerindeki “ayrımcı” ve “ırkçı” lekeyi silmeye çalıştı.

Açık yüreklilikle belirtebilirim, ABD halkı bu konuda başarılı bir sınav verdi.

Önümüzde büyük bir fırsat var. Yaklaşık dokuz ay sonra yapılacak seçimlerde vicdanı olan insanlara büyük bir fırsat doğacak.

On iki yıldır her fırsatta Kılıçdaroğlu’nun Alevîliğini gündeme getirerek ayrımcılık, dini ve mezhebi milliyetçilik yapılarak nefret suçu işleniyor.

Bu seçimde bin yıllık bir ayrımcılığa son verilebilir.

Birileri yirmi yılı aşkın bir süreden beri Türkiye’yi tek başına yönetiyor. İstiyor ki ölünceye kadar adilane veya zalimane fark etmez yönetsin.

Bu bölüşümü kurtlar bile yapmaz kuzulara!

Bir de koca bir milletten haksızlığa destek isteniyor.

Seçimdir bu kazandı da mı vermedik, denebilir.

Gerçekten böyle mi oldu? Her gün en az günde üç kez 20’den fazla TV kanalında hep hakaret, hep yalan, iftira ve ayrımcılık, hep nefret suçu işleniyor. Sonra da seçimler adildi, kazanan yönetti mi denecek?

Ey halkım!

Tam Müslüman, yani haktan, hukuktan ve adaletten yana olma zamanı.

Anadolu Türk – İslam Davasına destek vererek Alevî – Sünnî ayrımcılığına son verebilir ve bin yılın yanlışını düzeltebilir.